11 Haziran 2010 Cuma
Söz Market
-Sadece neşeli arkadaşlarınız olsun... Suratsızlar sizi aşağı çeker...
-Öğrenmeyi sürdürün: Bilgisayar, el sanatları, bahçecilik, ne olursa. Beyniniz âtıl kalmasın... Âtıl kafa, iblisin tezgâhıdır...
-Küçük şeylerden zevk almaya bakın... Gözyaşları olacaktır... Katlanın, yas tutun, başka yaşantılara geçin...
-Sevdiklerinizle doldurun çevrenizi, aile, kuş, balık, müzik, bitkiler, hobiler, ne olursa... Eviniz sığınağınızdır...
-Sağlığınızın kıymetini bilin... İyiyse üstüne titreyin... Bozuksa düzeltin... Siz kendiniz düzeltemiyorsanız yardım sağlayın...
-Vicdan azabından uzak durun... Çarşı pazarda gezin, komşu illerde dış ülkelerde dolaşın, ama sakın suçluluk, pişmanlık duygusuna yönelmeyin...
-Sevdiğiniz insanlara onları sevdiğinizi söyleyin her fırsatta... Ve hiç unutmayın ki hayat, aldığımız soluklarla değil, soluk kesen anlarla ölçülür... (...G. Carlin)
bir film diyaloğu
“-Bu ülkede başarılı olan hiçbir iş cezasız kalmaz...”
(...Devrim Arabaları filminden)
temel’in yeri
Temel çalışmaz, yan gelir yatarmış... Bundan fena halde rahatsız olan Fadime, çareyi büyüklere danışmakta bulmuş...
Temel’in Dursun‘u kıramayacağını bildiği için onu kocasına göndermiş;
Dursun, “Niye çalışmıyorsun” diye sorunca Temel hayatın şu seyrini anlatmış;
-Çalışıp da ne olacak?... Para kazanacağım...
“-Kazanıp da ne olacak?... Rahat edeceğim...”
-Rahat edip de ne olacak?... Yan gelip yatacağım...
“-Ben zaten yan gelip yatıyorum, bunca seremoniye ne gerek var?...”
ayaküstü
“G.Saray’a yakışmıyordu, İnter’e yakışmıyordu, Newcastle’a yakışmıyordu... Ama Fener’e yakışıyor...”
Bir yazar arkadaşım bu benzetmeyi yapıyor Emre Belözoğlu için...
Fenerbahçe taraftarına yaranmak için çirkeflik limitini iki katına çıkarmış...
Bizde futbolcu değerlendirmesi, “Forma aşkı” adı altında yapılan çirkinliklerle ölçülmüyor mu zaten?...
Arda tükürsün Hagi olsun, Keita vursun Nouma olsun...
Türkiye’de futbolla ilgilenen son kişi ölmeyince, bir oyun olduğunu anlamayacakmışız Cevahir...
Biz öyle duyduk...
bizimkiler
Daha bir MSN adresi olmayan Tahir, kalkıp Facebook’a üye oldu...
Üyelik formunu doldururken verdiği şifre uzun gelmiş olacak ki; bilgisayar uyardı,
“-Şifrenizin altı karakter olması lazım...”
Düzeltiyor, “Tamam” diyor, yine aynı uyarı...
Sonunda yardım istediği Ercan soruyor;
-Ne yazıyorsun ki şifre olarak?...
“-Altı karakter olması lazım diyor, ben de ALTIKARAKTER yapıyorum...”
söz der ki
“-Düşüncelerine ortak bulmak için değil, gerçeği bulmak için oku...”
(...Artık parmakla gösterildiği müthiş S.Ö.Z.’leri)
tuzaktan kumanda
(...NTV - Ntv Spor)
SUNUCU: Sahanın zemininde problem var mı?... Özellikle bu maçta çok top kaybı var...
AHMET ÇAKAR: Sahanın çimleriyle oynanmış sanki... Saha; yeni sünnet olmuş bir çocuğun yatağına dönmüş...
itiraf reyonu
(...isim: nihan çakır...
şehir: bilinmiyor ...yaş: hiç bilinmiyor)
Bir gün anneannemle arabada şehirler arası giderken, kasklı bisiklet kullanan bir sporcu gördük... Ben de anneanneme, “Bak anneanne; adam şehirler arası bisiklet sürüyor” dedim...
Anneannem de beni hayretlere düşüren cevabını verdi; “-Fakirlik zor kızım, Allah düşürmesin, otobüse verecek parası yoktur...”
(omer.soztutan@tg.com.tr -
itiraf edin, rezil edelim...)
İğnelik
> SINIR ÖTESİ
Dile kolay işe bak,
Sınırlar açılıyor...
Türkiye giderayak,
Açılıp saçılıyor!
Artık dikenli tele,
Takılmıyor yapılar...
Komşularla el ele,
Açılıyor kapılar!
Sarılıyor yaralar,
Girişildi imâra...
Sınırlarda şenlik var,
Teşekkürler mimâra!..
Sefa Koyuncu
> sefa.koyuncu@tg.com.tr
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder