11 Haziran 2010 Cuma

Söz Market



söz der ki
“-Sıkıntısı az olan başarının lezzeti olmaz...”
(...Zor şartlarda çok kolay ettiği müthiş S.Ö.Z.’leri)

tuzaktan kumanda
(...STAR - İzdivaç)
ZUHAL TOPAL: Nasıl bir izdivaç yapmak istiyorsunuz?...
EVLENECEK KADIN: Erkekler aynı fıkrayı defalarca anlatırlar ya; ben buna bile gülebileceğim birini arıyorum... Esprili olsun...
***
YARIŞMACI: Bana dokunmazsanız sabaha kadar oynarım... Böyle her müzikte göbek atarım...
ZUHAL TOPAL: Evet sevgili seyirciler; tımarhaneden yaptığımız canlı yayın devam ediyor!

kadınlar&erkekler
(... “İş yerindeki görev bölümleri” Ayşenur Kale’den)
-9 kadının 1 bebeği 1 ayda doğurabileceğini söylüyorsa, “Proje Müdürü”dür...
...
-1 bebeği tutup geri kalanların satılarak şirkete kaynak sağlayacağını söylüyorsa ve “Proje Müdürünün” işten çıkarılmasını öneriyorsa, “Finans Müdürü”dür...
...
-1 bebeğin 18 ayda ancak doğacağını söylüyorsa, “Üretim Müdürü”dür...
...
-Tek bir kadının 1 ayda 9 bebek doğurabileceğini söylüyorsa, “Planlama Müdürü”dür...
...
-Bebeğin üretim şeklinin ille de yanlış olduğunu söylüyorsa, “Kalite Müdürü”dür...
...
-Dünyada hiç kadın ve erkek kalmasa o bebeği kendisinin doğurabileceğini(!) söylüyorsa, “Pazarlama Müdürü”dür...
...
-1 kadından 1 bebeği 1 ayda doğurmasını bekliyorsa, “Genel Müdür”dür...
...
-1 ayda, dokuz doğuran kişi “Memur”, bebek filan istemediğini söyleyen kişi de “Müşteri”dir...

temel’in yeri
Temel, Dursun ve İdris, yattıkları hapishaneden kaçmaya karar vermiş...
Ama kaçmak için 100 basamaklı merdiven engelini aşmak zorundalarmış...
Merdiveni çıkmaya başlamışlar 1, 2, 3, 4, 5 derken 50’nci basamağa geldiklerinde İdris “Ben çok yoruldum” demiş ve geri dönmüş...
Temel’le Dursun devam etmiş... 80’inci basamakta Dursun da yorulmuş ve geri dönmüş...
Temel merdivenleri çıkmaya devam etmiş 81, 82, 83, 90, 95, 96 derken son basamak olan 100’üncü merdivene gelmiş...
...Ve “Onu da yarın çıkarım” diyerek geri dönmüş...

hayata dair
Çocuklarınıza; kendini kötü ve yaralanmış hissettiğinde rahatsızlık veren duyguların derin nefes almak gibi basit yöntemlerle yatıştırılabileceğini öğretin...
...
Çocuklarınıza; bazen öğrenmenin hata yapmayı içerdiğini... Hata yapmanın normal olduğunu ve hatalardan öğrenmeyi seçebileceklerini öğretin...
...
Çocuklarınıza; sorumluluk almanın ve yaptıkları hatayı düzeltmenin özgüvenlerini arttıran en büyük itici güç olduğunu öğretin...
...
Çocuklarınıza; başarısızlığın hayatın bir parçası olduğunu ve ayağa kalkmak ve tekrar denemek için gösterilecek kararlılığın, başarısızlıkla başa çıkmak için faydalı bir yöntem olduğunu öğretin...
...
Çocuklarınıza; dünyaya iyimserlik gözlüklerinin arkasından bakılabileceğini... Bazı şeylerin değiştirebileceğini ve bazı şeyleri sadece kabul etmesi gerektiğini öğretin...
...
Çocuklarınıza; her zaman her şeyin istediği gibi olmayabileceğini ve bunun kabul edilebilir olduğunu öğretin...
...
Çocuklarınıza; başkalarının üzerine çıkmaya veya onları yaralamaya çalışmayla elde edilen iyi hissetme duygusunun sahte bir özgüven olduğunu öğretin...
...
Çocuklarınıza; birisinin kaybetmesi ile hissedilen “kazandım” duygusunun geçici ve her iki taraf için de zarar verici olduğunu öğretin...
...
Çocuklarınıza; hepimizin kocaman bir ailenin kız ve erkek kardeşleri olduğumuzu ve derinin renginin ve kişisel farklılıklarının kutlanması gerektiğini öğretin...
...
Çocuklarınıza; sevginin doğumundan itibaren hakkı olduğunu... Soru ne olursa olsun, karmaşa ne olursa olsun sevginin daima cevap olduğunu öğretin...

(...Lynne N.)

İğnelik

SÖYLETENE BAK

Sırp’ın cumhurbaşkanı,
Boris Tadiç verdi çek...
İkâz etti cihânı,
Söylediği som gerçek!

Dedi akdetseniz siz,
Sözlerin içi dolmaz...
Bilin ki Türkiyesiz,
Dünya barışı olmaz!

Yankılandı her dilde,
Dünyada söktü şafak...
Söyleyene değil de,
Hakkı söyletene bak!..

Sefa Koyuncu
sefa.koyuncu@tg.com.tr


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Komedi