11 Haziran 2010 Cuma

Söz Market




(...“Erkek Sözlüğü” Tuğba Yıldırım’dan)

“-Birine bağlanmalıyım artık...”
(...Annem evlen diye tutturdu, seni yokluyorum)
...
“- Tek önem verdiğim kız sensin...”
(...Beni reddetmeyen tek kız sensin)
...
“-Seni daha yakından tanımalıyım...”
(...Ki arkadaşlarıma daha detaylı anlatabileyim)
...
“-Seni o kadar özledim ki...”
(...Bu aralar her şey gözüme hoş gözüküyor)
...
“-Beni ‘gerçekten’ seviyor musun?..”
(...Salakça bir şey yaptım ve birkaç günde ortaya çıkar)
...
“-Daha sonra ben seni ararım...”
(...Bir daha seni göreceğime evime kapanırım daha iyi)
...
“-İlişkimiz hakkında çok düşündüm...”
(...Ben daha iyilerine lâyığım)
...
“-Anlasan, biz seninle arkadaşız...”
(...Daha güzel birinden sinyaller aldım)


temel’in yeri
Fadime neşeli bir zamanını bulup, Temel‘e isteğini söylemiş;
“-Kocacığım... Bu yıl mutlaka tatile gidelim...”
Temel başını sallamış;
-Karıcığım biliyorsun kriz var... Her şeyden evvel borçlarımızı düşünmek zorundayız...
“-Ama onları tatilde de düşünebiliriz...”

hayata dair
İyi niyetli ve yardımsever bir arkadaşımla bir gün doğada gezinirken, kozasından çıkmaya çalışan bir kelebek gördük...
Kelebek kozanın lifleri arasından sıyrılmaya çalışmaktaydı...
Yardımsever arkadaşım hemen kelebeğin imdadına koştu...
Dikkatlice kozanın liflerini sıyırdı ve kelebeğin fazla çabalamadan kozadan çıkmasını sağladı...
Ancak kelebek kozadan kolaylıkla çıktıysa da, biraz çırpındı ve uçamadı...
Yardımsever arkadaşımın göz ardı ettiği gerçek şuydu:
Kanatlar ancak kozadan çıkma çabalarıyla güçlenir ve uçuşa hazırlanır...
Kelebek kendini kurtarma çabalarıyla aslında kaslarını geliştirmekte, kendini ayakta tutacak, güçlü kılacak, uçmaya hazırlayacak hareketleri çabalarıyla öğrenmekteydi...
Yardımsever arkadaşım, işini kolaylaştırarak kelebeğin güçlenmesine engel olmuştu...
Kelebek hiçbir zaman özgürlüğü tanıyamadı; hiçbir zaman gerçekten yaşayamadı... (...R.Sandford)

bizimkiler
Bugüne kadar çok şey yaptık, çok şey yaşadık...
Bazılarımız çok komik, bazılarımız dalgın bombalara imza attık...
Ama kimse Serdar gibisini yapmadı!..
Resmî bir evrak için “İstanbul Fotoğrafçılık” stüdyolarında vesikalık çektirip de;
Ertesi gün “Bu benim... Fena çıkmamışım” diye 6 vesikalığı alarak gazeteye gelip,
Fotoğrafların başka birine ait olduğunu fark etmedi...
Kimse ama!..

söz der ki
“-Büyüklük; başarılı olan kişiyi kıskanacağı yerde, alkışlayandır...”
(...Al da at dercesine ettiği müthiş S.Ö.Z.’leri)

tuzaktan kumanda
(...KANAL D - Beyaz Show)

DEMET AKALIN: Sence en çok dikkat edilecek şey ne?
BEYAZIT ÖZTÜRK: “Seni seviyorum” lafı, ilişkide her lafı açan bir kilittir...
***
OKAN BAYÜLGEN: Yani İstanbul’da kayboldunuz?...
BEYAZIT ÖZTÜRK: Yok kaybolmadık ama, nerede olduğumuzu bilmiyorduk...

bir film diyaloğu
“-Büyük bir ismin var, seni öldürmeden önce ismini öldürmek gerekecek...”
(...Blade Runner filminden)

İğnelik

> KLİNİK VAK’A

Politika en geniş,
Vizyonu gerektirir...
Dar kafalı yapmaz iş,
Denizde taş sektirir!

İdeolojik kafa,
Bir tek ben bilirim der...
Kulak vermez etrafa,
Burnu dikine gider!

Kullanır kozlarını,
İş yapmaz ve yaptırmaz...
Bilgiçlik pozlarını,
Kimselere kaptırmaz!..

Sefa Koyuncu
> sefa.koyuncu@tg.com.tr

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Komedi