11 Haziran 2010 Cuma
Söz Market
kadınlar & erkekler
(...Mesleklere göre “Aşkın Tarifi”... Mavi Boncuk’tan)
ÖĞRENCİ: Aşk istenerek vücuda girmesine izin verilen bir hastalıktır...
DOKTOR: Kimsenin tedavi olmak istemediği şey nasıl hastalık olur?...
...
RESSAM: Aşk, olsa olsa bir sanattır...
AKTÖR: Bu nasıl sanat ki, izleyicisi yok... Sadece iki kişilik...
...
ASİSTAN: Aşk olsa olsa bilimdir...
PROFESÖR: Böyle bilim mi olur?... En başarısız öğrencim bile başarıyor da ben sınıfta kalmışım...
...
İŞÇİ: Aşk, uğrunda mücadele ister... Aşk emek vermektir...
MÜHENDİS: Nasıl emekse bu... Bizim patron bile onun tarafını tutuyor...
...
SAVCI: Aşk olsa olsa karşılıksız vermektir...
AVUKAT: Biri, bir başkasına bir şey veriyorsa rüşvet de olabilir...
...
YARGIÇ: İki taraf da razı ise bu bir sözleşme sayılır...
söz der ki
“-Sağlıklıysanız mutlusunuz, dünden iyiyseniz başarılısınız, şükrediyorsanız zenginsiniz...”
(...Açılıma gerek duymadan ettiği müthiş S.Ö.Z.’leri)
temel’in yeri
Temel yeni yaptığı ahırına hayvan-
ları yerleştiriyormuş... Fakat sıra develere geldiğinde, develerin kapıdan geçemediğini anlamış...
Başlamış kapının üst kısmını parçalamaya...
Dursun görmüş, “Birader ne yapıyorsun sen” diye sormuş...
“-Devenin boynu çok uzun, kapıyı uzatıyorum...”
-Ula saf arkadaşım; kapının girişindeki toprağı biraz kazsana...
“-Saf sensin... Devenin boynu uzun ayakları değil...”
(...Metin Türkmen’den)
tuzaktan kumanda
(...KANAL D - Ç.G.H.B.)
YILMAZ ERDOĞAN: Bu programı kaçırdıysanız, sakın üzülmeyin... Nasıl olsa Haziran’dan Ekim’e kadar 150 defa daha yayınlarlar...
***
(...KANAL 1 - Telegol)
AHMET ÇAKAR: O Colin Kazım ne öyle?... Kollarında dövmeler, tuhaf kıyafetler; zenci şarkıcılar gibi... Michael Jackson’ın kayıp oğlu gibi duruyor...
bir film diyaloğu
“-Aşk sana kanatlar verir, seni uçurur... Ondan sonrasına aşk demiyorum ben... Ona geronimo diyorum...”
(...Komplo Teorisi filminden)
bizimkiler
(...Serdar, okuyucuyla paradoksa girer)
-Ömer Bey’le görüşecektim?...
-Rahatsız kendisi bugün gelmedi...
-Ben de onun için aramıştım, geçmiş olsun diyecektim...
-Gelince ben geçmiş olsun notunuzu iletirim kendisine...
-Ama geldiği zaman geçmiş olur zaten...
-Siz de geçmiş hastalığınız, geçmiş olsun dersiniz...
hayata dair
Düşüncenin her korkudan azat olduğu bir ülke...
Bir ülke ki; insanları dimdik...
Dünya duvarlarla bölünmemiş,
Kelimeler gönlün derinliklerinden fışkırır...
Emek kemale uzatır kollarını,
Aklın ırmağı alışkanlıkların karanlık çölünde kuruyup gitmemiş...
Ne olurdu Allahım;
Benim yurdum da böyle olsa?... (...Tagore)
itiraf reyonu
(...isim: emine yetkiner ...şehir: istanbul ...yaş: bilinmiyor)
-İyi günler, ben Emine... Nasıl yardımcı olabilirim?...
“-Sana da iyi günler... Bak hele; şimdi ben bu telefonu yeni aldım, bununla tele şeylerden oluyor mu?...”
-Telesekreter mi demek istediniz efendim?....
“-Hee, telesekreter... Ben telefona cevap veremediğimde onunla konuşsunlar istiyorum...”
-Tamam efendim... Şimdi söyleyeceğim komutları, telefonun üzerindeki tuşları kullanarak girelim lütfen... Yıldız yıldız 62... 85120...
“-Dur şimdi tuşluyorum... Yıldız, yıldız, 1 yıldız, 2 yıldız, 3 yıldız, 4 yıldız...”
-Ne yapıyorsunuz efendim?...
“-Sen 62 yıldız tuşla dedin ya; tuşluyoruz işte...”
(omer.soztutan@tg.com.tr - itiraf edin, rezil edelim...)
İğnelik
SÖZ MECLİSİN
Açılım adı bile,
Ferahlattı ülkeyi...
Çözümler geldi dile,
Yol alındı epeyi!
Meseleyi masanda,
İdrâk etmen elbet zor...
Sen anlayamasan da,
Millet iyi anlıyor!..
Belli ne neden niçin,
İhtiyâç yok fıhriste...
Ülke barışı için,
Şimdi sıra Mecliste!..
> Sefa Koyuncu
sefa.koyuncu@tg.com.tr
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder