29 Aralık 2010 Çarşamba

Söz Market

Tuzaktan Kumanda
(...KANALTÜRK / Telegol)
SERHAT ULUEREN: Özellikle antrenmanlarda çok sakatlıklar oluyor?...
GÖKMEN ÖZDENAK: İstanbul geceleri buz pisti gibi kardeşim... ...
ZİYA ŞENGÜL: Bence Fenerbahçe seyircisi, Fenerbahçe kötü oynuyor diye gitmedi o maça...
AHMET ÇAKAR: Size katılmıyorum, Fenerbahçe seyircisi geçen sezon kaybedilen şampiyonluk yüzünden gitmedi.
SERHAT ULUEREN: Yahu Fenerbahçe seyircisi neden seyircisiz bir maça gitsin ki!
...
AHMET ÇAKAR: Benim fikrim bu konuda sabit... Hagi bana iyi elektrik vermiyor...
ZİYA ŞENGÜL: Hagi elektrik santrali değil kardeşim...


söz der ki

“-En esaslı düşman, bir zamanlar kaybedilen dosttur...”
(...Vücudundan kıymıkları çıkarırken ettiği müthiş S.Ö.Z.leri)


TEMEL’iN YERi
Dursun, Temel‘in kapısını çalmış,
-Evde misin Temel?...
“-Değilim...”
-Ama kapıda çizmelerin var...
“-Benim iki çift çizmem vardır...”
***
Temel evine bir fino almış...
Kapıya, “Dikkat köpek var” levhası asmış...
-Bu fino için mi, demişler...
-Ezmesinler diye koydum, demiş.
***
Mimar Temel ve Mimar Dursun birbiriyle kavgalıymış.
Mimar Dursun‘un mimari ödül töreni var...
Mimar Temel:
“-Törene davet ederse kesinlikle gitmem... Etmezse hiç gitmem, üstelik küserim...”


UHB - Uydurma Haber Bülteni
Üyelik için yol haritası
Dışişleri Bakanlığı’nın, Avrupa Birliği üyeliği ile ilgili temaslarda bulunması için Brüksel’e gönderdiği Türk heyeti, AB Genişlemeden Sorumlu Üyesi Stefan Füle’nin yaptığı, “Anayasa, reformlar falan sonraki iş; Türkiye’nin öncelikle evrak eksiği var. Dosya numaranız bile yok, doğru Evrak Kayıt’a gidin” uyarısının şaşkınlığını yaşıyor. Füle’nin açıklamalarının ardından gerekli evrakları tamamlamak için çalışmalarını sürdüren Türk heyeti, Avrupa Birliği’ndeki çalışanların umursamazlığından şikâyetçi.
Makamında ağırladığı Türk heyetinin dosyalarını bir süre yakın gözlüğünün üzerinden inceleyen Füle, “Bakın arkadaşlar 2009 yılı 7. aydan beri muhtasar beyanname bildiriminde eksikler var. Bu ülkede kim çalışıyor, kim ne kadar vergi veriyor daha o belli değil. Bunları en kısa zamanda tamamlayın. Ayrıca size 50 defa söyledik: Başvuran ülkenin cumhurbaşkanı ve başbakanının vesikalıkları biyometrik olacak, arka planı mavi veya beyaz olacak. Basmışsınız bu fotoğraflara fotoşopu, kim oldukları belli değil. Abdullah Gül mü bu? Kim bu? Onlar hep değişecek” diyerek, Türkiye’nin AB işlemlerinin bir sene daha sarkmaması için en geç 10 Ocağa kadar evraklarını tamamlaması gerektiğini belirtti.
(...Bersanist bildirdi)

BİR FİLM DİYALOĞU
(...300 Spartalı filminden)
“-Herkes anlayabildiği kadar yaşar ve anlamadığı şeyleri umursamadan ölüp gider...”


Krampon...
> Fenerbahçe sabah idmanını kap-kaç ve depar çalışması ile tamamlarken, hedef “Türkiye Kupasını çalmak” olarak belirlendi...
...
> Facebook’ta paylaştığı “Kopma Garantili” videosu kopartmayan genç hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan dava açıldı...
...
> Mehmet Ali Birand’ın gaflarına çare arayan Kanal D yönetimi, Ana Haber Bültenini banttan yayınlama kararı aldı...
...
> “Bana da o kadar makyaj yapsalar ben de güzel olurum” diyen 20 yaşındaki genç kız için 10 gündür sürdürülen kozmetik çalışmalardan sonuç alınamadı...
...
> Ahmet Kaya, aslında ölmediği yolundaki söylentilere objektifler önünde cevap verdi...
...
> Sibel Can’ın kış diyetini hâlâ açıklamaması, halkta tedirgin bir bekleyişe sebep oldu...
...
> Brezilya Milli Takımı, adı Galatasaray ile transfer dedikodularına karışan 3 futbolcuyu aday kadrosundan çıkardı...


HAYATA DAİR
Kim olacağımı bilememekten ötürü tasalanıyorum...
Kim olmak istediğimi de bilmiyorum...
Ama seçmek gerektiğini pek iyi biliyorum.
Nereye gitmeye karar verirsem beni yalnız oraya ulaştıracak olan güvenli yollarda yürümek istiyorum...
Fakat bilmiyorum, ne istemek gerektiğini bilmiyorum.
Kendimde binbir mümkünün var olduğunu hissediyorum.
Fakat bunlardan yalnız bir tanesi olmaya rıza gösteremiyorum...
...Ve her an yazdığım her sözün, her yaptığım hareketin, çehremin silinemeyecek yeni bir çizgisini meydana getirdiğini düşündükçe ürküyorum.
Öyle bir çehre ki, bir seçime varamadığından, onu cesaretle sınırlayamadığından kararsız, şahsiyetsiz, korkak olarak tespit edilecek...
Allahım; yalnız tek bir şey istemeyi ve durmadan onu istemeyi bana ilham et...” (Andre Gide)

27 Aralık 2010 Pazartesi

Söz Market

Hayata Dair
-Her şeye katlanabilirim, yeter ki içimde o yoğun ve coşkun yanımı duyayım...
...
-İnsan söyledikleriyle değil, söylemedikleriyle insanlaşır...
...
-Hayatta ne öğrendiysem futboldan öğrendim. Çünkü top hiçbir zaman beklediğim köşeden gelmedi...
...
-Hayat aslında anlamsız bir bulanıklıktır ama ona anlam katabilmek gerekir...
...
-Mutlaka bir tercihiniz olmalı ona dayanmalı onun için mücadele etmelisiniz... Tercihliksiz de bir tercih...
...
-”Önümden gitme, seni takip edemeyebilirim... Arkamdan gelme sana yol gösteremeyebilirim... Yanımda yürü ve yalnızca dostum kal...
...
-Ateşten ve yiyecekten yoksun bir insan için özgürlük, hiç de acelesi olmayan bir lükstür...
...
-Para mutluluğu satın alır. Eğer paran varsa çalışmak zorunda kalmazsın, zamanı satın alırsın ve bu zamanı kendini mutlu edecek şeyler yaparak değerlendirirsin...
...
-Hayatımın kusurlu yanlarını saklamak zorunda oluşum bana soğuk bir hava veriyordu, bu soğukluğu da erdemle karıştırıyorlardı...
(...Albert Camus)


UHB - Uydurma Haber Bülteni
Kartal’da dil açılımı!
Son Almeida, Simao ve Fernandes transferleriyle Portekiz Milli Takımını andıran Beşiktaş’ta iki dil krizi transferleri gölgede bıraktı.
Gelen tepkiler üzerine “İki Dil” tartışmasına açıklık getiren Beşiktaşlı yöneticiler, “Kulüpte isteyen Portekizce de kendini ifade edebilecek. Şimdilik özerk yapıya karşıyız, fakat bir arada yaşamanın gereği olarak bu açılım gerekliydi” dedi.
Adını vermek istemeyen bir yönetici ise BJK Nevzat Demir Tesisleri’ndeki tabela ve işaretlerin ise sadece Portekizce olacağını bu konuda takımdaki azınlıklarından anlayış beklediklerini belirtti.
Siyah beyazlılar daha önce de “İbrahimce” konusunda bu tarz bir açılımı denemiş fakat 4 İbrahim konusunda istikrarın bir türlü sağlanamaması nedeniyle tasarı rafa kalkmıştı.
(...Zeytinyağlı Bildirdi)

BİR FİLM DİYALOĞU
(...Shutter İsland filminden)
“-Sence hangisi daha kötü olurdu?... Canavar olarak yaşamak mı, yoksa iyi bir insan olarak ölmek mi?...”


Krampon...
> Yapılan kontrollerde, sağ ayak arka adalesinde yırtık bulunamayan Gökhan Zan’ın 6 ila 8 hafta daha hastanelerden uzak kalacağı açıklandı...
...
> Taze Barçalı Afellay, imza törenine annesiyle gelmesinin nedenini açıkladı: “Babana bile güvenmeyeceksin...”
...
> Galatasaray’ın devre arası kamp programına, yakınlarda pank-reas ameliyatı geçiren Sezen Aksu’nun da alınacağı açıklandı...
...
> Barış Özbek’in performansından etkilenen yüz kadar taraftar, profesyonel futbolcu lisansı almak için federasyona dilekçe verdi...
...
> Yeni yayın döneminde, evlilik programları için en önde oturan orta yaşlı ve kilolu teyze kontenjanları açıklandı...


söz der ki
“-Kadının iyisi bekârlığında, erkeğin iyisi evliliğinde belli olur...”
(...Ettikten sonra daha güzel bulduğu müthiş S.Ö.Z.leri)



Tuzaktan Kumanda
(...KANALTÜRK / Telegol)
GÖKMEN ÖZDENAK: Başka birinin aldığı malzemeyle yemek yapmak zordur Serhat...
SERHAT ULUEREN: Evet sezon başında gelseydi Hagi, farklı olurdu...
AHMET ÇAKAR: Valla şu anda Hagi burada olsa “Çık dışarı” derim, veya kendim çıkarım...


İtiraf reyonu...
(...isim: m.ali.tasdelen ...şehir: istanbul ...yaş: kırk üç)
Değerli arkadaşım Sakar Nihat‘tan başka, onun kadar olmasa da ancak ikinci sıradaki yeri garanti olan Aydın arkadaşımız var bir de...
Bu unvanı; kendisine emanet edilen seyyar karpuz arabasını devirerek, mahallenin bakkalına yardım ederken gazoz kasasını kaldırıp hızla yere vurduktan sonra fırlayan gazoz kapağının alnını yarması, arkadaşlarıyla bir araya gelerek zorla denkleştirip aldıkları topu daha maçın ilk dakikalarında apartman koruma demirlerinin sivri ucuna isabet ettirip patlatarak kazanmıştı.
Şimdi büyüdü tabii, evli ve çocuklu şimdi bir de arabası var, geçenlerde çalıştırmak amaçlı arabanın yanına gidip gecikince merak edilip gidip bakıldı...
Uyuyordu şoför koltuğunda biz gittiğimizde, birinciliğe doğru hızla ilerliyor...
(omer.soztutan@tg.com.tr - itiraf edin, rezil edelim...)

TEMEL’iN YERi
Temel’le Dursun sinemaya gitmişler...
Çantalarından birer sandviç çıkarıp yemeye başlamışlar ki;
Yer gösterici gelip uyarmış;
“-Burada kendi yiyeceklerinizi yiyemezsiniz...”
“Affedersiniz, bilmiyorduk” demiş Temel...
...Ve sandviçlerini değiş tokuş etmişler...

Söz Market

(...isim: aşır er ...şehir: bilinmiyor ...yaş: yirmi üç)
Özellikle İtiraf Reyonu bağımlılarındanım...
Hep ben de bir itirafta bulunmak istedim ama hiç kayda değer bir olay yaşamadım...
Ta ki 24 Aralık akşamına kadar...
Saat 23:00 civarlarında bilgisayar teknikerliğinde okuyan ve bölümü gereği bilgisayarla içli dışlı olan “Küçük Başkan” dediğimiz arkadaşım, ben ve “Büyük Başkan” dediğimiz diğer bir arkadaşım etüt odasında konuşuyoruz. Konu sağlıktan açılınca, “Büyük Başkan” kulağında sivilce olduğunu ve çok acı verdiğini söyledi...
Bunun üzerine “Küçük Başkan”ın, “Evet bende de aynı hatayı veriyor” demesiyle koptuk...
Meğer onun da kulağında sivilce çıkmış ve çok acı veriyormuş.
(omer.soztutan@tg.com.tr itiraf edin, rezil edelim...)


TUZAKTAN KUMANDA
(AZERBAYCAN TV / Karışık)
Bir çizgi film:
Ash Pikaçu’ya: Seni seçtim aybalam, ceryan şoku atasan!..
...
Bir Amerikan filmi:
Kevin Costner: Men yalan
söylemirem, dogruyu söylirem... Hastanedeki uşak menim
ismimi çağırdı...
...
Bir deterjan reklamı:
Dış ses: Hanimlar...
Sınayın, beyenmezseniz gınayın...
...
Bir yarışma sorusu:
-Fikrinizde miseniz, yoksa fikrinizden taşınır miseniz?


TEMEL’iN YERi
Kangurunun birini yakalamışlar ve Temel’in bekçiliğini yaptığı bahçede kafese koymuşlar...
Ertesi sabah bir bakmışlar ki kanguru kaçmış, dışarıda dolaşıyor...
Yakalayıp tekrar geri koymuşlar. Temel kaçmasın diye çiti biraz da yükseltmiş... Bir sonraki sabah kanguru yine dışarıda...
Temel nasıl bu kadar yükseğe sıçrayacağını düşünemediğine kızarak çiti biraz daha yükseltmiş ve kanguruyu geriye koymuş...
Bu bir iki hafta devam etmiş... Görevliler kanguruyu yakalıyor, Temel çiti yükseltiyor, kanguru gece kaçıyor, sabah yakalanıyor...
Kangurunun çitinin yanındaki kafeste duran deve, bir sabah merak ederek soruyor;
“-Bekçinin daha ne kadar yükseğe çit yapacağını düşünüyorsun...”
Kanguru cevaplıyor;
“-Büyük bir ihtimalle otuz metreye kadar... Yeter ki kapıyı kilitlemediğini fark etmesin...”


UHB - Uydurma Haber Bülteni
Gençlerimiz yurda döndü...
Batının ahlaksızlığını alan gençler, dün gece geç saatlerde yurda döndü...
YÖK tarafından Avrupa ve Amerika’nın çeşitli kentlerine batının ahlaksızlığını almak için gönderilen gençler, Atatürk Havalimanı’ndan yurda giriş yaptı. Batının ahlaksızlığı karşısında dehşete düştükleri gözlerden kaçmayan gençlerden bazılarının iner inmez havalimanı pistini öpmeleri dikkat çekti.
Öğrenci Kültür Değişim Programı dahilinde Batı’ya gönderilen genç akademisyenler, gittikten kısa bir süre sonra bu ülkelerin içerisinde bulunduğu ahlaki çürüme ve yozlaşmaya dayanamayarak, bulundukları şehirlerdeki Türk konsolosluklarına sığınmışlardı.
Dün gece saatlerinde yurda giriş yapan kafileyi karşılamak için havaalanında bekleyen kalabalık arasında onlarca tam teşekküllü ambulansın yanı sıra, Emniyet Müdürlüğü Ahlak Masası’nın elit timleri ve binlerce vatandaş da vardı.
(...Asoşeytıdpres bildirdi)

BİR FİLM DİYALOĞU
(...Casablanca filminden)
“-Sana iki kelimelik, sonunu bilmediğim bir hikâye anlatayım mı?...”
-Evet... “-Seni seviyorum...”


KRAMPON
> “Servet Çetin, Beşiktaş’ı uyardı: Shevchenko diye bir oyuncuları var, çok etkili...”
...
> FIFA diğer futbol maçlarına yaşanacak ilgisizliğin önüne geçmek amacıyla, Barcelona maçlarının artık yayınlanmayacağını açıkladı...
...
> Araya adam kaçıran futbolcu polis tarafından yaka paça gözaltına alındı...
...
> Son haftaların formda ismi Cristian formunun sebebini açıkladı: “Beni Galatasaray’a göndermekle tehdit ettiler...”
...
> Takımdan yollanacağı söylenen Tabata: “Direklerden dönen şutlarım sayesinde gönderilmekten kurtuldum...”


söz der ki
“-Her şeyinle bağlı olduğun bir yer yoksa, özgürlükten bahsetme...”
(...Geri çekilip kalabalığa üstten bakarak ettiği müthiş S.Ö.Z.leri)


hayata dair
-Sanatını ulaşılmaz bir doruk olarak kabullen. Onu aşabileceğine dair hayaller besleme. Aşabilecek duruma geldiğinde, bunu zaten farkında olmadan başaracaksın.
...
-Öykünmeye mümkün olduğunca diren, üzerindeki etki yeterince güçlüyse ancak o zaman öykün. Kişilik geliştirmek, her şeyden çok sabır isteyen bir iştir.
...
-Körü körüne inan. Başarıya ulaşacak kadar yetenekli olduğuna değil, ama arzuladığın şey karşısında göstereceğin şevke. Sanatını yavuklun gibi sev, tüm kalbini ver ona.
...
-İlk sözün nereye gideceğini bilmeden yazmaya başlama. İyi kotarılmış bir öyküde ilk üç satır, hemen hemen son üç satır kadar önemlidir.
...
-İnsanoğlunun konuştuğu dilde ifadeyi vermek için belirlenmiş sözcüklerden başka sözcük yoktur. Sözlerine sen hükmet, sesli harf gelmiş sessiz harf gelmiş, bunları kafana takma.
...
-Duyguların akışına kapılarak yazma. Bırak silinsinler, ama sonra hepsini aklına getir. Bundan sonra duyguları yeniden canlandırabilecek gücün kalmışsa, zaten yolu yarılamışsın demektir.
...
-Yazarken ne arkadaşlarını düşün, ne de öykünün bırakacağı etkiyi. Bir araya getireceğin kahramanlarının içinde yaşadığı o küçücük ortamdan başka ilgini çeken hiçbir şey yokmuş gibi anlat. Öyküdeki yaşantıdan başka bir şey çıkmasın ortaya.
(...Horacio Quiroga)

26 Aralık 2010 Pazar

Söz Market

söz der ki
“-Damar sertliğinin çaresi, kalbin yumuşaklığıdır...”
(...Elini kolunu sallayarak
ettiği müthiş S.Ö.Z.leri)

KRAMPON
> Real Madrid taraftarları, “Yeter Demirören Yeter” diye bağırarak Beşiktaş kulüp binasını bastı!
...
> Porto yönetiminden Beşiktaş’a ilginç tepki: “Portekiz’in en köklü takımı hâlâ biziz...”
...
> Portekiz’in ülke puanı yüksek olduğu için Beşiktaş Avrupa Kupaları’nda ön eleme oynamayacak mı?.. Azz sonra..
...
> Son 18 yıldır Galatasaray’ın gündeminde olan Portekizli Maniche Beşiktaşlı yöneticilere kırgın: “Sıra vardı beyler.”
...
> Hücum oyuncularının hepsi İspanyolca ve Portekizce konuşan, defans ve kalecileri de Türkçe hariç dil bilmeyen Beşiktaş yönetimi, orta sahaya 2 tane yeminli tercüman alarak transfer dönemini kapatmak istiyor...
...
> Barcelona, Messi’nin sözleşmesine, “Serdal Adalı’dan Uzak Duracaksın” maddesini ekledi!
...
> Her pozisyon için iki alternatif arayan Beşiktaş, Serdal Adalı’ya alternatif olarak bonservisi elinde Haldun Üstünel’le görüşmelere başladığını borsaya duyurdu.
...
> Sergen Yalçın patladı: “Simao’yu yeterli bulmuyorum. Beşiktaş’a kaç maç kazandırdı?”

TEMEL’iN YERi
Fadime akrabasını ziyarete gidiyormuş...
Kalabalık araba ve insan trafiği arasında hızlı hızlı ilerliyormuş...
Araçlara bakmadan karşıya geçmeye çalışınca trafik polisi seslenmiş;
-Hanım hanım... Nereye gidiyorsun?...
“-Sana mı soracağım, hasta ziyaretine gidiyrum...”
Polis sinirlerine hakim olmaya çalışarak lambaları göstermiş:
“-Bak... Buraya yeni ışıklar takdırdık...”
Fadime bir ışıklara bakmış bir polise;
“-Uyyy... Delinin zoruna bak... Eee bana ne?... Güle güle kullanın da...”

söz’ün gelimi
(...Çelişkili sözlere, günümüz yorumları “Levent”ten...)
“-Tarihten aldığımız ders, tarihten hiç ders almadığımızdır...”
(...Tarihten ders alsak, tarihin bu kadar çekiciliği kalır mıydı)
...
“-Bir eşiniz daha olmadığını asla unutmayın. Tıpkı diğer herkes gibi...”
(...Kimlik sorununu bu söz çözer, ama kim cesaret edecek kendini yakmaya)
...
“-Çok sıkı bir şekilde denetlendiği sürece, özgür ifadeden yanayım...”
(...Bunu bol keseden sallamayı özgürlük zannedenlerin hazmetmesi lazım)
...
“-Mükemmel aşk, insanın kendisini mutsuz edecek kişiyi sevmesidir...”
(...Desene, o da vatan sevgisi gibi bir şey)
...
“-Devlet ne kadar çok yozlaşmışsa, o kadar çok kanun olur...”
(...Doğru ama devletin yanına vatandaşları da katmak lazım)
...
“-Yoksulluk çok pahalı bir lüks. Maliyetini karşılayamayız...”
(...Bu hatun, etnik sorunların püf noktasını anlamış. Darısı başımıza)

TUZAKTAN KUMANDA
(...KANAL D - Geniş Aile / Haftalık Replikler)
KOYU BİLAL: Kız kardeşlerini benimle evlendirip sülalelerini güzelleştirmek istiyorlar... Ben ki Miss İtalya adam güzeliyim...
...
ULVİ: Atın nalı çıkar kalır toynağı, adama nal toplatır kızın oynağı...
...
CEVAHİR: Ruju yamuk sürmüşsün, sanki Trakya Türkiye’de değil gibi olmuş... Gidip düzelt, birlik ve beraberliğe muhtaç olduğumuz şu günlerde ağzın gündem yapmasın...
...
DEVİR ABİ: Ulvi’den akıl istemek, kirpiye balon fırlatmak gibidir...
...
KOYU BİLAL: Senin elini tutacağıma hareket halindeki otobüsün egzozunu tutarım...
...
CEVAHİR: Ulvi seni var ya; uzaylılar kaçırsa, incelese, dünyamıza acır, ödenek ayırırlar...

BİR FİLM DİYALOĞU
(...Hitch filminden)
“-Ne olursa olsun, ne zaman
ve kim olursa olsun... Her erkeğin, her kadının aklını
başından alma şansı
vardır...”

UHB
Uydurma Haber Bülteni

Facebook’ta töre hesaplaşması
Facebook hesabındaki fotoğraf albümlerinden hiçbirine “Ortaya Karışık” ismini vermeyen Balıkesir Üniversitesi öğrencisi E.Ş. (23), önce okul kantininde Facebook arkadaşları tarafından, daha sonra da şehir merkezinde toplanan FarmVille neighborları tarafından tartaklandı...
Konuyla ilgili olarak görüştüğümüz E.Ş.’nin ev arkadaşı T.A. (25); “Zaten kendisi hep bizlerden farklıydı. Paylaşılan videoları beğenmiyor, yorum yapmıyordu. İlk başlarda anlayamadım ama açıkçası FarmVille’de tarlalarımızı gübrelememesinden sonra biraz kıllanmıştım” dedi.
Psikiyatrist L.B. (54) de konuyla ilgili olarak konuşmadan duramadı:
“Bu şekildeki hareketleriyle sanal ortamdaki törelerimize karşı gelme eğilimi yüksek olan gençlerimizi dışlamak yerine, onları yeniden nasıl sosyal ağlara dahil edebiliriz onu araştırmalıyız. Zaten konu ile ilgili olarak Arizona Devlet Üniversitesi ile ortak bir araştırma başlattık”...
Tarafımızdan yapılan araştırmalar neticesinde bu gencin Facebook’taki Ramiz Dayı sayfasının da hayranı olmadığı öğrenildi. Yeni neslin bu kadar duyarsız olması açıkçası basın yayın camiası olarak bizi derinden yaraladı.
Öte yandan Facebook iletisini 14 saattir yenilemeyen üniversiteli kızın durumundan şüphelenen komşularının ihbarı üzerine kapıyı kırarak eve giren polis, genç kızı modemini tamir etmeye çalışırken buldu...

Söz Market

-Kötü sonuçlar alan Galatasaraylı futbolculara maçlardan sonra, “Bu maçı unuttuk artık önümüzdeki maça bakıyoruz” şeklinde demeç vermeleri yasaklandı...
...
-İstanbul BB 34. dakika şovu yapabilecek taraftarlar arandığını duyurdu...
-Fenerbahçeli Güiza’nın doktorları, topuğundan operasyon geçiren futbolcunun artık topuk pası veremeyeceğini belirtti...
...
-Geçen sezon penaltı noktasına çukur açan Bilica; amacının süper ligdeki tüm statlardaki penaltı noktalarını da kazıyarak bir ilk olmak istediğini söyledi.
...
-Güiza Fenerbah-çe’de şans bulamadığını, şans bulduğunda da şansının yaver gitmediğini söyledi... (...İlhan’dan)


TEMEL’iN YERi
İki yaşlı ihtiyar Temel ve Dursun arabaları ile otoyolda giderlerken sağda dev bir “Müshil ilacı” reklamı ve en önemlisi reklamın altındaki yazı dikkatlerini çekmiş;
“-Sizi tekrar gençleştirecek tek formül bu...”
“Bundan hemen bir şişe almalıyız” diyerek ilk alışveriş merkezine dalıp 1 şişe almışlar ve oracıkta birer kaşık içmişler ve yola devam etmişler...
Birkaç kilometre sonra Dursun, Temel’e sormuş “Kendini genç hissediyor musun?...”
“Yok” demiş Temel...
Bunun üzerine 4’er kaşık daha içmişler ve yola devam etmişler...
Aradan 10 dakika geçince Dursun tekrar sormuş, “Kendini genç hissediyor musun” diye
“Hayır” diye cevap vermiş Temel;
“-Ama itiraf etmeliyim ki biraz önce çocukça bir şey yaptım...”


TUZAKTAN KUMANDA
(...SHOW TV / Bir Milyon Canlı Para)
ENGİN ALTAN: Mustafa Kemal “Hatt-ı müdafaa yoktur, sath-ı müdafaa vardır... O satıh bütün bir vatandır” sözünü hangi savaşta söylemiştir?...
ŞIKLAR: 1-Sakarya Meydan Muharebesi... 2-Kurtuluş Savaşı...
YARIŞMACI GÖKHAN: Bir şey bilmiyorum da, şunu biliyorum; Sakarya Savaşı 22 sene sürdü...
YARIŞMACI MURAT: Abi 22 sene sürdüyse kesin bir laf etmiştir, biz parayı buna koyalım...

BİR FİLM DİYALOĞU
(...Hayat Türküsü dizisinden)
“-Kadınlar anlaşılabilseydi, şairler olmazdı...”


söz der ki
“-Emanet edilmiş bir güzellikle övünmek en büyük çirkinliktir...” (...Sadece müthiş S.Ö.Z.leri)

KADINLAR & ERKEKLER
(...Yaşlı kadın-genç kız farkı... / Yıldırım Tuna yorumu)
-Sizi gece yarısı uyandırıp “Bizim sonumuz ne olacak?..” diye sıkboğaz etmez..
...
-Gençler pizzacının telefonunu ezbere bilir. Oysa yaşlı kadın size nefis bir yemek hazırlar...
...
-Sizi bütün arkadaşları ile tanıştırır, oysa genç bir kızın tek bir arkadaşı ile tanışamazsınız...
...
-Hayatının en güzel yıllarını mahvettiğinizi size söylemez, çünkü onları daha önceden bir başkasına kaptırmıştır...


İtiraf reyonu...
(...isim: cüneyt atak ...şehir: istanbul ...yaş: yirmi iki)
İnilen minibüste unutulan atkı, rezil olma durumlarına sebebiyet verebilir...
“Hay Allah, atkı kaldı” diyerek 3-5 arkadaş uzun bir süre giden minibüsün arkasından koşturup, yakalayınca da “Abi kusura bakma atkı kaldı” diyerek derdinizi anlatırsınız...
Kaynar sular şoförün cevabıyla dökülür;
“-Boynundaki ne?...”
(omer.soztutan@tg.com.tr - itiraf edin, rezil edelim...)


Hayata dair...
Şiir, boğazın orta yerindeki bir ülser.
Şiir, kafatasını temizleyen bir akbaba.
Şiir, gerçeklikten bir kaçma ödevi.
Şiir, sözcüklerin birbirini öldürdüğü sessizlik.
Şiir, bir çığırtkan ve etobur çiçek.
Şiir, sevecenliğin dibindeki bir isyan.
Şiir, sana kuşku şırıngalayan bir zehir.
Şiir, ağaçları deli bir bahçe.
Şiir, artık hiçbir şey öğrenmemek için aldığın ders.
Şiir, doğduğun okyanusa dönüşün.
Şiir, senden başkası olma mutluluğun.
(...Alain Bosqet)

Söz Market

söz der ki
“-Gerçek körlük;
kalbin bulanık görmeye başlamasıyla başlar...”
(...Kendi ettiğine şaşırdığı müthiş S.Ö.Z.leri)

My Name İs Kemal...

KEMAL KILIÇDAROĞLU: Benim adım Kemal Kılıçdaroğlu, ben parayı bulurum...
...
FATİH TERİM: Benim adım Fatih Terim... Ders almam, ders veririm...
...
SADETTİN TEKSOY: Ben Sadettin Teksoy... Param benim param benim... Cebimde yok param benim... Girerim milyoner mağazasına... Cebim dolar para benim...
...
KADİR İNANIR: Benim adım Tatar Ramazan, ben bu oyunu bozarım...
...
RAMİZ DAYI: İki yüzü aynı parayım ben... Önemli olan beni bulmak değil yeğen, önemli olan huzuru bulmak...
...
VATANDAŞ: Benim adım keriz... Ben oyumu veririm...

KRAMPON

> Antu.com: “Hep destek, tam destek” işe yaramadı, “Hep köstek, tam köstek”e geçtik...
...
> Talk Show’lara telefonla katılan izleyicilerin son 10 yılda sordukları tüm sorular ve cevapları, 3 sayfalık bir eserde toplandı...
...
> Apple, Azerbaycan piyasası için ürettiği “iBalam” ürününün lansmanını yaptı...
...
> Misimovic’i iade etmek isteyen Galatasaray yönetimine Wolfsburg’dan olumsuz cevap: “-Kullanım hatası”...

TUZAKTAN KUMANDA

(...BLOOMBERG / Kelime Oyunu)
İHSAN VAROL: Görme organının sıvı salgıladığı yer?...
YARIŞMACI KIZ: Göz memesi...

TEMEL’iN YERi
Temel arabası ile işine giderken yolda bir delikanlının otostop yaptığını görmüş, durmuş ve arabasına almış...
Göz ucuyla onu takip ederken aklı da cüzdanında, cüzdanı da delikanlı ile arasında katlı bulunan paltosunun cebindeymiş...
Bir ara dirseği ile cebini yoklamış, cüzdanının orada olmadığını görünce deli gibi basmış frene, çekmiş sağa, “İn ülen aşağı...” demiş...
Kendi de kapısını açıp dışarı fırlayarak, “İn hemen...”
Delikanlı korku dolu hareketlerle aşağı inmiş,
“-Ver cüzdanı çabuk...”
Delikanlı titreyen elleri ile cüzdanı uzatmış,
“-Haydi defol bakalım şimdi...”
Arabasına tekrar binmiş, hareket etmiş, sinirden kasılmış bir şekilde;
“Başıma ne geldi biliyor musun” diyerek Fadime’yi aramış...
“Sözünü unutma tatlım” demiş Fadime;
“-Cüzdanını evde unutmuşsun...”

kadınlar & erkekler
(...”Kadın Karşısındaki Erkek Hâlleri” başlıklı “Tuğba Polat” yorumu)
-Eğer bir gözünü kısıp, öbür gözünün kaşını kaldırıyorsa, çapkınlık yapmaya çalışıyordur... Hiç size göre değil...
...
-Dik dik gözünüzün içine bakıyorsa “Benim ne harika biri olduğumu bir bilsen” bakışıdır bu; ya da ileri derece miyoptur, göremiyordur zavallı.
...
-Bazıları sizi iltifatlara boğar... Dikkat edin, abartıyorsa zaten bizim bir şey dememize gerek yok, siz de anladınız değil mi?...
...
-Size bakarak, yanındaki kızlara (nedense) biraz daha ilgili olmaya başlayanlar var, kahkahalar falan... “Bak görüyorsun ki onları çok mutlu ediyorum, seni de edebilirim” halleri... Kaçın...
...
-Bazıları da ne kadar kültürlü olduklarından yola çıkıp, etkilemeye çalışırlar... Bayıltırlar...
...
-Bir de maçolardan hoşlanıldığını sanıp, böyle şovlar yapanlar vardır. Ama onlar yalnız kazak giydikleri zaman “kazak”tırlar... Bu güzel günlerde çekilir mi canım?...
...
-Kendine fazla güvenenlere diyecek söz bile bulamıyorum... O edalar, havalar, jön görüntüleri... Ancak deterjan reklamlarında şansı olabilir böyleleri...
...
-Mal varlığı konusunda sizi gereksiz yere bilgilendirmeye çalışanlar da olabilir... Bu türlerin mallarından başka bir şeyleri de yoktur zaten... Hatta bazen o da yoktur...
...
-Erkeklerin yaptıkları-yapacakları bu bayat “kur”larla bir yere varılamayacağını anlamışsınızdır herhalde...

HAYATA DAİR
Dostluk insana erdem kazandırır...
Bir başka deyim ile; erdem, dostluğun oluşmasının yardımcısıdır...
Erdem, tek yaşayan insan için değil, toplum hâlinde yaşayan insanlar içindir... Erdemliliğimizin varlığı, ancak birlikte olduklarınızın kabulü ile gerçeklik kazanır...
...
Erdem olmadan, dostluğun hiçbir türü olmaz...
Dostluğu hem doğuran hem sürdüren erdemdir...
Erdemden daha çok sevilebilecek hiçbir şey yoktur...
Hiçbir şey onun kadar kendine sevgiyi çekmez...
...
Dostluktan gelen sevecenliği, doğanın oluşturduğunu anlamak güç değil...
Sevgi ile yüklü dostlar isterler ki, aralarında yardım istemekten çok yardım etmeye hazır olsunlar...
Böylece hayatlarına onur kazandırırlar...
(...Çiçero)

BİR FİLM DİYALOĞU
(...Scent Of A Woman)

“-Benimle aynı fikirde olmamak gibi bir lükse sahip değilsin evlat...
Benim dolu bir 45’liğim,
seninse sadece
sivilcelerin var...”

Söz Market

Savcı, 3 ayrı cesedi incelemek için Adli Tıp`ın morguna gelmiş.
İdris’in cesedine bakmış, yüzü hâlâ sırıtıyor. Sormuş:
-Neden sırıtarak ölmüş?
Uzman patolog açıklamış:
“-Milli Piyango’dan büyük ikramiye çıkmış kendisine. Öylesine heyecanlanmış ki, sevinçten kalbi dayanamamış...”
Savcı Dursun’un cesedine dönmüş:
-Peki bu ceset neden sırıtıyor?
“-Ona da beklenmedik bir miras düşmüş; büyük dayısından 30 daireli bir apartman. Aşırı sevinç heyecanının sonucu, kriz kardiyak...”
Temel’in ceset ise kavrulup kömür kesilmiş...
Ama o da sırıtıyormuş.
-Bu neden ölmüş de, kömür kesilmiş böyle?
“-Yıldırım çarpması efendim...”
-Ama bu da sırıtıyor...
“-Fotoğrafını çekiyorlar sanmış efendim...”

söz der ki
“-Kaybedecek bir şeyin yoksa, kazanacak çok şeyi
vardır...”
(...’Bazen ben de edeyim’ diyen ‘Aylin Güleç’ müthiş S.Ö.Z.leri)


söz’ün gelimi
(...”Yaşlılık zenginliktir” başlıklı Haluk Eroğlu yorumu)
-Saçlar Gümüş...
-Dişlerde Altın...
-Böbreklerde Taş...
-Kanda Şeker...
-Bacaklarda Platin...
-Ve içi tamamen Doğal Gaz...
Yaşlandıkça zenginleşiyoruz be...

İTİRAF REYONU
(...isim: ümit öztürk ...şehir: antalya
...yaş: yirmialtı)
Dolmuşta gördüğüm siyahi bir adama İngilizce konuşmak için yanaştım ve onunla tanıştım...
Mesleğini sorduğumda uzunca bir şey söyledi, ben de kafamı sallayarak “Good good” diyerek
anladığımı onayladım...
Yanımdaki çocuk,
“Abi ne iş yapıyormuş” diye sorduğunda rezilliğim ortaya çıktı...
(omer.soztutan@tg.com.tr itiraf edin, rezil edelim...)


KRAMPON
> Buca yenilgisinden sonra Aykut Kocaman’dan şok açıklama:
“-Finalde kaybedince daha çok dalga geçiyorlardı”...
...
> Fenerbahçeli voleybolcu kızlar Samandıra idman tesislerini bastı:
“-Manşet bizdeydi, çaldınız...”
...
> FIFA, Barcelona hücumlarını 24 saniyeyle sınırlama kararı aldı...
...
> Türkiye Futbol Federasyonu, iyi futbol beklenmesi gereken haftaları belirlemek için düğmeye bastı...
...
> Galatasaray’da adı sır gibi saklanan oyuncunun adını hatırlayan çıkmayınca transferinden vazgeçildi...


Hayata dair...
(...Hasta olmak istemiyorsan)
Duygularını anlat:
Saklanan veya baskılanan heyecan ve duygular gastrit, ülser, bel fıtığı, bel ağrıları gibi hastalıklara yol açar...
Zamanla, duyguların bastırılması kansere dönüşür. Öyleyse, sırlarımızı, hatalarımızı birileriyle paylaşmalıyız!
Diyalog, konuşma, kelime çok güçlü birer ilaç ve mükemmel birer terapidir!
...
Kararlarını Ver:
Kararsız kişi güvensiz, endişe ve ızdırap içinde olur.
Kararsızlık, sorunları, endişeleri ve çatışmaları çoğaltır.
İnsanlık tarihi kararlardan oluşur.
Karar vermek, diğerlerinin kazanması için vazgeçmeyi ve avantajları kaybetmeyi kesinlikle bilmektir.
Kararsız kişiler mide rahatsızlığı, sinir hastalıkları ve cilt sorunlarının kurbanıdırlar.

Farklı Yaşama:
Gerçeği saklayan, rol yapan, her zaman mutlu olduğu görüntüsü veren, mükemmel görünmek isteyen kişi tonlarca ağırlığı biriktirmektedir.
Ayağı kilden olan bronz bir heykeldir.
Aldatıcı görünerek yaşamak kadar sağlık için kötü bir şey yoktur.
Kaderleri ilaç, hastane ve acıdır.
...
Gerçeği kabullen:
Reddedicilik ve kendine saygı eksikliği, kendimizi kendimize yabancılaştırır.
Kendimizle barışık olmak sağlıklı yaşamın anahtarıdır.
Bunu kabul etmeyenler kıskanç, taklitçi, aşırı rekabetçi ve yıkıcı olurlar.
Eleştirileri kabullen.
Bu bilgelik, akıllılık ve terapidir.
...
Çözümler bul:
Olumsuz kişiler çözüm bulamazlar ve sorunları büyütürler.
Üzülmeyi, dedikoduyu ve kötümserliği tercih ederler.
Karanlığı kovmak için kibrit yakmalı.
Arı ufacıktır fakat varolan en tatlı şeylerden birisini üretir.
Biz ne düşünüyorsak oyuz.
Olumsuz düşünce, hastalığa dönüşen negatif enerji üretir.
...
Hayatı üzgün yaşama:
Mizah. Gülümsemek. Huzur. Mutluluk.
Bunlar sağlığa güç verir ve daha uzun bir yaşam getirir.
Mutlu kişi yaşadığı çevresini geliştirir.
“İyi mizah bizi doktorun elinden korur”.
(...Dr. Dr·uzio Varella)


BİR FİLM DİYALOĞU
(...The Good, The Bad And The Ugly filminden)
“-Eğer yaşamak için çalışıyorsan, neden çalışarak ölüyorsun...”

Söz Market

(...”Erkekler Evlenmekle Ne Kazanır” başlıklı Şehnaz Bulut yorumu)
-Akşam yorgun argın eve geldiğinizde, annenizinki kadar lezzetli olmasa da sizin için hazırlanmış yiyecek bir şeyler bulabilirsiniz...
...
-Çamaşırınız yıkanır, ütüleriniz yapılır, eviniz temizlenir... “Gak” deyince temiz atlet, “Guk” deyince temiz çorap verilir elinize; daha ne olsun?...
...
-”Pembe dizileri duyardınız da ne olduğunu bilmezdiniz. Eşiniz sayesinde öğrendiniz, hatta hoşunuza bile gitmeye başladı...
...
-Ara sıra söylenen pembe yalanlar, hayatın tadı tuzudur... Bu tadı eşinize borçlusunuz; o olmasaydı bir şey uydurmak zorunda kalmayacaktınız...
...
-Büyükler der ki “Kavga etmek de bir ihtiyaçtır”... En yakınınızda kim var bağırıp çağıracağınız?... Eşiniz...
...
-Başarısızlıklarınıza, mutsuzluklarınıza fatura edeceğiniz biri olmalı hayatınızda... Eşiniz bunun için biçilmiş kaftan...
...
-Sizi kimsenin kıskanmadığını düşünün... Kendinizi işe yaramaz biri gibi hissetmez misiniz?... Eşiniz sizi tez günde bu duygudan kurtaracaktır, hiç üzülmeyin...


İTİRAF REYONU
(...isim: ufuk yıldırım ...şehir: bilinmiyor ...yaş: hiç bilinmiyor)
Cep telefonu kayıptır... Aranır aranır bulunmaz...
Ev telefonundan aranıp yeri tespit edildikten sonra telefon cebe konulur ve salona geçilir...
2 dakika sonra tekrar çıkarıldığında ciddi ciddi “Aaa kim aramış acaba” demek sanırım küçük çaplı bir rezilliktir...
(omer.soztutan@tg.com.tr - itiraf edin, rezil edelim...)


BİR FİLM DİYALOĞU
(...A Very Long Engagement filminden)
-Neden ağladığımı bile bilmiyorum...
“-Gözyaşları senin söyleyemediklerini söylemek içindir...”

söz der ki
“-Sabretmenin ne demek olduğunu bilmiyorsan, evlilik hakkında hiçbir şey bilmi-
yorsun...”
(...Yapacak başka bir şeyi olmayınca ettiği müthiş S.Ö.Z.leri)


Krampon...
> Lig TV tartışmalı penaltı kararlarını yorumlaması için Aykut Kocaman ile anlaştı...
...
> Son haftalarda büyük form düşüklüğü yaşayan Niang’a takım arkadaşları yeni bir isim taktı: Mamadou Nihat!
...
> CHP kurultayında Kılıçdaroğlu’nun “Benim adım Kemal, ben parayı bulurum!” sözlerinin ardından Gürsel Tekin, şapkasını çıkararak sıraları gezmeye başladı...
...
> Gelecek sene resmî tatillerin hafta sonuna gelip gelmeyeceğini hesaplamaya çalışan genç, önümüzdeki 300 yıl boyunca tüm güneş tutulmalarının tarihlerini açıkladı...
...
> Galatasaray, Konya deplasmanının ardından gece geç saatlerde revire döndü...


UHB / Uydurma Haber Bültenİ
Vatandaşın büyük paniği!
Ermeni soykırımı iddialarının en sonunda kendi üzerine kalacağından endişe eden vatandaş, Osmanlı arşivlerine giriş izni istiyor...
ABD’nin 1915 yılı olaylarını ‘soykırım’ olarak tanımasını isteyen tasarının, Temsilciler Meclisi’nde gündeme gelebileceğine dair haberler Türk dış diplomasisinde sıcak saatlerin yaşanmasına neden olurken, Aydın’ın Nazilli ilçesinde yaşayan Avni Şendirek (56) isimli vatandaş, düzenlediği basın toplantısıyla, Ermeni olaylarının en sonunda kendisine maledileceği konusundaki endişelerini paylaştı...
Toplantıda Türkiye, Ermenistan ve Amerika’nın bir şekilde işin içinden sıyrılacağını ve bütün suçun kendi üzerine yıkılacağını iddia eden Şendirek, masumiyetini ispat etmek için yetkililerden Osmanlı arşivlerine giriş izni talep etti.
(...Zaytung.Gen Bildirdi)


TEMEL’iN YERi
Temel; deri, yarım bot ve koyu kahverengi ayakkabıyı alıp kasaya yanaşmış...
Kasadaki bayan botları poşete koyarken, Temel sormuş;
“-43 TL değil mi?...”
Kız, “Ne münasebet” der gibi bakmış ve;
“-Bunlar orijinal deri... İndirimli fiyatı 180 TL...”
Temel,
“-Olur mu hanımefendi?... Altında ‘Size 43’ yazıyor...”

Söz Market

> Teknoloji Mağazalarındaki LCD ve Plazmalarda aralıksız 2 yıldır gösterilmekte olan Euro 2008 İsviçre-Türkiye maçı kasetlerine emniyet güçleri tarafından el konuldu...
...
-> MHP’nin 41. yılı kutlamalarında kullanılacak rakamlar, düzenlenen bir basın toplantısıyla tanıtıldı...
...
> “Batman’da Hakan Şükür tipi çağdaş forvet bulundu” iddiası, Galatasaray camiasını sevince boğdu...
...
> Beşiktaşlı Guti’ye Ortaköy’de kimlik soran polis memuru, 15 dakikalık şöhretinin tadını çıkarıyor...
...
> NTVspor, çalışanlarının maaş zammı oranlarını, twitterdaki mesaj ve takipçi sayısına göre belirleyeceğini duyurdu...
...
> Futbol Federasyonu teknik direktör
Cristoph Daum’u iki sezon kullanma hakkının bu seneden itibaren resmen Galatasaray’a geçtiğini açıkladı...
...
> Galatasaray teknik direktörü Hagi Konyaspor maçından sonra konuştu:“6 puan değerinde bir galibiyet aldık”...


İTİRAF REYONU
(...isim: nedim ince ...şehir: anlara ...yaş: yirmi altı)
İş yerindeki yazıcının tepsisinde biriken çıktılara bakıp,
“-Millet ne print etmiş bakayım?... Aa online uçak bileti çıktısı, dur bakalım bu adam nereye gidiyormuş ?... Yav millet de ne geziyor toplantı seminer ayağına” diye sesli yorumlar yaparken çıktının sahibinin arkanızdan gelip kağıdı elinizden almasıdır rezil olmak...
(omer.soztutan@tg.com.tr itiraf edin, rezil edelim...)


UHB - Uydurma Haber Bülteni
Sürpriz evlilik!
Cumartesi gecesi Avrupa yakasına geçmek için taksiye binen genç kız ve taksi şoförü, uzun süren birlikteliklerini evlilikle noktalama kararı aldılar...
Doğum gününü sevdikleriyle beraber kutlamak için geçtiğimiz cumartesi akşamı saat 20:00 civarında Göztepe’den Taksim istikametine doğru taksiyle yola çıkan Figen Derinsöz (29) ve bindiği taksinin şoförü Yılmaz Sehim (31), köprü trafiğindeki uzun beraberliklerini evlilikle noktalama kararı aldılar.
Bu mutlu haberi ailelerine ve yakın çevrelerine halen içinde bulundukları taksiden veren genç çift, evlilik işlemlerini başlatmak için, bir ara trafik açılırsa Beşiktaş Evlendirme Dairesi’ne gitmeyi planlıyorlar.
(...Gaydırı Gubbak Cemile bildirdi)


BİR FİLM DİYALOĞU
(...Eternal Sunshine Of The Spotless Mind filminden)
“-Bazen insanların bir çocuğun ne kadar yalnız olduğunu fark etmediğini düşünüyorum...”


TEMEL’iN YERi
Dursun, ailece tatile çıkmadan önce çocukların “Geldik mi?.. Geldik mi?” diye sıkboğaz etmelerini önlemek için;
“-Bakın, ha bire sorup durmayın çocuklar, yolumuz uzun ve ancak hava kararınca orada olacağız” diye baştan uyarmış...
15 dakikalık sessiz bir yolculuktan sonra oğlu Temel “Babaa” demiş;
“-Hava karardı mı?...”

söz der ki
“-İşinde başarılı olanla evlenen kadın; iyi bir adam, kötü bir koca seçmiştir...”
(...Dedikten sonra kaşının birini yukarı kaldırdığı müthiş S.Ö.Z.leri)

tuzaktan kumanda
(...KANALTÜRK / Telegol)
AHMET ÇAKAR: Ben kulüp yöneticisi olsam performansına para ödediğim adamın karşımda içki veya alkol almasına müsâde etmem.
GÖKMEN ÖZDENAK: Sen kulüp yöneticisi falan olamazsın zaten...
AHMET ÇAKAR: Ben yorumcuyum, saçma sapan da konuşabilirim...
GÖKMEN ÖZDENAK: Ben merak ediyorum, bu kadar iri cüsseyi kemiksiz nasıl ayakta tutabiliyorsun?...

Söz Market

(...isim: ismail a. ...şehir: istanbul ...yaş: yirmi beş)
Şöyle anlardır;
BEN: Burada da çok güzel kızlar varmış... Kim bu?...
ARKADAŞ: Kız kardeşim...
BEN: Yapma yaa?... Ben turist sanmıştım...
ARKADAŞ: Yok Türk...
Bu ne rezillik bee?...
(omer.soztutan@tg.com.tr - itiraf edin, rezil edelim...)

BİR FİLM DİYALOĞU
(...Andy Dufresne filminden)
“-İşin komik yanı, dışarıdayken dürüst bir adamdım ben... İçeri girince dalavereci oldum...”


söz der ki
“-Yalnızlık yanında değil, kalbinde kimsenin olmamasıyla başlar...”
(...Gözlerini bir noktaya dikerek ettiği müthiş S.Ö.Z.leri)

KADINLAR & ERKEKLER
(...Özgür Gültekin’den, “Kadınları Delirtme Rehberi”)
-Aldığınızı aldığınız yere bırakmayın, elinizin yetişeceği bir yerlere fırlatın...
-Çay kaşığını çayın içerisinden çıkardıktan sonra dantel tepsi örtüsünün üstüne bırakın...
-Gereksiz şeyleri hatırlayıp, gerekli şeyleri unutun... (Evlilik yıl dönümü, doğum günü vs.)
-Eve gitmenize bir saat kala arayıp “Akşam annemleri yemeğe davet ettim” diye haber verin.
-Ortak tanıdığınız bir hatunu ne kadar güzel bulduğunuzu söyleyin.
-O’na her şeyi alabileceğinizi hissettirin lakin hiçbir şey almayın...
-Doğurup doğumhaneden odaya döndüğünde, “Bir uyumuşum ki sorma” deyin...
-Her şeyde kusur bulun. Etli kuru fasulye yaptıysa “Neden sucuklu değil” deyin...
-Önce kısa saçın ona çok yakışacağını söyleyin, kestirince beğenmeyin...
-Konuşurken “müdür” diye hitap edin. Misal: “N’aber müdür?”, “Müdür tuzu uzatsana”...
-Bazen varlığınız yeter. Hiçbir şey yapmayın, delirir zaten...


HAYATA DAİR
Sevgimin yükü öylesine ağır geliyor ki bana,
Kendi aşkımın gücü karşısında eziliyorum sanki...
O halde, ne demek istediğimi bakışlarım anlatsın,
Konuşan gönlümün sessiz sözcüsü olsun onlar...
Aşkımı onlar açığa vursun, derdime çare arasın,
Öyle ki, hiç kalsın yanında, durmadan konuşanlar...
Ah, sessiz aşk neler yazmış, öğren artık okumayı,
Aşkın sırrına ermişler bilir gözleriyle duymayı...
(...Shakespeare)


TUZAKTAN KUMANDA
(...NTV Spor / %100 Futbol)
GÜNTEKİN ONAY: Benim 3 yaşındaki kızım bile atabilir bunu bence...
RIDVAN DİLMEN: Senden şüpheliyim ama kızın atar...
...
GÜNTEKİN ONAY: Caner’i nasıl bilirsiniz hocam?...
RIDVAN DİLMEN: Sanki cenazesine gidiyormuşuz gibi sordun...
...
GÜNTEKİN ONAY: Burada yine defansın hatası var?...
RIDVAN DİLMEN: Rakibe eskortluk yapacağına indir yere. Sarı kart görmek ayıp mı?


TEMEL’iN YERi
Temel arızalı paraşütle atlamayı reddedince komutanı,
“Teknoloji gelişti, bir arıza olursa paraşüt tamircileri hemen havada tamir ediyor” diyerek ikna etmiş...
Temel atlamış ve paraşütü açılmamış... Tam o sırada üzerinde tulumu, elinde İngiliz anahtarıyla birinin roket gibi yanına geldiğini görmüş ve bağırmış;
“-Paraşüt tamircisi misin?...”
Adam yanından hızla geçerken;
“-Hayır... Doğalgazcıyım...”

Söz Market

(...NTV Spor /90+)
ERCAN TANER: Barcelona’nın Real Madrid karşısında aldığı farklı galibiyete ne diyorsun?...
SERGEN YALÇIN: Şimdi Barcelona’nın onbirine baktığımız zaman Avrupa’nın birçok kulübünde forma giyebilecek düzeyde oyuncuları var...

BİR FİLM DİYALOĞU
(...Malena filminden)
“-Zamanında çok savaşa katıldım... Bazıları toprak, bazıları güç, bazıları da ihtişam içindi... Bence sevgi için savaşmak ötekilere göre daha mantıklı...”

HAYATA DAİR
Dört kötülük vardır, onlardan uzak durun;
1-Nasihatsiz infaz etmek... Bu, gaddarlıktır...
2-Öğretmeden başarıları ölçmek... Bu kabalıktır...
3-Yönetimde gevşek olup sınırlar koymak... Bu kötü niyettir...
4-Başkalarının hakkını verirken cimri davranmak; bu bürokrat olmaktır...
(...Konfüçyus)

söz der ki
“-Kötü bir yalancıdan daha kötüsü iyi bir yalancıdır...”
(...Kulakların pasını alan müthiş S.Ö.Z.leri)


TEMEL’iN YERi
Dursun, “İstanbul’da iş seyahatindeyim” dedikten iki saat sonra Trabzon’da yakalanınca karısı yaygarayı koparmış...
“Hayatım” demiş Dursun, “Seni özledim ve gaza sonuna kadar bastım”...
Kadın cevaba inanmayıp Temel’e danışmış, “Böyle bir şey olabilir mi” diye...
“Evet” demiş Temel, “Ben de 1 veya 2 kere yapmıştım...”
“Yani sen de 2 saat içinde İstanbul’dan buraya geldiğini mi söylüyorsun?...”
“Yok... Yok...” demiş Temel;
“-Benim hiç Fadime’ye yalan söyleyip söylemediğimi soruyorsun sandım...”

UHB - Uydurma Haber Bülteni
Dinamo Kiev’den ilginç istek...
Beşiktaş’ın UEFA Kupasında güçlü Ukrayna temsilcisi Dinamo Kiev ile eşleşmesinin yankıları sürüyor...
Kura çekiminden sonra bir araya gelen yöneticiler arasında ilginç bir diyalog yaşandı.
Dinamo Kiev Basın Sözcüsünün, Beşiktaş heyetinden “İki maçlığına Galatasaray’dan Servet’i kiralasanız nasıl olur? Bizim Shevchenko uzun süredir suskun, o kadar para döktük çocuk kendine gelir olmaz mı hem sevaptır ha?” diye bir talepte bulunması siyah beyazlı heyette büyük şaşkınlığa sebep oldu.
(...Enginbas Bildirdi)

BİZİM ORA
Azeri gadınlar ne isteyirler?
-Mene heç olmasa 10 degige sakit gulag assınlar...
-Eşyalar özleri öz yerine yığılsın...
-Gaynanamdan ayrı yaşamag ücün evim olsun...
-Her ay bir teze paltar ala bilim...
-Erim ve uşaglarım seligeli olsunlar...
-Vannada 1 saat rahatca uzanım, erim ve uşaglar gapını döymesin ki, corabım hardadır?...
-Uşağı bağçadan erim getirsin...
-Gözümün kenarından gırışlar, burnumdakı civzeler, bedenimdeki piyler, zehrimara galmış sellülit öz-özüne yoha cıhsın...
-Erim mene tez-tez pul versin ve soruşmasın ki, pulu neye hercledin?
-Sinem hemişe gözel ve möhkem galsın...
-Erim gefleten eve iş yoldaşını veya dostunu çay içmeye devet etmesin...
-Bedenimdeki artıg tükler tökülsün. Her gün eşidim, görüm ve hiss edim ki, meni sevirler...

HAYATA DAİR
> Sakatlanan Emenike’nin Galatasaray’a transferinin önündeki son pürüz de ortadan kalktı...
...
> Facebook’da çeşitli oyunlarda dereceye giren devlet memurlarına ödülleri, İçişleri Bakanı Beşir Atalay tarafından törenle takdim edildi...
...
> Geleneksel “Noel Baba aslında Antalyalıdır” açıklamasını yapacak ekip, provalara başladı...

İTİRAF REYONU
(...isim: g. altın ...şehir: istanbul ...yaş: yirmi bir)
Arkadaşla cep telefonundan muhabbetteyiz...
Sohbet gündelik olaylardan devam ederken, bir ara espri yapacağınız tutar;
“Ne yapayım hacı, akşama kadar Face’de MSN’de zaman öldürüyorum...”
-Çok monoton be olum... Sıkılmıyor musun?...
“-Sorma... Elin adamı bir tuşla ülkeleri yıkıyor, uçakları düşürüyor; biz bir çıtır düşüremedik...”
Çıtır lafı ağızdan çıkar çıkmaz odanızda kitap karıştıran babayla göz göze gelirsiniz...
Hayır öyle çok düşkünü değilim ama evlendirecekler beni galiba...
(omer.soztutan@tg.com.tr - itiraf edin, rezil edelim...)

Söz Market

Almanya Bizimkiler’den İsmail Abi, Faik Abi’ye tıkanan lavabo için, “Şu Almanya’da bulması en zor şey pompadır herhalde” demiş...
Faik Abi‘nin cevabı;
“-Olur mu yahu?... Her Mediamarkt’ta vardır!...

TEMEL’iN YERi
Temel otobüse biner binmez düşmemek için dikey bir boruya tutunmuş...
Daha sonra aynı boruya tutunan ve onun gözlerine dikkatle bakan adamı fark etmiş...
Otobüs durağa gelince adam Temel’in omzuna dokunup, “Ben burada ineceğim” demiş...
“Bana ne” diye cevap vermiş Temel sinirlenerek, “Ben senin iniş yolunu tıkamıyorum ki?..”
Adam “Ama bu boru benim” demiş;
“-Hırdavatçıdan banyo perdemi asmak için almıştım da...”

UHB Uydurma Haber Bülteni
“Rock”çılar ölümden döndü...
Çektikleri klipte klip yağmurunu fazla abartan rock grubu, boğulma tehlikesi geçirdi.
Eleman isimli genç rock grubu, şarkılarına çektikleri video klipte kullandıkları yağmur efekti yüzünden zor anlar yaşadı.
Çevreden geçmekte olan vatandaşlar sayesinde kurtulan grup üyelerinin hayata karşı tutumlarını ve özgürlüklerini simgeleyen küpeleri ise kayboldu.
Mikrofonlarımıza başlarından geçen talihsiz olayı anlatan grup üyeleri, kendilerinin aslında savaş görüntülerinden oluşan bir başka klişeyi kullanarak klip çekmek istediklerini ancak prodüktörün yağmur konusundaki ısrarlarına boyun eğdiklerini anlattı. Büyük şokta oldukları gözlenen grup üyelerinin önümüzdeki kliplerinde çizgi animasyon üzerine yoğunlaşmaları bekleniyor.
(...Muhbir Bildirdi)


HAYATA DAİR
-Hedefimiz büyük, ama basamakları küçük tutmalıyız... Yoksa ayağımız kırılır...
...
-İnsanlar önerilen formüllerden değil, yaşanan gerçeklerden etkilenir...
...
-Duygusal olmak ile duygusal zekâ sahibi olmak farklı şeylerdir...
...
-İçinden bir şey gelmeyene dışarıdan bir şey yaptıramazsın...
...
-Tenkitlere açık olmalıyız... Ama her tenkide göre kendimizi ayarlamaya çalışırsak kendimiz olamayız...
...
-Gerilim anlarında dikkatli olmalıyız. Belki bizim okumuz yayda durabilir ama çevremizdeki gerilmiş yaylardaki oklar durmayabilir...
...
-Genellemeler tehlikelidir. “Asla”, “Kesinlikle”, “Hep” kelimelerine dikkat...
...
-Yüzey genişledikçe derinlik, meşguliyet arttıkça verimlilik azalır... (...M.Kundera)


KRAMPON
> CSKA Moskova’nın orta saha oyuncusu Dzagoev, kendisini Galatasaray’ın istediğine yönelik haberleri okuyunca ağladığını söyleyerek, “Bu haberleri görünce büyük üzüntü duydum. Kulübümle konuştum. Bunların gerçek olmadığını duyunca rahatladım” dedi.
...
> Yıldırım Demirören, Yılın Yabancı Yatırımcısı ödülünü Portekiz Başbakanı’nın elinden aldı...
...
> Türkiye’nin en kalabalık şehrinin adını taşımasına ve Türkiye’nin en büyük statlarından birini kullanmasına rağmen tribünlere neredeyse bir amatör lig takımı kadar taraftar çekebilen İBB’nin tek taraftar grubu olan Boz Baykuşlar, Trabzonsporluların “Bize her yer Trabzon” pankartına cevap olarak “Bize her yer deplasman” diye pankart açtılar.


söz der ki
“-Işığı kapatan şey, ona ne kadar yakınsa gölgesi o kadar büyük olur...”
(...Artık düşünür olduğunu kabul ettiren müthiş S.Ö.Z.leri)


TUZAKTAN KUMANDA
(...KANAL D / Beyaz Show)
BEYAZIT ÖZTÜRK: Rekortmen yüzücümüz Derya Büyükuncu da bizimle bugün...
MÜSLÜM GÜRSES: Yapma yaa... Yoksa şu şampiyon yüzücü çocuk bu mu yav?...


BİR FİLM DİYALOĞU
(...The Social Network filminden)
“-İnsanoğlu çiftlikte yaşadı, sonra şehirlerde yaşadı ve şimdi de internette yaşayacak!...”

Söz Market

HAYATA DAİR
Bir çocuğun bir yetişkine her zaman öğretebileceği üç şey vardır;
-Sebepsiz yere mutlu olmak...
-Her zaman meşgul olabilecek bir şey bulmak...
-Elde etmek istediği şey için var gücüyle dayatmak... (...Paulo Coelho)

TEMEL’iN YERi
Yeni atanan müdür birimleri gezip, personel hakkında bilgi topluyormuş...
Sıra Temel’e gelince sormuş;
“-Sen ne zamandan beri çalışıyorsun?...”
Temel;
“-Valla tembelliğimden ötürü işten kovulacağım dedikodusunu duyduğumdan beri...”

BİR FİLM DİYALOĞU
(...Başkanın Adamları filminden)
“-Bir şeyin üstesinden gelmek için onun ne kadar büyük olduğunu anlaman gerek. Hastalıkla böyle savaşılır...”

KRAMPON
> Cimbom Gökhan Zan ve Serdar Özkan’ı iade ediyor:
“-Fişlerini atmadık, saklıyoruz...”
...
> Kazım Kazım ve Fatih Tekke transferlerini gerçekleştirerek rakiplerine “Bu sezon biz yandık siz de yanmayın” mesajı gönderen Galatasaray yönetimi “Dünya Fairplay Ödülü”ne aday gösterildi...
...
> Yabancı oyuncu kontenjanı sebebiyle sıkıntı yaşayan Beşiktaş, bu problemi gidermek için Portekiz ligine geçmeye hazırlanıyor...

TUZAKTAN KUMANDA
(...NTV Spor / 90 +)
ERCAN TANER: Sergen, 18 yaşından küçüklerin de iddaa oynadığı görülüyor, onlara ne söylemek istersin?...
SERGEN YALÇIN: Almanya liginden uzak dursunlar, çok sürpriz oluyor...

BİZİMKİLER
İzmir Ofis’ten Hüseyin İçağa abi “www.ihlassondakika.com”da tarhananın faydalarını okuyor...
Mehmet Karababa araya girip soruyor;
“Hangi tarhananın” diye...
Hüseyin Abi: Çorba olanının.

UHB Uydurma Haber Bülteni
Edebiyat ödülleri sahiplerini buldu...

Duyarlı Edebiyatçılar Birliği’nin, “Tam Kıza Mesajlık Şiir” Başlıklı Ödülü Sahibini Buldu.
21. Yüzyıl Türk Edebiyatı’nın öne çıkan akımlarından olan ve 160’lı harf ölçüsüyle yazılan “Tam kıza mesajlık şiir” bu yıl ilk kez ödül kapsamına alındı...
Kıran kırana geçen ödül sürecinin kazananı, “Aşkı bir tiyatro dediler herkese bir rol verdiler, en zoru bana nasipmiş önce sev sonra unut dediler, bense rolümü iyi oynayamadım, sevdim ama unutamadım” şiiriyle Yozgatlı Hüseyin oldu.
Herhangi bir imla kuralı ya da anlam düşüklüğü kaygısı gütmeyen; şairlerin kendilerini yalnızca “ikinci mesaja geçmemeye” karşı sorumlu hissettikleri, amaçları maşuklarının mobil cihazlarında hoş bir seda bırakmak olan “Tam Kıza Mesajlık Şiir” akımı, cep telefonlarının ülkemiz pazarına girmesiyle edebiyatımızda büyük bir yer kazandı. Köküne kadar derin aşkları ve hayata karşı karamsar bir yaklaşımı benimseyen akım; aşk dışında kandil, bayram, doğum günü gibi başlıkları da kendine konu ediniyor. (...Muhbir Bildirdi)

Sözün gelimi

50 yaşını geçtiniz mi?

-Endişelenmeyin, böbrek mafyası artık sizinle ilgilenmiyor...
...
-Uçak kaçırma olaylarında ilk serbest bırakılacak rehine sizsiniz...
...
-Kimse sizin bir yerlere kaçıp gitmenizi beklemez...
...
-Akşam saat 21:00’de arayan dostlarınız “Uyandırdım mı” diye soracaklardır...
...
-Sizin için artık hayatta ders alınacak bir şey kalmamıştır...
...
-Üzülmeyin, aldığınız hiçbir şeyi eskitemeyeceksiniz...
...
-Hız limitini aşma gibi bir meseleniz yoktur...
...
-Eklemleriniz en doğru hava tahmin bilgisini verir...
...
-Tüm sırlarınız arkadaşlarınızda güvendedir, zira onlar da hatırlamayacaktır...
...
-Bu listeyi hangi gazetede okuduğunuzu bile hatırlamıyorsunuz...
(...Arkadaşımız Muammer Güngör’den)

Söz Market

(...Dead Poets Society filminden)
“-Yaşadığım hayatın hayat olmadığını, ancak öleceğimi öğrenince anlamaya başladım...”


TEMEL’iN YERi
Temel bakkala girmiş, “Bana” demiş,
“Bana bir Monte”...
Susmuş bir süre ve devam etmiş;
“...Ve Carlo...”
“Neden uzun bir ara verdiniz ki” diye sormuş bakkal,
“Doktorum” demiş Temel;
“-Sigaraya biraz ara ver dedi de...”


söz der ki
“-Sevmek koca bir balondur... Çok şişirirsen patlar, elinden bırakırsan uçup gider...”
(...Küçüldükçe büyük laflar ettiği müthiş S.Ö.Z.leri)

HAYATA DAİR
Derdim, yeter, sakin ol, dinlen biraz artık;
Akşam olsa diyordun, işte oldu akşam;
Siyah örtülere sardı şehri karanlık;
Kimine huzur iner gökten kimine gâm.
...
Bırak şehrin iğrenç kalabalığı gitsin,
Yesin kamçısını hazzın sefil cümbüşte,
Toplasın acı meyvesini nedametin.
Sen gel, derdim, ver elini bana, gel şöyle.
...
Bak göğün balkonlarından, geçmiş seneler
Eski zaman esvaplarıyla eğilmişler;
Hüzün yükseliyor, güler yüzle, sulardan.
...
Seyret bir kemerde yorgun ölen güneşi
Ve uzun bir kefen gibi Doğu’yu saran,
Geceyi dinle, yürüyen tatlı geceyi.
(...C.Baudelaire)

İTİRAF REYONU
Abla terliğiyle bakkala kadar giderken, hoşlandığınız kıza yakalanma anlarıdır...
Hatta sınıfın kapısına tekmeyle dalıp, arkadaşlara iyice sövdükten sonra hocaile göz göze gelmek de bunlara dahildir...
Hatta otobüste arkadaşınız oturuyor, siz ayaktaysanız, “Olum hamile bayana yer versene” denmesi ve bayanın hamilelikten değil şişmanlıktan karnının büyük çıkması...
(omer.soztutan@tg.com.tr - itiraf edin, rezil edelim...)


TUZAKTAN KUMANDA
(...ATV - Yahşi Cazibe / Hulusi Bey’in sevmediği şeyler)
1-Büyük abdestimi yaptıktan sonra tuvalet kağıdının bittiğini görmek...
2-Sinema salonu hemen hemen boşken önüme kaya kafalı birinin oturması...
3.Fenerbahçe’nin Avrupa macerasının erken sona ermesi...
...
1-Şeş kapıları açıkken üst üste iki kez düşeş gelmesi...
2-Eve geldiğinde birisinin sana ‘Geldin mi’ diye sorması...
3-Kırmızı ışıkta beklerken ışığın 1 dakikadan fazla yanması.
...
1-Yolda yürürken cebimde kalmış alışveriş fişi ağırlık yapmasın diye yere attığımda arkamdan bir adamın gelip “Beyefendi fişinizi düşürdünüz” dedikten sonra onu mecburen yerden alıp tekrar cebime koymak...
2-Yeni doğmuş bebeği olan bir arkadaşıma telefon ettiğimde “Bak amcası Emrecan telefonda seninle konuşmak istiyor” deyip telefonu O’na verdikten sonra benim telefonda mecburen agucuk gugucuk yapmam...
3-Çalışanlarımdan birinin başıma bir ufo, yani gökyüzünde tanımlanamayan bir cisim atması.
...
1-Spor ayakkabıyla merdivenden inerken çıkan vick vick ses...
2-Kabak çekirdeği yedikten sonra dişinin arasında kalan parçanın ertesi gün ağza acı tat vermesi...
3-Karnım aç değil deyip başkasının önünden yemek yerken benim yemeğime dokunulması...


BİZİM ORA
> Spor camiasının ünlü isimleri; Ankaragücü - Fenerbahçe maçında kart görmeyen Lugano adına düzenlenen moral yemeğinde buluştu...
...
> Üst üste alınan
başarısız sonuçlardan sonra Fenerbahçe’yi 2-1 mağlup eden Ankaragücü
Teknik Direktörü Ümit Özat’tan samimi açıklama:
“-Önümüzdeki maçlara bakıp mutluluğumuzu bozmak istemiyoruz...”
...
> Sergen: “İspanyol Astra 1KR kanalına yorumcu olarak transferim vardı. Adamlar bir araştırmışlar almadılar!...”
...
> Ankaragücü, devre arasında Engin Ardıç’ı mı renklerine bağlayacak?... Azz sonra...
...
> Konyaspor yönetimi: GS’li taraftarlara ayrılan kale arkasındaki koltuklar deprem yönetmeliğine göre güçlendirildi...

UHB Uydurma Haber Bülteni
İnternetimiz yağmura takıldı !
Türkiye, yağmurdan etkilenen internete sahip tek ülke olma özelliğiyle yabancıların ilgisini çekiyor...
Rüzgar, yağmur gibi olağan doğa olaylarında Türkiye’nin büyük bir bölümünün kullandığı internet servis sağlayıcısının bağlantı hızının azalması Türkiye’deki tursitler ve bu durumdan haberi olan yabancılar tarafından büyük ilgi ve hayretle izleniyor...
Bu durumun nedeninin Türkiye’de “İnternet otobanları” kullanılması olduğu düşünülürken, hava muhalefeti sebebiyle ödevini yetiştiremeyen öğrenci Emin Durur veryansın etti; “Ulaştırma bakanımızın da dediği gibi Türkiye’de internet otobanları var, yağmur, kar yağınca, veya lodos çıkınca bu otobanlarda yapabileceğimiz hız bir hayli düşüyor. Keşke otoban yerine tüm dünyanın kullandığı, normal interneti kullansaydık... Şimdi ben yarın ‘hocam hava yağmurluydu, ödevimi yetiştiremedim” diyeceğim ve bu normal karşılanacak, dünyanın başka hangi ülkesinde böyle eşsiz bir güzellik vardır ki?...” (...N.N.J. Bildirdi)

Söz Market

(...KANALTÜRK / Telegol)
SERHAT ULUEREN: Aykut Hoca’nın Mourinho’dan, Alex Ferguson’dan ne farkı var?...
AHMET ÇAKAR: Yumruğunu masaya vurmuyor Aykut Kocaman... Mıymıylıyor...
SERHAT ULUEREN: Sizce Hagi başarılı bir teknik direktör mü?...
AHMET ÇAKAR: Galatasaray Hagi’ye çok büyük gelir... Hani çocuklar babasının kıyafetini giyer ya; o kadar bol...

İTİRAF REYONU
(...isim: yüksel ...şehir: istanbul ...yaş: yirmibeş)
Karşı masanın etrafında dolanan müşteriyi garson sanıp “Şişşştt” diye çağırdığınız durumlardır...
Adamın size bakması ve “Şu hanımefendi sizi çağırıyor” diye söylenmenizle devam eder...
Ülen kendim için rezil olsam yine neyse...
(omer.soztutan@tg.com.tr - itiraf edin, rezil edelim...)

söz der ki
“-Katili temize çıkarmak, mâsumu ikinci kez öldürmektir...”
(...Yüzündeki sert çizgilerin iyice ortaya çıktığı anda söylediği müthiş S.Ö.Z.leri...)


KRAMPON
> Fenerbahçe’den Futbol Federasyonu’na şok başvuru:
“-Trilyonluk yıldızları 90 dakika koşturmayalım. Maçlar 45 dakika oynansın...”
...
> Barçanın Real Sociedad’a 5 tane atması Real Madrid yönetimi tarafından kınandı:
“-Hani biz sizin için özeldik?...”
...
> İstanbul BB Spor taraftarlarından yeni bir tezahürat:
“-Bize her yer deplasman...”
...
> İbrahim Üzülmez’in “Orta yapsam Real Madrid’de Oynarım” sözüne Mourinho’dan destek:
“-Marcelo yapamadan oynuyor!...”


BİR FİLM DİYALOĞU
(..Ezel dizisinden)

“-Katil oldum ben, nasıl unutacağım?...”
-Unutmayacaksın, ama geçecek... Her geçen gün biraz daha azalacak... Bir gün bir bakmışsın, unutmamışsın ama geçmiş... “-Aşk acısı gibi...”


hayata dair
Dünyada iki kadın var, her zaman karşıma çıkan;
Biri sevdiğim kadın, ötekisi beni seven...
...
Birisi karanlık gecelerimin, düşlerinde bile can evimdedir;
Öbürü kalbimin önünde bekler durur ama açılmaz kapı...
...
Birinin sadece soluğu yeter, beni mutluluğa ulaştırmaya;
Öteki ömrünü bağışlar bana, kalkıp geri vermem bir saatimi
...
Birisi kanımın sıcaklığında, aşkın öz türküleriyle yaşar;
Öbürü can sıkıcı günlerim içinde, umutsuz koşar...
...
Her erkek bu ikili yaşamı tadar, sevilenle seven arasında;
Ama bir kez tek kişi olur o iki insan, yalnız bir kez her yüzyılda.


TEMEL’iN YERi
Dönemin sağlık bakanı İstanbul’da bir hastaneyi denetlemiş... Odanın birine girdiğinde her tarafı sargılı bir şekilde yatan inşaat ustası Temel’i görmüş;
-Nasıl bu hale geldin?...
“-Anlatayım efendim: Ben inşaat ustasıyım... Geçen gün inşaatı bitirdik, çatıda biraz tuğlayla 2,5 torba çimento arttı.
Dedim ki indireyim onları aşağı... İndim aşağıya, bir varil buldum, iç tarafını deldim, bir demir bağladım...
Yerdeki halatın ucunu aldım yukarı çıktım... Yukarıdaki makaraya taktım tekrar aşağı indim... Halatın ucunu varile bağladım, yukarı çektim...
Öbür ucunu da yerde bir kazığa bağladım, tekrar yukarı çıktım...
Tuğlalar ile çimentoları varile doldurdum, aşağı indim... Halatı kazıktan çözmemle dünyam şaştı... Varil benden ağır ya, ben yukarı varil aşağı...
Tam ortada karşılaştık varil vurdu, sağ kolumu kırdı... Varil yere vurunca ben de kafamı makaraya vurdum, birinci çatlağı öyle aldım...
Varil yere vurunca çıktı dibi... Bu sefer ben ağır geldim... Ben aşağı varil yukarı...
Dedim ki; bu gene vurursa öbür kolumu kıracak, bıraktım ipi yere düşünce iki bacağım da kırıldı...
Boşta kalan varil de kafama geçti, ikinci çatlağı da öyle aldım...
“-Anlayacağınız bu fizik kanunları çok acımasız oluyor sayın bakanım...”



Söz Market

(...Ahmet Okur’dan “Azeri sevgi sözleri”)
-Gullerin hamisi gozeldi, amma senin geder deyil, seni herkes sevir amma menim qeder deyil...
...
-Heyati sevirem cunki sen varsan, seni sevirem cunki sen heyatimsan!
...
-Dunyani gozel oldugu üçün deyil, içinde sen oldugun üçün sevirem..

-Sene bir sey deyecem, amma gorkma. Bugun hekime getdim boyreyimde dash tapdilar, ureyimde de seni...
...
-Çogdur sene sozlerim, aglima geldikce soylerim, bu fani dünyada gülüm men sensiz neyleyim?
...
-Senin olan her şeyi, hetta sensizliyi bele seni hatirlattigi üçün sevirem!
...
-Bu dunyada iki kor var.. Biri meni gormeyen sen.. Obiri gözü senden başgasını görmeyen men..


hayata dair
Hayalinle açık kalsın ağırlaşan göz kapaklarım,
Baksın dursun mu istiyorsun yorgun geceye?...
Durmadan bölünsün mü yani sence uykularım,
Sana benzer gölgeler oynaşırken gözlerimin önünde?...
...
Yoksa yanıma kendi yerine ruhunu mu gönderiyorsun,
Yuvasından böyle uzakta ne yaptığımı gözlesin de,
Ayıplarımı yakalasın, nasıl aylaklık ettiğimi görsün,
Kıskançlığına yön versin, hedef göstersin diye...
...
Senin nöbetindeyim ben, başka yerde sen uyanıkken;
Benden çok uzaklarda, başkalarına çok yakınken...

TUZAKTAN KUMANDA
(...SHOW TV / Bir Milyon Canlı Para - Yarışmacı Yorumları)
“-Antik şehir denince aklıma ilk Nevşehir geliyor...”
...
“-Aslında patates nişasta, patlıcan ise sebze...”
...
“-Kanuni mi baba yavuz mu baba bilmiyorum ama bence en baba Fatih...”
...
“-Çok emin değilim ama Che Guevara’yı ünlü bir avukat diye biliyorum...
...
“-Fen yani fen adamlarıyla ilgili bir şey...”
...
“-Mevsimlerde güz sonbahar tarzında bir şeyler de sorulabilir.”


UHB
Uydurma Haber Bülteni

İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi, öğrencilere dizilerdeki yoğun bakım sahnelerine yetecek kadar eğitim verilecek bölümünü önümüzdeki yıl açacağını duyurdu.
Bölümde elektro şok, serum takma, saç kesmeden beyin ameliyatı gibi derslerin yanı sıra “Umudunuzu kaybetmeyin”, “Hastayı kaybedebiliriz,” “Dua etmeyi bırakmayın”, “Size cevap veremez ama duyar” gibi cümleleri doğru yerde kullanmayı içeren formasyon dersleri verilecek. Üniversite rektörü konuyla ilgili açıklamalar yaparken, “Özellikle dizinin senaryosuna uygun dramatik cümleleri kurabilecek seviyeye getirebilmemiz önemli. Bununla birlikte oyunculuğa dair temel noktalar konusunda da öğrencilerimizi eğiteceğiz” dedi.
(...Muhbir Bildirdi)


İTİRAF REYONU
(...isim: m. ali taşdelen ...şehir: istanbul ...yaş: bu aralar kırktan fazla)
O akşam evin telefonu çaldığında Veysel Amca açmış,.. Karşıdan gelen talepten olacak mutfağa doğru yönelmiş...
Odanın önünden geçerken “Hayırdır Veysel efendi, ne oldu” diye sormuş eşi olan Hüsniye Teyze...
“Yok bir şey, dolapta yoğurt var mı ona bakacağım” deyip yarım kova yoğurdu alıp telefonun yanına koyarak telefondakine, “Evet, yoğurt varmış” cevabını vermiş...
“O zaman Birlik Apartmanı, daire 10’a bir tane gönderebilir misiniz” isteğinde bulununca telefondaki, Veysel Amca‘nın yüzü yoğurttan daha beyaz bir hal almış...
O hâlâ öyle, biz de hâlâ gülmekteyiz...
(omer.soztutan@tg.com.tr - itiraf edin, rezil edelim...)


KRAMPON
> Sezon başında ‘Galatasaray’ı Ali Sami Yen’de yenelim adak keseceğiz’ diye adayan süper lig takımları yüzünden ülkede yerli et tükendi!
***
> Günde iki idmanla hazırlıklarını sürdüren Beşiktaş’ta Guti, Demir Bükey ile takımdan ayrı çalıştı...
***
> Adnan Polat, Gençlerbirliği maçından sonra seyircilerin koltukları sökerek gösterdiği tepkiyi değerlendirdi: “Zaten sökülecekti...”
***
> Beşiktaş’ın yeni transferi Fernandes sağlık kontrolünün ardından sakatlar kervanına katılmak için yola çıktı...


söz der ki
“-Küçük insanlar büyük problemler çıkarır...”
(...İdareten ettiği ama müthiş S.Ö.Z.leri)

TEMEL’iN YERi
Komşusu, sinirli bir şekilde Temel’in kapısını çalmış;
“Bana bak” demiş;
“Köpeğiniz sabaha kadar tam penceremin altında durmadan havladı” demiş...
Temel, “Ah çok sağ olun ama” demiş;
“-Bütün gün uyuyup uykusunu alıyor o...”


BİR FİLM DİYALOĞU
(...Yes Man filminden)
“-Dünya bir oyun bahçesi... Bunu çocuklar biliyor ama biz büyüyünce unutuyoruz....”

Söz Market

Ömürlerinde bir kez olsun fidan dikmeyenler!
Takvimler 1 Ocağı gösterdiğinde mağazaların ve alışveriş merkezlerinin kapı önlerinde ve cam kenarlarında sergilenen süslenmiş çam ağaçları, bu defa evlerin en güzel köşelerinde yer verilir. Çam ağaçlarının da asıl görevi (!) budur zaten... Yılbaşlarında Noel ağacı (!) olmak ve bu sıfatla süsleme simgesi olarak kullanılmak... Ormanlarımızın baş tacı, bahçelerimizin süsü, güzel kokulu çam ağaçlarımızın; (yapay olanlarını tenzih ediyorum) yıldız, top, kozalak, yılbaşı ağacı zinciri gibi Noel ağacı yapabilmek için özel olarak hazırlanan materyallerle süslenilmesi ve kapı önlerinde, köşelerde, cam kenarlarında sergilenmesi bilinçsizliğin ve cehaletin ötesinde aptallıktır... Hem de çok büyük bir aptallıktır!.. Evet sırf Noel ağacı yapmak için, bir gecelik eğlence için; tomurcuğundan, kozalağından, reçinesinden yararlanılan birçok tıbbi ilacın bileşimine girerek başta akciğer hastalıkları olmak üzere, birçok hastalığa şifa veren bu muhteşem bitki çam ağaçlarımızın topraklarından kesilerek yok edilmesi rezalettir!.. Cinayettir !.. Çiçek dalında, ağaçlar topraklarında, bahçelerde, ormanlarda güzeldir. Çiçeği dalından koparıp en güzel vazoya da koysanız dalındaki gibi güzel görünmeyecek, canlı olmayacaktır. Birkaç gün sonra solup gidecektir. Çam ağaçları da ne kadar incikle boncukla süslenirse süslensin, en güzel köşelerde bulundurulsun toprağındaki gibi canlı, heybetli ve anlamlı değildir.
Ağaçlar Allah’ın kullarına verdiği bir ihsandır.
“-Birinizin elinde bir fidan olduğu hâlde, kıyamet kopmaya başlarsa ve kıyametin kopması gerçekleşinceye kadar o fidanı dikmeye imkânı olursa onu diksin” hadis-i şerifi ağaç yetiştirmenin, korumanın ehemmiyetini ne güzel anlatmıştır.
Başka bir izahata ne hacet...
Ömürlerinde bir kez olsun bir fidan dikmeyenlere,
Var olan ağaçları eğlence için katledenlere,
Bu katliama duyarsız kalanlara,
Akıl ve vicdan sahiplerine...
(...Zehra Babürşah’ın yakarışı)


BİR FİLM DİYALOĞU
(...Simpsons filminden)
“-Hayır, istemiyorum seni... Benim dünyama girmeye kalkma, sonra merhametsizce yıkarsın onu...”

itiraf reyonu
(...isim: metin yiğit ...şehir: izmir ...yaş: yirmi üç)
Telefonunu babasıyla değiştirdiğinden haberim olmayan arkadaşa sevgilisiyle ilgili mesajlar geçip onu ele vermek de rezil bir durum...
Öncesinde geçtiğim belden aşağı mesajları saymıyorum bile...
Cevap gelmeyince arayıp, “Metin arkadaşınla biz telefonu değiştik, bu numarayı artık ben kullanıyorum” demesiyle yerin dibine girmiştim...
(omer.soztutan@tg.com.tr - itiraf edin, rezil edelim...)

HAYATA DAİR
Mutluluğu nerede bulabilirsiniz?...
Ne mantıksal düşüncede, ne maddi zenginlikte, ne de şöhrette...
Kendi doğanızın gerektirdiği biçimde yaşamakta...
Peki bunu nasıl yapabilirsiniz?...
Davranışlarınızın ve eylemlerinizin, ilkelerinize dayanmasını sağlayarak...
İyi ve kötüyü ele alan ilkeleriniz...
Sizi adil, ılımlı, cesur ve özgür kılmayan hiçbir şey sizin için iyi değildir...
...Ve bunların tam zıddı olmayan hiçbir şey de kötü değildir...
(...Marcus Aurelius)


gündemin kırıntıları
Galatasaray taraftarı son yenilgilerin ardından stadı talan etti...
Valla Ali Sami Yen’de her şey yerle bir oldu...
Değişmeyen tek şey; Skorboard!...


TEMEL’iN YERi
Temel, polisler tarafından yakalanmış ve sorgu için komiserin karşısına dikilmiştir...
Komiser, suçlu namzedi Temel’e bakar bir süre ve sonra sorar:
-Nerede oturuyorsun?...
“-Kardeşimle beraberiz...”
-Kardeşin nerede oturuyor peki?...
“-Babamla beraber...”
Sabrı tükenen komiser, bu cevaplar karşısında hiddetlenerek bağırmış;
-Peki baban nerede oturuyor?...
Temel başını sallayarak cevap vermiş;
“-Anlatamadım galiba komiserim... Hep beraber oturuyoruz...”


söz der ki
“-Hedefini vurmayan söz, masum birine zarar verir...”
(...İyice nişan alıp ettiği müthiş S.Ö.Z.leri)



Söz Market

(...isim: m.ali taşdelen ... şehir: istanbul ...yaş: 44`e bir var)
Herkesin size gülmeye başlamasıyla anlarsınız cebinize bir türlü sığdıramadığınız cep telefonunuzun;
“Uzaktan kumanda” olduğunu aslında...
(omer.soztutan@tg.com.tr - itiraf edin, rezil edelim...)

KRAMPON
Schuster Eskişehirspor maçı ardından yapılan basın toplantısında yönetime mesaj verdi: “Kadromuzda Tello ve Batuhan gibi oyuncular olsaydı yenebilirdik...”
...
Galatasaray Yönetimi: “Birbirini iyi tanıyan isimlere yöneldik...”
Dalton kardeşler Cimbom yolunda!...
...
Fenerbahçe’nin genç yıldızları Gökay ve Okan:
“Saracoğlu’nda 55 bin kişi tarafından ıslıklanarak gerçek Fenerli olmak istiyoruz...”


söz der ki
“-Kadınlar kendilerini güldüren erkekleri sever... Ağlatanlara âşık olur...”
(...Cem Yılmaz’a destek verirken ettiği müthiş S.Ö.Z.leri)

KADINLAR&ERKEKLER
Pazarda satıcının biri, “Elmaya geelll elmayaa... Çernobil’in elmaları bunlarrr” diye bağırıyormuş...
“Deli misiniz” diye sormuş kadının biri;
“-Çernobil’in elmalarını kim alır ki?...”
Satıcı “Valla yenge yetiştiremiyorum” demiş;
“-Kimi karısına, kimi kayınvalidesine alıyor, kalmıyor bile yani...” (...Yıldırım Tuna fıkralarından)


TEMEL’iN YERi
Kekeme Temel, bir kuşçu dükkanına girmiş...
Rengârenk papağanlara uzun uzun baktıktan sonra konuşmuş;
“-Lü... lü... lütfen... Bi... Bir... Pa.... Pa... Papağan... İs.. İs... İstiyorum...”
Dükkân sahibi Temel’i kolundan tuttuğu gibi kapıya doğru sürüklemeye başlamış;
“-Çok rica ederim bir an önce terk edin burayı... Yoksa mallarımın hepsini bozacaksınız...”


BİR FİLM DİYALOĞU
(...Pan’ın Labirenti filminden)
“-Büyüyorsun... Yakında hayatın peri masalına benzemediğini öğreneceksin... Dünya zalim bir yer, zamanla öğreneceksin... İncinsen bile...”


HAYATA DAİR
Gençlik hayatın belli bir çağı ile ilgili değildir.
İnsan kendine olan güveni derecesinde genç, şüphesi neticesinde yaşlıdır.
Cesareti neticesinde genç, korkuları derecesinde yaşlıdır.
Ümitleri derecesinde genç, ümitsizliği derecesinde yaşlıdır.
Hiç kimse fazla yaşamış olmakla ihtiyarlamaz.
İnsanları ihtiyarlatan, ideallerinin gömülmesidir.
Seneler cildi buruşturabilir. Fakat heyecanların teslim edilmesi, ruhu buruşturur.
İnsanlar yaşadıkça yaşlandıklarını sanırlar, hâlbuki yaşamadıkça yaşlanırlar.
İnsan ihtiyar olmaya karar verdiği gün ihtiyardır.
Güzelliği görme yeteneğini kaybetmeyen asla yaşlanmaz.
Yaşlanmak, bir dağa tırmanmak gibidir...
Çıktıkça yorgunluğunuz artar, nefesiniz daralır ama görüş alanınız genişler.
Beynimiz, yeni tecrübeler keşfettiği sürece insan genç sayılır.
(...William Ewart Gladstone)


tuzaktan kumanda
(...TV 8 - Bay Tahmin)
FİKRET ENGİN: Ümit Özat dönemindeki Fenerbahçe çok farklıydı...
MURAT ÖZARI: Evet Ezel dizisi gibiydi... Ümit Özat Ezel gibiydi... Yanında Ali vardı, Cengiz vardı, Tefo vardı...
*
FİKRET ENGİN: Mesaj var abi, “Hava durumunu da verecek misiniz” diye soruyor, kar yağınca Almanya’da üst olmuyor diyor...


MURAT ÖZARI: Tabii kardeşim bir yandan meteoroloji, bir yandan maçlar devam edeceğiz. Mesela şu an Frankfurt’ta don var...
*
FİKRET ENGİN: Arı soktuğunda çamur mu yoksa kesme şekeri mi daha etkili olur?...
MURAT ÖZARI: Onu bilmiyorum da sivrisinek ısırınca ağzını burnunu kırıyorum, ama karıncaya kıyamıyorum...
*
MURAT ÖZARI: Bir izleyicimiz tüyo istiyor, “Kömürüm kalmadı, kömür parası lazım” diyor...
FİKRET ENGİN: Yorganın altına gir kardeşim...

Söz Market

Çocuklardan huzur dersi alın...
Onların her anlarını, nasıl sadece ve sadece o anın zevki için yaşadıklarını seyredin...
Kendinizin de böyle olabileceğinizi düşünün...
...
Giydiğiniz giysilerin nasıl hissettiğiniz yönünde ciddi etkileri vardır...
Bedeninizi sıkmayan rahat giysiler, doğal kumaşlar ve açık renkler hep sakinleştirir...
...
Gülümsemek yüzünüzdeki bütün kasları gevşetir...
Aynı zamanda kendinizi iyi hissetmenize yardımcı olacak müthiş bir etki bırakır...
...
Gergin durumlarla başa çıkmanın iki yolu vardır;
Ya onları değiştirirsiniz, ya da onlara bakış açınızı değiştirirsiniz...
Bakış açınızı değiştirmek daha zordur, fakat kişiyi aydınlatır...
(...Paul Wilson)

KRAMPON
-> Galatasaray idmanına sakatlıkları yüzünden hiçbir futbolcu katılmazken, yapılan çift kale maçta Hagi Tugay’ı 2-1 yendi...
-> Hakemin ofsayt gerekçesiyle kaldırdığı bayrağı beğenmeyen futbolcuya, beğendiği bir bayrak hediye edildi...
-> Geleneksel “En Soğuk Kış Haberi” Yarışması’nı bu sene “Son Bin Yılın En Soğuk Kışı” haberiyle ATV kazanırken, Flash TV ‘Yüzyılın En Soğuk Kışı’ haberiyle ikinci, Show TV ise ‘Son 50 Yılın En Soğuk Kışı’ haberiyle üçüncü oldu...
-> Soğuk havaların kendini göstermesiyle, kışlık giysilerin ceplerinde unutulmuş paralar piyasalara hareketlilik getirdi...


İTİRAF REYONU
(...filiz aktaş ...şehir: istanbul ...yaş: on dokuz)
Henüz yeni bir olay... İstanbul’a yağmur düştü ve ben arkadaşımla buluşacağım kafeye doğru seyir halindeyim... Elimde şemsiye ile oldukça büyük olan kafenin kapısını açıp, oturacağım yere doğru yürümeye başladım... Nedense o çiçekli şemsiyeyi kapatmak hiç aklıma gelmiyor... Üstelik bu sırada birkaç kişinin gözünü çıkarmayı kıl payı kaçırıp, tavandaki abajurlara dokunuyorum... Rezil bir durumdu benim için... Bir keresinde de oldukça zayıf gördüğüm bir tanıdığa, “Ne kadar güzel olmuşsun, formunu nasıl koruyorsun” diye sormuştum...
Kötü bir hastalığa yakalanmış meğer...
Bu da rezil ötesiydi...
(omer.soztutan@tg.com.tr - itiraf edin, rezil edelim...)


BİR FİLM DİYALOĞU
-Köpekler içimizde kemik olduğu için mi ısırır bizi Neriman Teyze?...“-Hayır; köpekler içimizde
kalp olmadığı için ısırır bizi...”

KADINLAR&ERKEKLER
(...”Kadınların çekilmez halleri” başlıklı “Fevzi Aslan” yorumu)
* Dışarı çıkmadan önce iki saat makyaj yapmalarını beklemek... Bir de üstüne gelip “Nasıl oldum” diye sormaları... * -İlgisizlikten şikâyet etmeleri, her daim ilgi beklemeleri, dırdırları, kafalarından senaryo üretmeleri... * Teknolojiyi takip etmemeleri... İnternetten burç yorumu okumayı internetin nimetlerinden saymaları... * -Kullanmayı bilmediği hâlde milyarlık telefonla dolaşmayı teknolojiyi takip etmek zannetmeleri.....

TEMEL’iN YERi
“Sinir, stres ve uykusuzluk” demiş hakim;
“Kaza yapmandaki en büyük sebep budur...”
“Sağolun efendim” diye cevap vermiş sanık Temel,
“-Savcı bey de davanın başından beri beni suçluyordu...”

söz der ki
“-Hayattan ne alacağını bilen için erken ölüm yoktur...”
(...Küçük dünyaya ettiği büyük ve müthiş S.Ö.Z.leri)


Bahçeli’yle “Bir Kelime İki İşlem”
MHP Lideri Devlet Bahçeli’den “İktidara gelme formülleri...”
***
“2009 yazarken iki tane sıfır var. 9’un yanındaki sıfır, solda sıfır; sildiniz. Kaldı mı 9? 2’nin yanında bir sıfır var, onu da sildiniz. Kaldı mı 2?
Toplayın 9 ile 2’yi; ne yapar? 11 yapar.
2009’un içerisindeki iki tane sıfırı da sildiniz; ne kaldı? 29 kaldı.
11 ile 29’u toplayın; 40 yapar!
Ve Milliyetçi Hareket Partisi’nin 40. yıl dönümü!”
***
“Her ülküdaşıma bir görev düşüyor. Daha önce MHP’ye hiç oy vermemiş ilkokuldaki 5 arkadaşını bulacaksın.
Ortaokuldan 5 arkadaşını bulacaksın. Askerliğinizi yaptığınıza göre 5 asker arkadaşını bulacaksın. Mahalleden 5 arkadaşını bulacaksın, sokaktan da 4 arkadaşını bulacaksın.
Toplayın 24.49 milyon seçmen var, bunu 24’e bölerseniz ortaya çıkan rakam ülkücülerin oy temin etmesini gerektiren hane sayısını verir.
Demek ki 19 milyon alabilirsek MHP iktidar olur.”
***
Uzun yıllar TRT’nin yan kanallarının ekranlarında verdiği ve düşük meblağlı ikramiyeleriyle bilinen Bir Kelime Bir İşlem, yeni yayın döneminde Sayın Bahçeli’den ilham alıp biraz renklenebilir.
(...Muhbir Bildirdi)


bizimkiler
Spor Servisi’nde, “Fenerbahçe/Barcelona” basketbol maçı öncesi yaşanan diyalog:
CAHİT: Akşam maça gideceğim...
ERCAN: Bu soğukta ne işin var maçta?...
CAHİT: Olum Barcelona geliyor, kaçar mı bu maç?...
HASAN HOCAM: Ben de geleyim... Şu Messi’yi İniesta’ya yakından görelim...


tuzaktan kumanda
(...BLOOMBERG / Kelime Oyunu)
İHSAN VAROL: Ses dalgalarını titreşime çeviren organ parçası?...
YARIŞMACI: Kulak memesi...
İHSAN VAROL: Olur mu efendim hiç?...
YARIŞMACI: Eee... Kulak kepçesi...

Söz Market

(...selçuk m. şehir: istanbul ...yaş: bilinmiyor)
Geçen sene lisede yaşadığımız olaylardan biri bu başlık altında ödül almaya adaydır.
Matematik hocamız sınıfın sınav kağıtlarını okumaktadır...
Aradan bir isimsiz kağıt çıkar, üstelik bir de sorular tükenmez kalemle cevaplanmıştır...
Tabii hoca biraz sinirlenir ve kağıda 75 verir...
Sonuçlar sınıfa açıklanınca kağıtlardan biri fazla çıkar...
O da tükenmez kalemle yazılandır...
Meğer o kağıt hocanın cevap anahtarıymış, kendine verdiği not 75’miş...
Daha komik yanı, o sınavda bazı arkadaşlar 80-90 almıştı...
(omer.soztutan@tg.com.tr - itiraf edin, rezil edelim...)

krampon
-Bursaspor, Şampiyonlar Ligi’ndeki ilk puanını bir hayır kurumuna bağışlama kararı aldı...
-Fenerbahçe’nin son Türkiye kupası şahidi Naim Dede hayatını kaybetti...
-Kavak Yelleri’nde yeni eşleşmeler belli oldu: 1. grup Aslı-Atakan / 2. grup Efe-Mine / 3. grup Deniz-Su / 4. grup Metin-(Lerzan-Duygu galibiyle)...
-Galatasaray’lı milli futbolcu Sabri Sarıoğlu, sakatlanmadan ameliyat olarak dünya futbol tarihine geçti...
-Bihter ile Behlül’ün ilişkisini Adnan Bey ile aynı zamanda öğrenen Nihat Doğan’a sanal alemde tepkiler sürüyor...
-Adnan Polat’ın bile sağ arka adalesinde yırtık tespit edildi..
(...Ahmet Okur & Zaytung)


hayata dair
Haset, kıskançlık, hırs, bunların tümü tutkudur...
Sevme ise zorlama olmadan sadece özgür olunduğunda yaşanabilen, insan gücünü somutlayan bir eylemdir.
Sevmek bir şeyin “içinde olmaktır” bir şeye “kapılmak” değil...
En genel biçimiyle sevmenin etkin yapısı, sevmenin almak değil öncelikle vermek olduğu biçiminde tanımlanabilir.
Sevmek kendini karşılıksız olarak adamak, sevgimizin sevilen kişide de sevgi oluşturacağı ümidini taşımak demektir.
Sevgi bir inanç eylemidir...
İnancı az olanın sevgisi de azdır...
(...Erich Fromm)


bir film diyaloğu
“-Önemli olan nasıl bir hayat yaşayacağım değil, o hayatın benim olması...” (...The Firm filminden)


kadınlar&erkekler
(... “Kadınların alışveriş sebepleri” başlıklı “Murat Turan” çalışması)
-Modanın çok hızlı değişmesi ve buna ayak uydurma çabası...
-Yeni bir şeye sahip olma duygusu...
-Hayatlarının değişeceğini sandıkları için, ama bu durum pek uzun sürmez...
-Sadece stres atmak içindir. Hoş, sonrasında eşlerini strese sokarlar o da ayrı bir konu...
-Ne kadar alırlarsa alsınlar giyecek kıyafetlerinin olmadığını düşündüklerinden...
-Vakit geçirmek ve kafası bozuksa kafa dağıtmak için yaptıkları eylemdir...
-Bu olaya bir nevi terapi de denilebilir. Bünyeye iyi gelir, ferahlatır, rahatlatır...
-Reflektör bile alsalar, “Bulunsun diye aldım, çok ucuzdu” demek için yaparlar...
-Üzüldükleri zaman mutlu olmak için, sevindikleri zaman sevinçlerini pekiştirmek için.

temel’in yeri
İstanbul-Ankara arasını 3 saatte alan hızlı tren sonunda gerçekleşmiş...
İş adamının biri de Ankara’ya gidecek bir toplantı için...
Yetişebilmek için atlamış hızlı trene. Fakat yolda Ankaradaki toplantı için hazırladığı evrakları İstanbul’da unuttuğunu fark etmiş...
Kondüktöre gitmiş ve derdini anlatıp mutlaka inmesi gerektiğini söylemiş...
Binbir yalvarmadan sonra kondüktör adama trenin hızlı tren olduğunu hiçbir yerde durmadığını ama Arifiye’de biraz yavaşladığını anlatmış...
Ve demiş ki:
“-Yalnız trenden atlar atlamaz hızla trenin gidiş yönünde koşman lazım yoksa parçalanırsın...”
Adam çaresiz “Tamam” demiş, Arifiye’ye geldiklerinde de atlamış ve başlamış koşmaya...
Bizim Temel’le Dursun da en arka vagonda seyahat ediyormuş... Camdan bir bakmışlar adamcağızın biri son hız koşuyor...
“-Vah adamcağıza yazık... Herhalde treni kaçırdı yetişmeye çalışıyor” demiş ve adamı tuttuğu gibi tekrar vagona çekmişler...

söz der ki
“-İhtiyacı olmayana vermek bağışlamak değil kaybetmektir...”
(...Açıklama bile istemeyen müthiş S.Ö.Z.leri)


tuzaktan kumanda
(...AZERBAYCAN TELEVİZİYASI)

Temel Reis, Safinaz’a sitem ediyor:
“-Ne zamandır sana gönül gaydıriyem... Sen Kabasakal’a işve naz yapırsin...
...
Polis, Bruce Wills’e “Konuşmama hakkına sahipsin” diyecek:
“-Susmak istiyirsen sus... Bu senin öz işindir...”
...
Haberlerde sigara yasasında problem çıktığı anlatılıyor:
“-Gardaş ölke Türkiye’de tütün içimliği yasasını geri depti...”
...
Azerbaycan Ligi’ndeki bir maçta spiker gol kaçtığını duyuruyor:
“-Kerimov, pasını attı, topu tekrar alir vuruşuu, top ormana gaçir...”
...
“Sıkıysa yakala” filminin yayın akışındaki adı:
“Bacarırsan dut meni...”



Söz Market

“-Önemli olan nasıl bir hayat yaşayacağım değil, o hayatın benim olması...”
(...The Firm filminden)


kadınlar&erkekler
(...Erkeklerin Şifreleri)
“-Ben kıskanç biri değilim ki!...”
(...Benden yakışıklı olmadığı sürece problem değil)
...
“-Tamam, yarın ben seni ararım...”
(...Sen sakın beni arama)...
...
“-MSN ve Facebook şifreni söyler misin?...”
(...Bir gün benden ayrılırsan hayatını zindana çevireceğim)
...
“-Hayatım sence de biraz hızlı gitmiyor muyuz?...”
(...Annenle tanışmak istemiyorum)
...
“-Uykun hafif midir?...”
(...Acayip horluyorum)
...
“-Canım gelirken kola alayım mı?...
(...Yemeği yap, sofrayı kur)
...
“-Sabah uyandığında beni de çaldır...”
(...Sabah kalkar kalkmaz beni düşün)
...
“-Tek günlük ilişkilerden sıkıldım...”
(...Kimse bana ikinci gün katlanmak istemiyor)


temel’in yeri
Temel Dede ile Fadime Nine arabaları ile seyahat ederken, öğle yemeği için bir yol kenarı restoranında mola vermişler...
Daha sonra yollarına devam etmişler, ancak hareket ettikten 40 dakika sonra Fadime Nine gözlüğünü restoranda unuttuğunu fark etmiş...
İlk buldukları kavşaktan geri dönmüşler, ama Temel Dede eşinin bu unutkanlığına sürekli söyleniyormuş...
Oflamış puflamış, “Hep böylesin” gibi şeyler söyleyerek karısının burnundan getirmiş...
Sonunda restorana gelmişler, Fadime Nine arabadan inip içeri doğru yürürken “Heyy” demiş Temel Dede;
“-Madem gözlüğünü alacaksın; bari benim atkımı ve kredi kartımı da isteyiver...”


hayata dair
İnsan her zaman aynı insanları görürse, bunları hayatının bir parçası saymaya başlar...
Bu kişiler de bu sebeple, hayatımızı değiştirmeye kalkışırlar...
Bizi görmek istedikleri gibi değilsek hoşnut olmazlar, canları sıkılır...
Çünkü herkes; bizim nasıl yaşamamız gerektiğini harfi harfine bildiğini sanır...
Ne var ki, hiç kimse kendisinin, kendi hayatını nasıl yaşaması gerektiğini kesinlikle bilmez...
(...Paulo Coelho)


itiraf reyonu
(...isim: ahmet yorulmaz ...şehir: istanbul ...yaş: yirmi beş)
Yeni tanışıp, o gün ilk kez “Kahve Dünyası”nda buluştuğum kızın sigarasını yakarken saçlarının bir kısmını uçurdum; Biiirr...
...
-Minibüsün en arka koltuğunda otururken inmek için kalktım ve şoförün gaza yüklenmesiyle kalktığım yere oturunca herkes kahkahayı bastı; İkiii...
...
-Eve doğru giderken yeni konulmuş camekanlı otobüs durağına çarptım, esnafın kikirdemesini duydum; Üüççç...
...
Hepsi aynı gün... Hepsi rezil...
(omer.soztutan@tg.com.tr - itiraf edin, rezil edelim...)


krampon
-Bursaspor, Şampiyonlar Ligi’ndeki ilk puanını bir hayır kurumuna bağışlama kararı aldı...
-Fenerbahçe’nin son Türkiye kupası şahidi Naim Dede hayatını kaybetti...
-Kavak Yelleri’nde yeni eşleşmeler belli oldu: 1. grup Aslı-Atakan / 2. grup Efe-Mine / 3. grup Deniz-Su / 4. grup Metin-(Lerzan-Duygu galibiyle)...
-Galatasaray’lı milli futbolcu Sabri Sarıoğlu, sakatlanmadan ameliyat olarak dünya futbol tarihine geçti...
-Bihter ile Behlül’ün ilişkisini Adnan Bey ile aynı zamanda öğrenen Nihat Doğan’a sanal alemde tepkiler sürüyor...
-Adnan Polat’ın bile sağ arka adalesinde yırtık tespit edildi..
(...Ahmet Okur & Zaytung)

söz der ki
“-Mutluluk yoktur... Mutsuzluğa alışmak vardır...”
(...Kulağa hoş geldi diye ettiği müthiş S.Ö.Z.leri)

tuzaktan kumanda
(...STAR / İzdivaç)
STÜDYO KONUĞU: 70 milyonun izlediği bu programa katıldığım için çok mutluyum...
ZUHAL TOPAL: Tabii, 70 milyonun hiçbir işi yok, hepsi oturmuş bizi izliyor zaten...

bir görüş!
Dünyanın en güçlü devletinin elçileri ile yazışmaları dahi yasal olmayan biçimde ortaya konursa...
Kişiye suç isnat etmek için delil sayılamaz...
İddia sahibi, iddiasını ispat ile yükümlüdür...
Aksi ispat edilene kadar herkes suçsuzdur.
Delil karartma veya kaçma ihtimali olmayan zanlıların tutuklanması “teamülden” değildir.
Gecikmiş adalet, adaletsizliktir...
Yargı öncesi tutukluluk süresinin “olası-olmayası” ceza süreleri ile orantısızlığı, infaz niteliği taşır ve adalet olamaz...
Ne dersiniz?.. (...Denizce’nin sorusu)

8 Aralık 2010 Çarşamba

Söz Market

Krampon
(...NBA starı Iverson kulübeye demir atar)
IVERSON: Nerden geldiiim İstanbul’a?...
YILDIRIM DEMİRÖREN: Bu adamı kim üzdü ülen?...
ORTEGA: Açılın... Onu en iyi ben anlarım...
***
(...Özgener WikiLeaks kurucusu Assangen’a sorar)
MAHMUT ÖZGENER: Elinde Türkiye ligi ile ilgili belge var mı?...
ASSANGE: Var ama bir yere sığdıramadığımız için sadece ABD’nin sırlarını yayınlıyoruz...
***
(...Bülent Uygun’a PFDK’dan ağır ceza)
SPİKER: Menajerlik yaptığınız için 8 maç ceza aldınız...
BÜLENT UYGUN: 8 yerim, 10 yerim, 9 yemem...


itiraf reyonu
(...isim: mustafa s. ...şehir: istanbul ...yaş: bilinmiyor)
Üniversiteye başladığım ilk gündür. İhtiyaç üzerine tuvalete gidilir...
Yan yana duran iki kapıdan birine bakılır “bayan” yazmaktadır...
Öteki kapının tabelasına hiç bakılmaz, çünkü bilinir ki bayan olan soldakiyse sağdaki erkeklerdir.
Direk dalınır, içeride kimse yoktur... Aslında biraz kıllanmak da gerekir ya; hiç pisuvar yoktur içeride.
Ama burası öyle bir yermiş denilir, çakılmaz bir şey. İş bitirilir, kapı açılır, bir bakılır ki iki tane kız aynanın karşısında makyaj yapmaktadır...
Anlaşılan odur ki kızlar tuvaletine girilmiştir...
Hiç bozulmadan, ardına bakmadan ortam terk edilir... Sonradan öğrenilir ki üçüncü katta iki bayan, ikinci katta da 2 erkek tuvaleti yan yanadır...
(omer.soztutan@tg.com.tr - itiraf edin, rezil edelim...)


hayata dair
Bugünü; hayatla, sorumlulukla, eğlenceyle, sevgiyle ve tecrübeyle doldur...
Bugün senin için çok önemli, dolu dolu bir gün...
Öyleyse her anını değerlendir...
Çünkü yarına bıraktığın işler, hiçbir değeri olmayan bahaneleri de beraberinde getirir...
Kendin için büyük sonuçlar üret...
Şimdi, o sonuçlara ulaşmak için işe başla...
Böyle yaptığın takdirde yarınki memnuniyetin, tatminkârlığın daha da artar...
Geriye dönüp baktığında memnuniyetin iki katına çıkar...
Peki ya işini yarına bırakırsan...
İşte o zaman oturup kendi kendine şöyle söylemeye devam edersin:
“-Dünya nasıl da beni ıskalayarak geçip gidiyor?...”
(...Ralph Marston)

UHB / Uydurma Haber Bülteni
Zimbabwe halkı kazan kaldırdı...
Amerika Birleşik Devletleri’nin Dışişleri Bakanlığı’na ait gizli belge ve raporları yayınlayarak birkaç haftadır dünyanın gündemine oturan WikiLeaks sitesi, dünyanın başka yerlerinde farklı sonuçlara da sebep oluyor.
Yıllardır kendi yönetimleri tarafından “jeostratejik öneme sahip, Batı-Doğu kültürleri arasında bir köprü, bir Zimbabweli dünyaya bedel” gibi cümlelerle keklenen Zimbabwe halkı, ülkedeki tek bilgisayardan internete giren Ju Wakaba’nın WikiLeaks’te ülke adının hiç geçmemesini öğrenmesiyle yönetime karşı birleşti.
Belgelerde ülke adının hiç geçmediğini fark eden Ju Wakaba yıllardır yönetimin kendilerini uyuttuğunu ve aslında ülke olarak toplu iğne ucu kadar öneme sahip olmadıklarını eline bir fener alarak gündüz aydınlığında herkese anlattı.
Polisin baskılarına rağmen ülkenin her yanından “adam haklı beyler” diyerek Ju’nun arkasında birleşen Zimbabwe halkı sokaklarda kurdukları barikatların arkasında devlete karşı mücadele veriyor.


temel’in yeri
Temel, babası Dursun’un izin vermemesine rağmen gizli gizli boks yapmaya devam ediyormuş...
Bir gün ringde yüzü gözü parçalanmış, çok ağır darbeler almış...
Herkesin yatmasını bekledikten sonra eve girmiş... Banyoda yüzüne güçlükle pansuman yapıp, ilaç merhem koymuş ve bantla yapıştırıp yatmış...
Sabah babası öfkeyle uyandırmış;
“-Dün yine boks maçı yaptın değil mi?...”
-Asla dövüşmedim...
“-Yaptın yalan söyleme... O aynada yapışık bantlar ne öyle ise?...


söz der ki
“-Yersiz eleştiri, gizli hayranlıktır...”
(...Kervana “yürü” derken ettiği müthiş S.Ö.Z.leri)


tuzaktan kumanda
(...NTV / NTVSpor)

SUNUCU: Takımlar eskisi gibi çalışmıyor zaten...
SERGEN YALÇIN: Lucescu bir antrenman yaptırıyordu, en az 1 saat 50 dakika sürüyordu... Ben bir saat 10 dakikada zor kaçıyordum...
***
(...KANAL D / Disko Kralı)

OKAN BAYÜLGEN: Bu sözünü ettiğin albüm ne zaman çıkıyor?...
KENAN DOĞULU: Geçen hafta çıktı... Şu anda masada, önünüzde duruyor...
***
SERHAT ULUEREN: Quaresma bir türlü sakatlıktan kurtulamadı...
GÖKMEN ÖZDENAK: Sezon başından beri Q7 Q7 diyolar ya; at alttaki çizgiyi... Ne oldu?... 07. James Bond... Anladın mı?...

Söz Market



UHB Uydurma Haber Bülteni

Cimbom aradığı oyuncuyu buldu!
Son yıllarda yaptığı başarısız transferle ve bu transferlerden ettiği kârlarla adından sıkça söz ettiren Galatasaray yönetimi bu sefer kolları erken sıvadı.
Gol yollarında büyük sıkıntı yaşayan sarı-kırmızılılarda öncelik forvet olacak. “Bize Barış, Ayhan, Mustafa’nın ara paslarını anlayabilecek, anlamasa da onları yakalayabilecek, bir forvet lazım” diyen Başkan Adnan Polat, “Her şeyden önemlisi Sabri’nin ortalarına, şutlarına ve orta-şut karışımlarına vurabilecek bir isim lazım. Üşenmedik, araştırdık böyle biri var mı diye. Şu an ismini veremeyeceğim üst düzey bir forvetle anlaştık” dedi.
Yaptığımız araştırmalara göre Cimbom’un anlaştığı isim Hindistanlı Dhalsim...
20 Haziran 1981 Hindistan merkezde doğan Dhalsim, Street Fighter’ın Hindu asıllı dövüşçü karakteridir.
Uzayan kol ve bacakları ile harika bir yeteneğe sahip olan Dhalsim, muhabirimize, “Ben bu takımda çok rahat oynarım, ortalar paslar tam bana göre” dedi. (...Mami1803 Bildirdi)

itiraf reyonu
(...isim: sevda ...şehir: istanbul ...yaş: yirmi bir)
Bir mağazada çalışıyorsanız sık sık rezil olabileceğiniz durumlardır...
Geçenlerde bir çift geldi ve kıyafeti denerken bayanın göbeği gözüme çarpınca, “Aa bebek mi bekliyorsunuz?..”
Patavatsızlığımı laf ağzımdan çıktıktan sonra fark ettim...
Çünkü satın almaya çalıştıkları şey bir gelinlikti...
Almadılar da zaten...
(omer.soztutan@tg.com.tr - itiraf edin, rezil edelim...)

hayata dair
Hedefe ulaşmak için üç şart gerekir: Çalışmak, sabırlı olmak ve akıllı olmak...
...
Çünkü başarılı olmanın yüzde biri yeteneğe, yüzde doksan dokuzu çalışmaya ve akla bağlıdır...
...
Dehanın yüzde biri hüner, yüzde doksan dokuzu terdir... O yüzden ben çalışmayı hep eğlence gibi kabul ettim.
...
Hayatta başarılı olmuş kişilere bakarsak, onların ruhen, bedenen ve fikren huzurlu kişiler olduklarını görürüz...
(...Thomas Alva Edison)

krampon
> Sezon başından beri takımdan ayrı atari salonunda çalıştığı öğrenilen Gökhan Zan’a ağır ceza yolda...
...
> 90 dakika sonunda 1 puana razı olmayan takımı ikna çabaları sürüyor...
...
> Ceza sahasında kendini unutturan Meksikalı oyuncuyla 8 yıl sonra buluşan ailesi arasında duygusal anlar yaşandı
...
> Kasımpaşa’ya golünü atan Pino: “Gerçek Galatasaraylı olduğum için çok mutluyum.”
...
> Çöken sahne kostümünün altında kalan Bülent Ersoy’u kurtarma çalışmalarına AKUT da dahil oldu...
...
> Aralık ayına gelinmesine rağmen başlamayan soğuklar nedeniyle, kış mevsimi önümüzdeki seneye devretti...
...
> A2 takımında da istenileni veremeyen Misimoviç, Galatasaray Lisesi son sınıfa gönderildi...

temel’in yeri
Av mevsimi kapanmış, avlanmak yasak...
Bizim Temel dayanamamış gitmiş bir keklik vurmuş, eline almış...
Tam o anda bekçi çıkıp gelmiş;
“Ne o elindeki” demiş, “Ne yapıyorsun sen?... Avlanmak yasak, bilmiyor musun?...”
Temel kekliğe bakmış, bekçiye bakmış;
“-Ben de tam bunu size getiriyordum... Her yerde av yasak av yasak yazıyor, bu böyle havalarda uçuyor...”


söz der ki
“-Eritirken yemeli, yakışırken giymeli, sıkışınca tüymeli...”
(...Büyüklerden ilham alır almaz ettiği müthiş S.Ö.Z.leri)

tuzaktan kumanda
(...KANALTÜRK / Telegol)
SERHAT ULUEREN: Bu da vakit geçirmeye yönelik bir hareket sanırım...
GÖKMEN ÖZDENAK: Başkanının masa başında olayı hallettiğini bilen oyuncu yerden kalkmıyor...
SERHAT ULUEREN: Kasıtlı mı diyorsunuz yani?...
GÖKMEN ÖZDENAK: Kasıtlı... Bu hareketlerden sonra Newton yer çekimini bulduğuna pişman olmuştur sanırım...

bir film diyaloğu
-Bütün Moğollar fırtınadan korkar ve saklanır... Sen neden korkmuyorsun?...
“-Benim için saklanacak yer kalmadı... Bu yüzden korkmaktan vazgeçtim...”
(...Moğol filminden)


Komedi