11 Haziran 2010 Cuma

Söz Market




söz der ki
“-Alkış; mütevazı insanı besler, kibirliyi öldürür...”
(...Fatih Terim’in istifasını seyrederken söylediği müthiş S.Ö.Z.’leri)

tuzaktan kumanda
(...LİG TV - Maraton)
ŞANSAL BÜYÜKA: Bu da verilmeyen gol... 78 santim içeride hocam...
ERMAN TOROĞLU: Kolum kadar...
ŞANSAL BÜYÜKA: Bir mezura varsa Erman hocanın kolunu ölçelim...

temel’in yeri
Dursun’un babası uzun süredir hasta yatağında yatıyormuş...
Oğlu Dursun balığa çıkınca, baba vefat etmiş... Hemen Temel’i haberci olarak göndermişler...
Ancak kötü haberi hemen vermemesini, durumun kötüleştiğini söylemesini tembihlemişler...
Dursun, haberci Temel’in gelişinden şüphelenmiş;
-Ne oldu babam mı kötüleşti?...
“Ne kötüleşmesi” demiş Temel,
“-Öldü bile...”

ayaküstü
İrlandalilar.com...
Mustafa Denizli’nin “İçimizdeki İrlandalılar” repliğine gönderme yapılarak kurulmuş, Beşiktaşlılar’ın muhalif sitesi...
Bakın Kartal’ın öteki kanadından Hüseyin Ertaç “Tribün bölünmesine” ne diyor;
...
Kendimi herhangi bir tribün çocuğu olarak hissetmedim...
Her yer benimdi. Bizimdi...
O anlayış bizi tribünden nefret ettirmeye kadar varan, uzaklaştırmaya çalışan kolpa zihniyet...
Biz öyle düşünüyorduk... Orası bizim... Her yer bizim...
Bir maçta topluca arkadaşlarını biletsiz içeriye sokan 17 yaşındaki biriyle dalaştığımda, döndü bana dedi ki; “Sen kimsin?...”
Evet biz kimdik?... Hiçbir şeydik onlara göre...
Her maç için binlerce kilometre yol yapan öteki Beşiktaşlılar...
17 yaşındaki zibidiyle muhatap olan “Öteki Beşiktaşlılar...”
Bana efelendi zibidi, “Biz her gün bu statta yatıp kalkıyoruz”...
Ben yatıp kalkmıyordum, ekmek parası peşindeydim...
Param olmazsa Beşiktaş da olmazdı benim için...
Siz Beşiktaş’ı ekmek parası haline getirdiniz...
Yazıklar olsun sizi bugünlere getirenlere...

bizimkiler
Talip sade bir kafeye girer... Hemen kapıda karşılarlar;
“-Buyurun oturun, bir şeyler ikram edelim...”
İlgiye şaşırır;
“-Yok teşekkür ederim, ben işimi halledip çıkacağım...”
Garson sorar, “Tuvaleti mi kullanacaksınız?...”
-Hayır, vize için para geçecektim...
“-Onu biz almıyoruz...”
-İş Bankası alıyor dediler...
“-İş Bankası yan tarafta...”
-Burası ne peki?...
“-Burası pastane...”

hayata dair
Sevgi sizi çağırınca, onu takip edin, yolları sarp ve dik olsa da...
Ve kanatları açıldığında, bırakın kendinizi, telekleri arasında saklı kılıç, sizi yaralasa da...
Ve sizinle konuştuğunda, ona inanın,
Kuzey rüzgârının bir bahçeyi harap edişi gibi, sesi tüm hayallerinizi darmadağın etse de...
Çünkü sevgi sizi yücelttiği gibi, ipe de gerer...
Sizi büyüttüğü ölçüde, budayabilir de...
...
En yükseklere uzanıp, güneşle titreşen en hassas dallarınızı okşasa da,
Köklerinize de inecek ve onları sarsacaktır...
Toprağa tutunmaya çalıştıklarında...
Mısır biçen dişliler gibi sizi kendine çeker; çıplak bırakana kadar döver, harmanlar...
Kabuklarınızı, çöplerinizi ayıklar, eler...
Bembeyaz olana kadar öğütür sizi; esnekleşene kadar yoğurur...
Sevgi bütün bunları, kalbinizin sırlarını bulasınız diye yapar...
...
Sevgi hiçbir şey sunmaz, sadece kendisini, hiçbir şey kabul etmez, kendinde olandan gayri...
Sevgi sahip çıkmaz, sahiplenilmez de; çünkü sevgi, sevgi için yeterlidir, tümüyle...
Sanmayın yön verebilirsiniz sevginin akışına,
Çünkü sevgi, yolunu kendi çizer, sizi değer bulduğunda...
Sevgi bir şey istemez, tamamlanmaktan başka... (...H.Cibran)

İğnelik

TEBRİKLER

Ermenistan Türkiye,
En nihâyet anlaştı...
Gelinen bu seviye,
Sınırları da aştı!

Gayretlerle kuruldu,
Barış sınır boyunda...
Anlaşma yankı buldu,
Dünya kamuoyunda!

Bölge bu gelişmeden,
Yeni ufuklar bekler...
Barışı tesis eden,
İktidâra tebrikler!..

Sefa Koyuncu
sefa.koyuncu@tg.com.tr

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Komedi