11 Haziran 2010 Cuma
Söz Market
söz der ki
“-Geçmişten ders almayanın, gelecekteki derdi bellidir...”
(...Ağız avuçlatan, göz büyüten, “Uff” dedirten müthiş S.Ö.Z.’leri)
Call Center’da Kahve Molası...
Emine Yetkiner’in duyurmakta biraz geç kaldığımız; “Müşteri Hizmetleri” diyaloglarının yer aldığı kitabının ismi...
Çoğunlukla şikayet mektuplarıyla, çok nadir teşekkür mektuplarıyla anılan “Call Center”lara içeriden bakmak isteyenler için keyifli bir mola...
“Meslek hayatımız boyunca başımızdan geçen komik, trajik konuşmaları kaleme alsak roman olur” deyip kitap yaptığı sayısız komik müşteri diyaloglarından birkaç örnek çıkardım...
Gerisi “Fastbook”tan çıkan Call Center’da;
...
“-İyi günler, ben Sibel... Nasıl yardımcı olabilirim?...”
-Ben de Yusuf Sibel Hanım... Kart şifresi alacaktım...
“-Tabii Nüfus Bey... Yusuf cüzdanınızın seri numarasını alabilir miyim?...”
...
-İyi günler Vahdettin Bey... Tabii işleminizi hemen gerçekleştiriyorum Vahdet Bey... Havaleyi onaylıyor musunuz Vahdet?...
“-Birazdan bana Vah diyeceksiniz sanırım... İsmim gittikçe ufalıyor...”
...
“-Kızım İzmir’e 9 TL’lik biletlerden istiyorum...”
-Maalesef İzmir’e bütün kampanya biletlerimiz satıldı efendim...
“-Adana olsun o zaman... Ver de nereye varsa ver, şu kadını ölmeden bir uçağa bindireyim...”
...
-Anne kızlık soy isminiz nedir?...
“-Bilmiyorum...”
-(Pratiğiz ya) Dayınızın soy ismi ne?...
“-Ya bir kart vereceksiniz, taa dayımı karıştırıyorsunuz... İstemem kart mart...”
...
-Merhaba ben Sencer, nasıl yardımcı olabilirim?...
“-Bende bir problem var, yönlendirmeyle ilgili...”
-İlk önce telefonunuzun “menü” tuşuna, sonra da “5” tuşuna basın... Ekranda ne var şimdi?...
“-ATV...”
...
“-Benim telefonum kemerde çekmiyor...”
-Kayıtlara bakalım hemen, Fethiye’deki hatlarda bir problem gözükmüyor şu anda...
“-Ne Fethiye’si kardeşim, telefonu pantolonun kemerine takınca çekmiyor...”
...
-Şu an bankanızın ATM’sinden maaşımı çekemiyorum...
“-Üzgünüz efendim, geçici bir hatadan ötürü şu an tüm sistemimiz off’tadır...”
(Bir saat kadar sonra)
“-Ben şu an Of’tayım, hâlâ paramı çekemiyorum...”
...
-İyi günler ben Ece, nasıl yardımcı olabilirim?...
“-Ece Hanım, bilgisayarı açtım, ilk disketi sürdüm, ikinciyi sürerken çok zorlandım... Üçüncüsü hayatta girmiyor...
temel’in yeri
Temel perişan bir halde doktorun muayenehanesine girmiş;
“Komşunun köpeği beni mahvediyor doktor” demiş,
“Sabaha kadar havlıyor, bırakın uyumayı gözümü bile kırpamıyorum...”
Doktor, çekmecesine uzanmış, numune ilaçlardan birinin kutusunu Temel’e uzatmış,
“Şu uyku hapını bir deneyin” demiş, “Çözüm bu... Sorununuz ortadan kalkacak”...
Ertesi gün Temel daha bitkin, daha perişan gelmiş muayenehaneye,
“Doktor hay senin çözümüne...” demiş;
“-O it oğlu it ilacı katiyen içmiyor, üstelik elimi de ısırdı...”
bizimkiler
Tercihli yoldan halı saha maçına yetişmeye çalışıyoruz, polis çeviriyor... Uyanık gazeteciyiz ya; rica ediyoruz;
“-Abicim gazeteciyiz... Acil bir toplantıya yetişmemiz gerekiyor...”
Arabaya doğru bağırıp bize yardımcı oluyor;
“-Saabiiit... Arkadaşların acelesi varmış, cezalarını çabuk kes...”
kadınlar & erkekler
(...Erkek olmanın yeni yararları Mehmet Y. Altay’dan)
-Araba tamircileri size hep doğruyu söyler...
-Kendi kavanozlarınızı kendiniz açabilirsiniz...
-Yüzünüzdeki her nokta orijinal rengindedir...
-Telefon görüşmeleriniz otuz saniyede biter...
-Bir haftalık seyahate küçük bir bavulla çıkabilirsiniz..
-Tanklar, uçaklar hakkında bilgiye sahipsinizdir..
-Yüzünüzdeki buruşukluklar, şakaklardaki aklar sizi karizmatik yapar...
-Yeni aldığınız ayakkabı vurmaz, sıkmaz, acıtmaz..
-Birisi sizi davet etmeyi unutsa da onunla hâlâ arkadaş kalabilirsiniz...
İğnelik
IRAK-YAKIN
Irak bizim özümüz,
Irak biziz azizim...
Gören gönül gözümüz,
Ciğerpâremiz bizim!
Irak maddî ma’nevî,
Irak zannetme sakın...
Irak değil cânevi,
Irak candan da yakın!
Dostluk bize yakışan,
Destânlaşan bir meşher...
Irak’la el sıkışan,
Gönüllere tebrikler!..
Sefa Koyuncu
sefa.koyuncu@tg.com.tr
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder