11 Haziran 2010 Cuma
Söz Market
söz der ki
“-Övüleceğini bildiği yerde mütevazı olan, her zamankinden daha kibirlidir...”
(...Alkışlamaktan avuçları patlatan müthiş S.Ö.Z.’leri)
tuzaktan kumanda
(...LİG TV - Maraton)
ŞANSAL BÜYÜKA: Hocam burda bir şey var mı? Bir mavili ayak var tam çizginin üstünde...
ERMAN TOROĞLU: Şimdi top adamın önünde... Adamın kalçası nerde? Otursa lazımlığa oturur gibi, çizginin üstüne oturur mu?
ŞANSAL BÜYÜKA: Ya hocam lazımlığı bırak şimdi gecenin bu saatinde...
ERMAN TOROĞLU: Ama abi bunu başka nasıl anlatayım?
ŞANSAL BÜYÜKA: Anlatılacak çok sekil var hocam! Adamın poposu ofsaytı bozuyor diyebilirsin?...
kadınlar & erkekler
(...Erkekleri nikâh masasına götüren cümleler... Nilay Duman’dan)
- Ben neyim senin için Hayri... Lütfen bana söyler misin, senin için kimim ben?...
- Annem seninle tanışmak istiyor Haydar?... Canım ne var bir gelip merhaba desen?...
- Seninle bir koltuğa uzanıp filmler seyretmek istiyorum Nejat...
- Kesinlikle evlenmeyi düşünmüyorum... Evlilik bana göre değil Hikmet...
- Babam artık görüşmeyeceksin o çapulcuyla dedi Tarık...
- Beni ne doktorlar ne mühendisler istedi bilsen?... Neden durgunlaştın Fevzi?...
- Evlenmekten korkacak ne var Hidayet?... Bir kağıt parçasından mı korkuyorsun?...
- Bizim ilişkimizde eksik bişey var ama nedir bulamıyorum Fırat?...
- Nasıl yaptığım kuzu kapamayı beğendin mi Talat... İstersen sana her gün yaparım...
- Evlenmek şart değil, ilişkimize bir isim vermek istiyorum...
- Soyadın çok güzelmiş Ertan... Dikkat ettin mi benim ismimle de çok kafiyeli oluyor...
- Bak ne diyeceğim?... Bir akşam yemek yapayım, annenler de gelsin...
- Hayatla ilgili planların nedir İbrahim?...
bir film diyaloğu
“-Kendini mükemmel buluyorsun ve onu kimsenin mahvetmesini istemiyorsun... Bu yüzden yalnızsın...”
(...Can Dostum filminden)
temel’in yeri
Temel okuma gözlüğü almak için gözlükçüye gitmiş...
Bütün okuma gözlüklerini teker teker takıp çıkarmış fakat önündeki gazeteyi bir türlü okuyamamış...
Gözlükçü sormuş;
“-Gerçekten okuma yazma bildiğinizden emin misiniz?... “
Temel kafasını kaldırmış;
“-Yoksa şart mıdır?...”
hayata dair
Gerçek dostluğun ne olduğunu bilirim...
Bildiğim için de dostumu kendime çekmekten çok, kendimi ona veririm...
Ona iyilik etmeyi onun bana iyilik etmesinden daha çok istemekle kalmam; kendine her edeceği iyiliğin bana da iyilik olmasını isterim...
Bana en büyük iyiliği kendine iyilik etmiş olduğu zaman olur...
Bir yere gitmek ona hoş geliyor, yahut bir işine yarıyorsa, uzakta olması bana yanımda olmasından daha tatlı gelir...
Kaldı ki haberleşme imkânı varsa insan ayrı düşmüş de sayılmaz...
Ben vaktiyle dostumdan ayrılmayı yararlı bile buldum...
Birbirimizden uzaklaşmakla hayatımızı daha fazla doldurmuş, imkânlarımızı genişletmiş oluyorduk...
Başka başka yerlerde, o benim için yaşıyor, keşfediyordu ben de onun için hayatın tadını bir aradaymışız gibi çıkarıyorduk...
Hatta bir aradayken birimizden biri işsiz kalıyordu...
O kadar kaynaşmıştık ki ayrı ayrı yerlerde olmakla aramızdaki gönül birliği bir kat daha zenginleşiyordu...
...Montaigne
bizimkiler
(...Arkadaşımız Mehmet Yıldız, geçtiğimiz bayram yaşadıklarını anlatıyor)
Ramazan Bayramında memleketim Hatay’a gittim...
Yanımda da bayramda giyeceğim ve moda olan yırtık kot pantolonum var...
Ninemin pantolonumun yırtık yerlerini dikmesi tam bir komediydi...
İğnelik
AVRUPA YAKASI
Birkaç yüzyıldır Batı,
Peşindedir dirliğin...
Kurdu ise de çatı,
Eksiği çok birliğin!
Görünüşte var birlik,
Her şey yerli yerinde...
İşin aslı liderlik,
Çekişmesi derinde!
Gerçekleşirse rüya,
ABD’yi geçecek...
Asırlar sonra güya,
Başkanını seçecek!..
Sefa Koyuncu
sefa.koyuncu@tg.com.tr
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder