11 Haziran 2010 Cuma
Söz Market
hayata dair
-Kendine, bugün yapmakta olduğun şeyin seni yarın varmak istediğin yere yaklaştırıp yaklaştırmadığını sor...
...
-Başarılı bir evlilik yapmanın çiftçilik gibi olduğunu unutma: Her sabah yeniden başlamalısın...
...
-Her türlü mecburi yol değişikliğini yeni şeyler öğrenmek için bir fırsat diye düşün...
...
-Ailende çocuk doğduğunda o günkü gazeteyi sakla ve on sekizinci doğum gününde ona ver...
...
-Başkalarının ecza dolaplarını, gardıroplarını, ya da buzdolaplarını karıştırma...
...
-Senin için önemli olan bir insana kızdığında, ona neden kızdığını anlatan bir mektup yaz, ama postalama...
...
-Birkaç kilo verip içine sığabileceğini düşünerek asla bir giysi alma...
...
-Takımının kazanması için tezahüratta bulun, öteki takımın yenilmesi için değil...
...
-Her ay en az bir kere ter ve toz toprak içinde kalacağın bir iş yap...
...
-Değişiklik olsun diye, yatarken çocuğundan sana masal okumasını iste...
...
-İnsanları banka hesaplarının büyüklüğüyle değil, kalplerinin büyüklüğüyle ölç...
...
-Ailevi problemlerde, para problemlerinde, ya da saç kesimi konusunda akıl verme...
...
-Hak eden çalışanlarına, şirket için ne kadar önemli olduklarını her fırsatta söyle...
...
-İlk kez tanıştığın insanlara ne iş yaptıklarını sorma. Onlarla ahbaplığını etiketlerinden bağımsız başlat...
...
-Atak ve cesur ol... Bir gün geriye dönüp baktığında yaptıklarından çok, yapmadıkların için pişmanlık duyacaksın...
(...H.Jackson Brown)
bizimkiler
İNAN: Cüneyt Abi senin araban var mı?...
CÜNEYT ABİ: Var abi...
Diyalogdan sonra İnan birkaç telefon görüşmesi yapar ve Cüneyt Abi’ye döner;
İNAN: Hadi çıkalım...
CÜNEYT ABİ: Nereye abi?...
İNAN: Senin arabayla Beyazıt’a gidip geleceğiz...
CÜNEYT ABİ: Yav benim arabam var ama evin önünde... Karşıda...
söz der ki
“-Aşkın üç kuralı: Sevgi, saygı ve hoşgörü... Evliliğin üç kuralı; sabır, sabır, sabır...”
(...Güldürürken, düşündüren biraz müthişi aşan S.Ö.Z.’leri)
tuzaktan kumanda
(...ATV - Tatlı Sert)
MÜGE ANLI: Sesiniz yankı yapıyor. Rica etsem televizyonunuzun sesini kısar mısınız?...
TELEFONDAKİ KADIN: Ama babam da programı izlemek istiyor...
MÜGE ANLI: Hanımefendi babanız bir zahmet komşuda izlesin programı!...
temel’in yeri
Temel, sahilde iki saat boyunca durmadan aynı noktaya bakıyormuş...
Bunu gören plaj görevlisi yaklaşarak ne olduğunu sormuş...
“Mükemmel” diye söylenmiş Temel gözlerini ayırmadan;
“-Arkadaşım Dursun ilk defa dün yüzme öğrenmeye başladı... Maşallah bugün iki saat dalabiliyor...”
itiraf reyonu...
(...isim: masum hattatoğlu ...şehir: nazilli ...yaş: otuz üç)
Hasan Erdem abimiz 5-6 yıl öncesine kadar çok olmasa da üç günde bir paket kaliteli sigara içenlerdendir...
Çarşıda işlerini gördükten sonra her gün soluklanmak için mağazaya gelir, ben de çantasından çaktırmadan iki dal sigara alır, birini ona verir birini ben yakarım...
Garibim bu jestime karşılık olarak da her seferinde, “Çaylar benden olsun” der...
Hem çay hem sigara Hasan abimizden olur...
Olayı kavrayana kadar 3-4 yıl geçer ve sonunda gerçeği öğrenir...
Ve kahreder “Len” der “Yıllardır hem çay hem sigara benden... Bunu telafi etmem lazım... Senin yüzünden sigarayı bırakıyorum” der ve bırakır... Bırakış o bırakış...
Bazen rüyalarına girse de artık o günler çok geride kalmıştır...
Şimdi de beni her gördüğünde hem dua, hem teşekkür ediyor...
(omer.soztutan@tg.com.tr - itiraf edin, rezil edelim...)
İğnelik
TEKLİFİN NE?
Belirteyim ki hemen,
Trajedi gördüğüm...
Engellemeye rağmen,
Çözülecek kördüğüm!
İşkence ediyorsun,
Açılım olmaz dedin...
Terör sürsün diyorsun,
Sen kafayı mı yedin!
Eski tas eski hamam,
Kavgaya devam yani...
Barışta yoksun tamam,
Çözüm teklifin hani!..
> Sefa Koyuncu
sefa.koyuncu@tg.com.tr
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder