4 Haziran 2010 Cuma

Söz Market



söz der ki
“-Kadının şahidi kulağı, erkeğin şahidi gözüdür...”
(...Yazdıktan sonra kendisi de beğendiği müthiş S.Ö.Z.leri)

tuzaktan kumanda
(...FOX - Anında Görüntü Show)

OSMANTAN ERKIR: Oyuncularımız neyi anlatsın?...
SEYİRCİ: Şile Fenerini...
OSMANTAN ERKIR: Hımm... Şile Feneri güzel... Nerde bu Şile Feneri?...

bir film diyaloğu
“-Güç; onu taşıyamayanların üzerinden akar gider...” (...Godfather filminden)

hayata dair...
-Eğer kendinizi iyi hissediyorsanız, üzülmeyin geçer...
-Ne zaman bir şey yapmaya kalkışırsanız, mutlaka öncelikle yapmanız gereken başka bir şey vardır...
-Teneffüste zaman derstekinden daha hızlı akar...
-Bir şeyi en uygun fiyata satın alırken, ne kadar çok uzun araştırırsanız araştırın, satın aldıktan sonra bir başka yerde daha ucuza satıldığını göreceksiniz...
-Bir cihazı monte ettikten sonra, mutlaka birkaç civata artar...
-Demir yollarına bakarak trenin nereye gittiğini asla bilemezsiniz...
-Bankadan kredi alırken, önce ihtiyacınız olmadığını ispatlamanız gerekir...
-Bozulan bir ev aletini tamirciye nesinin bozuk olduğunu gösterirken, mükemmel bir şekilde çalışır...
-Herkesin, fazla bir işe yaramayan, “nasıl zengin olunur” formülleri vardır...
-Âşık olduklarında, akıllı bir adamla budala bir adam arasında hiç fark yoktur...
-Toplantı, gündemin tartışıldığı ve saatlerin boşa harcandığı bir faaliyettir...
-Bir deney doğru sonuç veriyorsa, bir şeyler ters gitmiştir...
-Bir erkeği elde tutmanın yolu, onu bırakmamacasına sıkıca sarmalamaktır... (...Murphy Kanunları)

temel’in yeri
Fadime, Temel’den boşanmak için mahkemeye başvurmuş... Hakim sormuş;
-Boşanmak için bir zemin var mı?...
“-Evimiz 40 metrekare üzerine, sağlam bir zeminde kurulu, tek katlı...”
-Onu dememiştim, yakınlığınız ne durumda?...
“-Kasabada iki teyzem ve kızları var... Ayrıca şehirde de amcam yaşıyor...”
-Herhangi bir garazınız var mı?...
“-Hayır biz sitenin otoparkına park ediyoruz... Kendimize ait bir garaj yok...”
-Hiç dinlemediği olur mu?...
“-Kızımın ve oğlumun müzik seti var, onlar dinler... Biz pek müzik dinlemeyiz...”
-Lütfen böyle yapmayın?... Size hiç saldırdı mı?...
“-Evet... Bazen sabahları benden önce uyanır...”
Hakim iyice sinirli bir şekilde sormuş;
-Bayan niçin boşanmak istiyorsunuz?...
“-Neden boşanmayayım hakim bey... Bu adamla bir türlü iletişim kuramıyorum...”

bizimkiler
(...Bizimkiler’in garip takıntıları -2-)

KALECİ ALİ: Sol ayakla çekilen penaltı, yüzde 90 sağ köşeye gider...

FAİK ABİ: Üç kişinin oturduğu masada en az iki kişi çayı şeker atmadan karıştırır...

ÖMER ABİ: İlanı büyük olan sayfanın çalışması zor olur...

BİLGEHAN: Sabah turnikeye takılan, göreve giderken makinesine film takmayı unutur...

SIRRI: Cüneyt Abi servise simitsiz girmişse, ayın sonu geliyordur...

EMİN: Maç seyrederken kolları önde birleşirse Beşiktaş kaybeder...

HÜSEYİN: Garajdan çıkarken sola dönen araba çok benzin yakar...
SERDAR: Halı saha parası eksik toplanırsa, o ay doğalgaz faturası şişik gelir...

itiraf reyonu
(...isim: fikret durmuş ...şehir: İstanbul ...yaş: yirmi yedi)

Bir firmaya tahsilat için; o tarafta başka işi olan bir arkadaşla gidiyoruz...
Minibüste gidilen firma ile ilgili muhabbet var... Ben sallıyorum adamlara;
“-Abi bu gideceğimiz hödükler üç aydır oyalıyor bizi... İnşallah ayağın uğurlu gelir...”
Yolculuktan sonra civardaki bir büfeden su alırken, yanımızdaki sigara içen adama firmanın ismiyle soruyoruz;
-Yeri nerede acaba?...
“-Sizi üç aydır oyalayan hödükleri mi arıyorsunuz?... Gelin benimle...”
Ve firmanın muhasebe müdürü ile bitmeyen bir yolculuk, bitmeyen bir görüşme, bitmeyen bir tahsilat...
(omer.soztutan@tg.com.tr - itiraf edin, rezil edelim...)

İğnelik

HOŞ SADÂ

Türkiye’de vatandaş,
Gâyet iyi niyetli...
Siyâsilerin yandaş,
Kayırmasından dertli!

Bu millet kadir bilir,
Görür ise gayretli...
Hayırla yâd edilir,
Olanlar adâletli!

Terâziye tam ayar,
Kuvvet verir edâya...
Adâlet mühim miyâr,
Kubbede hoş sadâya!..

Sefa Koyuncu
sefa.koyuncu@tg.com.tr

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Komedi