4 Haziran 2010 Cuma
Söz Market
söz der ki
“-Mutlu olmaktan önemli bir şey var; mutlu olduğunun farkında olmak...”
(...Adeta kulakları sağır eden müthiş S.Ö.Z.leri)
tuzaktan kumanda
(...ATV - Ah Be Güzelim)
HALE CANEROĞLU: Papara ne demek kızlar?...
YARIŞMACI KIZ: Şakşuka gibi bir şey...
***
HALE CANEROĞLU: Bir fare bir fındığı 3 dakikada yiyorsa, 10 fare 10 fındığı kaç dakikada yer?...
YARIŞMACI KIZ: Bence o farenin performansına göre değişir...
***
HALE CANEROĞLU: “Kör tapa”nın ne olduğunu biliyor musunuz?...
YARIŞMACI KIZ: Ben edebiyatta böyle bir şey duymadım...
kadınlar & erkekler
(...”Aşkın Kuralları” başlıklı “Cuma Şanlı” yorumu)
-Yanınıza yaklaşan genç ve güzel kız, sizinle ilgilendiğinden değil, birini kıskandırmak için etrafınızda dönüyordur...
...
-Siz onun saçının rengine vurulduysanız, o da sizin kredi kartınızın rengiyle ilgileniyor olabilir...
...
-Çok güzel, kibar, akıllı, hoş, zeki, cici bir kızla karşılaşma şansınızın arttığı yer, sizden daha yakışıklı, akıllı, zengin bir arkadaşınızın yanıdır...
...
-Beraber olduğunuz erkek; olgunlaştığında, yeni bir iş bulduğunda, tedavi gördüğünde düzelecek zannediyorsanız, bugün terk edin...
...
-Evlilik; tek başınayken, asla yaşamadığın sorunlara iki kişinin beraberce çözüm bulma sanatıdır...
...
-”Tam evlenilecek kadın” dediğiniz kadın, en kısa zamanda sizi nikahına davet edecektir...
bizimkiler
(...Haftanın olayları)
-Serdar’ın cep telefonunu çevirdikten sonra “Faks sinyali verir misiniz” demesi...
-Talip’in tavandaki sineği basket topuyla halletmek isterken avizeyi parçalaması...
-Sırrı’nın nöbetçi eczaneye “Kaçta kapatıyorsunuz abi” diye sorması...
temel’in yeri
Temel “Kiralık deve” yazısını görünce merak etmiş ve sahibinin yanına yanaşmış...
Nasıl sürüldüğünü sormuş...
“-Ohh deyince gider... Ohh bee deyince koştura koştura gitmeye başlar...”
Temel sormuş:
“-Eee, nasıl duracağım?...”
-Amin deyince de durur...
Neyse Temel binmiş deveye, “Ohh”, demiş başlamış yavaş yavaş gitmeye...
Bir süre sonra sıkılmış ve “Ohh bee” demiş...
Bu sefer deve de koşturmaya başlamış... Temel çok keyiflenmiş...
Tam bu sırada bir bakmış karşında bir uçurum... Ne yapacağını şaşırmış...
Heyecandan ne söyleyeceğini unutmuş...
Artık iyice yaklaşınca “Bari” demiş, “Son duamı okuyayım” ve başlamış okumaya...
Duasını bitirince “Amin” demiş ve deve “Zınk” diye durmuş uçurumun kenarında...
Temel kurtulmanın verdiği rahatlıkla derin bir nefes almış:
“-Ohh bee...”
hayata dair
Güzel şarkıcı ve oyuncu Mary Martin, Oscar Hommerstein‘in müzikallerinden birinin galası için sahneye çıkmak üzereydi...
Tam o sırada, kansere yakalanmış ve hastalığının son dönemini yaşayan Hommerstein’dan bir mesaj aldı...
Şöyle yazıyordu:
“-Bir zil, sen onu çalana dek zil değildir...
Bir şarkı, sen onu söyleyene dek şarkı değildir...
Sevgi kalbine, orada durması için konmadı...
Sevgi, sen onu dağıtana dek sevgi değildir...”
Sevgiyle ilgili tavsiyem çok basittir:
Bir kişiyi seviyorsanız bunu ona söyleyin...
Çoğu kez bunu beceremeyiz...
Bunun yerine o kişinin bunu bildiğini veya duymaya ihtiyacı olmadığını düşünürüz...
(...George Shinn)
itiraf reyonu
(...isim: hüseyin güler ...şehir: bilinmiyor ...yaş: yirmi)
Arkadaşlarla mahallede takılıyorduk... Bir arkadaşımız da yanımıza geldi ve dedi ki:
“Telefonum çalındı?...”
Herkes “Tüh, yazık, hay Allah” falan derken, ben biraz dalmışım galiba o müthiş soruyu sordum:
“-Kim çaldı?...”
(omer.soztutan@tg.com.tr - itiraf edin, rezil edelim...)
İğnelik
SARKOZY
Bed sesi çıkmıyor yâ,
Vaktiyle Chirac vardı...
Âkil adamdı güya,
Türk’e eser yağardı!
Açtı Paris’e stand,
Ermenistan davrandı...
Bay ve bayan Mitterand,
PKK’ya hayrândı!
Elise Cannes’sa eğer,
Benzemesin köçeğe...
Sarkozy artık değer,
Versin sosyal gerçeğe!..
Sefa Koyuncu
sefa.koyuncu@tg.com.tr
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder