4 Haziran 2010 Cuma
Söz Market
söz der ki
“-Çok korkan ve hiç korkmayan insanlardan korkun...”
(...Soğuktan titrediğini zannederken ettiği müthiş S.Ö.Z.leri)
tuzaktan kumanda
(...KANALTÜRK - Transfer Dosyası)
AHMET ÇAKAR: Diyelim ki sen Beşiktaş’ın değil de Galatasaray’ın menajerisin. Nasıl göndereceksin Lincoln’ü?
SİNAN ENGİN: Operasyon yapardım. O operasyon burada anlatılmaz, yaşanır... Getiririm tesislere, orada anlatırız biz, “Çok tehlikeli taraftarlarımız var” diye...
SERHAT ULUEREN: Yarın Almanya’da bir gurbetçi gelip, telefonunu Lincoln’ün başına vurursa...
SİNAN ENGİN: Vursun... Ben daha önce futbolcu arkadaşları dövsün demiştim... Eğer o zaman öyle yapsalardı, şimdi düzelmişti...
Temelin Yeri
Temel, Dursun ve İdris balığa çıkmışlar, aralarında konuşuyorlar;
İdris: Bugün balığa çıkabilmek için karıma bir hafta içinde bütün evi boyayacağıma dair söz verdim...”
Dursun: O da bir şey mi, ben bugün balığa çıkabilmek için karıma 1 hafta içinde bütün elektronik eşyaları yenileyeceğime dair söz verdim...
Temel’den ses çıkmayınca sormuşlar;
-Eee?... Sen ne söz verdin bugün balığa çıkabilmek için?...
“Valla bir söz vermedim” demiş Temel;
“-Sabah kalkınca Fadime’ye ‘Balığa mı çıkayım, annemlere mi gideriz’ diye sordum... Cevabı kesin ve netti;
“-Üstünü sıkı giyin, üşürsün...”
bizimkiler
Cömert Yazı İşleri Müdürümüz Bülend Ayanoğlu sıcaklar bastıralı her gün bize karpuz, domates, peynir ve ekmek yediriyor...
Yalnız, ekmekler çok özel... Naturel undan ve esmer...
Ahmet Abi merak edip sordu:
“-Bülend Abi nereden buluyorsun bu siyah ekmekleri?...”
Talip hemen atıldı:
“-Osman Sağırlı Afrika’dan yeni geldi ya abi...”
hayata dair
(...Bir insanın sahip olabileceği en iyi kişilik özellikleri şunlardır)
1: Yapmanız gerekeni yapın...
2: Bunları yapılması gereken zamanda ve yapılması gerektiği gibi yapın...
3. Tüm bunları isteseniz de istemeseniz de yapın...
(...Thomas Henry Huxley)
bir film diyaloğu
“-Büyük bir ismin var, seni öldürmeden önce ismini öldürmek gerekecek...”
(...Blade Runner filminden)
bizim ora
(...Erzurumlu şair Zinnur Tiryaki’nin
“Sen de diyacahsan
ben de herifem” başlıklı şiiri)
Sabahdan çıhir da işe gidirsen
Bilimirem ne edir, neler edirsen
Herkes er gelse de, sen geç gelirsen
Sen de diyacahsan ben de herifem
...
Gelir yiyir, içir hemen yatirsan
Nanca sahlasam da göze batirsan
Bir de utanmadan çalım satirsan
Sen de diyacahsan ben de herifem
Çoluh çocuh yüzün haftada görir
‘Babam nerde’ diye meleşir, sorir
Bunca ilgisizlik gafami yorir
Sen de diyacahsan ben de herifem
...
Herkesin evinde eşyanın türi
Bilirsen, bizimki başından guri
Aşşıği yuduzdun, galdı mi çuri
Sen de diyacahsan ben de herifem
...
Otel mi sanirsan, burası evin
Ayağın gır, otur bizinen, sevin
O ki gazanmışsan, bahmah görevin
Sen de diyacahsan ben de herifem
kadınlar & erkekler
Adamcağız yıllar sonra zar zor para biriktirip bir araba almış...
Şoförlüğü son derece kötü olan karısı biraz ilerideki markete gitmek için anahtarı isteyince, “Boşver hayatım” demiş adam;
“-Allah korusun şimdi kaza yapsan, yarın gazetelerde isminin yanına parantez içerisinde yaşını da yazarlar...”
İğnelik
HASTA ETME
Berâber çıktığımız,
Bu yolda afalladın...
Birlikte yıktığımız,
Hayâlhânede kaldın!
Yeni dostlar edindin,
Haberdârım hepsinden...
Karanlık yolda gidin,
Uzak durun tek benden!
Boş lâfları dizerek,
Berbâd etme bu canı...
Böyle zikzak çizerek,
Hasta etme insanı!..
Sefa Koyuncu
sefa.koyuncu@tg.com.tr
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder