4 Haziran 2010 Cuma

Söz Market



söz der ki
“-Harekete geçirmediğiniz fikirleri; sizden daha kötü yapan biri olacaktır..”
(...Çıraklarını gaza getirirken ettiği müthiş S.Ö.Z.leri)

tuzaktan kumanda
(...Saba Tümer, Habertürk’teki programı ‘Bu Gece’de anlatıyor)
Cumartesi sabahı Bodrum’dan İstanbul’a dönüyorum. İbrahim Tatlıses de uçakta. Artık İstanbul’a iniyoruz. Bir bulutun içine girdik. Nasıl sallanıyoruz.
Neyse indik sağ-salim çok şükür. Tam çıkacağız İbrahim Bey önde, bizler de arkadayız. ‘Ya, girdi bulutun içine’ diyor. ‘Görüyor bulutu karşıdan. Şöyle dönsene, benim pilot dönüyor’ diyor. Bir gün biz Antep’e ineceğiz, orada gördü adam. Sağdan döndü’ diyor. Nasıl güldüm! Trafikte gibi. Sağa dön trafiği geç...

Kadınlar & Erkekler
Niye “Adam gibi adam” ya da “Kadın gibi kadın” bulamıyoruz?... Hesabı yapan Kadir Güneş anlatıyor;
...
-Türkiye nüfusunun yarısı erkek... Yani 35 milyon kişi...
-Bunların en fazla yüzde 10’u yakışıklı... Elimizde 3.5 milyon kişi kaldı...
-Yüzde 10’u üniversite mezunu... Artık 350 bin kişimiz var...
-Her üniversite mezunu kültürlü olmaz... Yüzde 20’sini kültürlü sayalım... 70 bin kişiye indi...
-Haydi yarısını da bekâr sayalım, 35 bin kişi kaldı...
-Nüfusumuzun sadece yüzde 10’unun zeki olduğu biliniyor... Sayı 3500’e indi...
-Bunların yüzde 20’sini kibar ve duyarlı kabul edersek 700 kişi kaldı...
-Yarısını iş güç sahibi saysak elde kalan 350 kişi...
-Ya dürüstlük?... Bence en fazla yüzde 10’u dürüsttür... Finalde 35 kişiye kaldık yani...
-Aynı hesabı kadınlar için yapsak yine aynı sonuca ulaşırız...
-Demek ki şu, “adam gibi adam” ya da “kadın gibi kadın” kriterlerini yeniden değerlendirmek gerekiyor...
-Aksi takdirde hayatımızı “ideal yalnızlık” içerisinde geçirmek zorunda kalacağız...

bizimkiler
10 yıldır ehliyeti olan Talip Karakaş yeni bir araba aldı.
Şoför koltuğuna bir türlü oturmayan Talip için gazete çalışanları seferber oldu.
Enes Demiray, sabahları Talip’i işe getirirken, Akşamları da Fatih Bilgi evine götürüyordu...
Arabasını Enes yıkıyor, Fatih ise kuruluyordu...
Sonunda beklenen oldu ve arabasıyla işe gelmeye çalışan Talip kaza yapınca soluğu karakolda aldı...
Polisin “Araba sürmeyi sana kim öğretti” sorusuna Talip, “Gazetedeki arkadaşlar” cevabını verince bütün gazete günü karakolda geçirdi...

temel’in yeri
Oto hırsızı Temel, soymaya karar verdiği otomobilin hem sağ kapı camını, hem sol kapı camını kırıyormuş, niçin?...
“-Biri girmek, diğeri çıkmak için...”
...
“Altıncı His” filminin basın toplantısına giden gazeteci Temel, yönetmene sormuş;
“-Acaba bu filmin yedinci hissi ne zaman çıkacak?...”
...
Sevgililer Günü’nde Fadime’ye hediye alan Temel, sevgilisi tarafından terk edildi...
Temel‘in hediyesi, içinde eski kız arkadaşının resmi olan bir çerçeveydi...

bir film diyaloğu
“-Yanında duruncaya kadar, hedefimden ne kadar uzakta durduğumdan emin olamamıştım...”
(...Gattaca filminden)

hayata dair
-Başka birinin sizin kadar iyi yapabileceği şeyi, bırakın ona, siz yapmayınız.
-Yanlış anlayanlar tarafından söylenen bir doğrudan daha kötü hiçbir yalan yoktur.
-Utanmaktan kaçın, fakat şan ve şöhretin arkasından koşmayın. Bunlar insana çok pahalıya mal olur.
-Tecrübe herkesin kendi hatalarına verdiği isimdir.
-Gençlerin yetişmesine önem ver, çünkü bu yolda herhangi bir ihmal memleketin yapısını mahveder.
-Öğretim sınıfta biter, fakat eğitim ancak hayatla beraber sona erer.
-Asilce yaşamak ve asilce ölmek, onurlu insanlara yakışır.
-İnsanın iyi bir akla sahip olması kafi değildir, esas onu iyi kullanabilmesidir.
-Haksızlık önünde eğilmeyiniz, çünkü hakkınızla beraber şerefinizi de kaybedersiniz.
-Acı çekmeyenler, başkalarının acı çekebileceğini akıllarına getirmezler.
-Evlatlarınızı devriniz için değil, onların devirleri için yetiştiriniz.
-İki şeyin elden gitmeden değerini takdir etmek zordur, sağlık ve gençlik.
-Büyük bir lider, halka, onların şahsi menfaatlerinin zannettikleri gibi olmadığını söylemek cesaretini gösteren bir adamdır.
-Teknoloji kapıları açar, fakat tüm insanları zorla içine sokamaz.
-Büyük işlerin sahipleri, küçük işleri titizlikle yapabilme sabrını gösteren kişilerdir.
-Dost, acılarını dostlarıyla paylaşandır.
-Çiçekleri sevenler insanlardan nefret edemez.
-İnsanların yalnız ekmeğe değil, şerefe de ihtiyacı vardır.
-Cehalete cepheden saldırmak, püskürtülmeye mahkumdur. Çünkü toplumlar sahip oldukları en kıymetli şeyi, yani cehaleti savunmaya daima hazırdırlar. (...H.Willem van Loon)

İğnelik

DOĞU TÜRKİSTAN

Türkler dünya sathında,
İstiklâlini aldı...
Çin baskısı altında,
Doğu Türkistan kaldı!

Durdursun bu zâlimi,
Dünya bozsun oyunu...
Komünist Çin rejimi,
Kırıyor Türk soyunu!

Hürriyet şânımızdır,
Gök bayrak ana vatan...
Canımız kanımızdır,
Bizim Doğu Türkistan!

Sefa Koyuncu
sefa.koyuncu@tg.com.tr


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Komedi