4 Haziran 2010 Cuma
Söz Market
bizimkiler
Enes kibrit kutusundan cep telefonu yapabilecek, benzini tamamen bitmiş bir otomobille 25 kilometre daha gidebilecek kadar teknik yeteneklere sahip bir arkadaşımızdır...
Gazetedeki arkadaşlara akşama kadar yaptığı ilginç şakalar da en büyük özelliklerindendir...
Dün yine servis saatinde Çetin Abi’yi aramış, “Sizin eve giden yolda tankerle TIR çarpışmış, yol tamamen kapalı” diye sallamış öylesine...
Çetin Abi inanmış tabii, servis şoförünü ikna etmiş ve başka yollardan eve gitmeye çalışmışlar... Yenibosna-Halkalı arasını 1.5 saatte aşabilmişler... Sonra şoför gerçeği öğrenmiş ve gidene kadar Çetin Abi’ye “Yahu kardeşim gazetecisin diye sana inandık, şu yaptığına bak” diye söylenmiş...
itiraf reyonu
(...isim: ismail yosun ...şehir: istanbul ...yaş: yirmi dört)
Tatile giderken dar ve virajlı bir yolda otobüsün biri denk geldi...
Adam durmuş, geçecek yer kalmamış... Benim akıllı arkadaşım Halit inip bakmak yerine otobüsün arkasında yazan araç telefonunu aradı...
“Ben arkadaki arabadan arıyorum... Bir yol versen de geçsek” dedi...
Adam, “Abi öndeki araba arıza yapmış, biraz bekle” demiş...
İlginçlikler serisi yarım saat kadar sürdü de yolumuza devam ettik...
(omer.soztutan@tg.com.tr - itiraf edin, rezil edelim...)
temel’in yeri
-Temel çivi çakarken parmağını niye çivinin üstüne koymuş?...
(...Çıkan sese dayanamadığı için)
...
-Temel kuşu nasıl öldürmeye çalışıyormuş?...
(...Onu uçurumdan atarak)
...
-Temel niye 19 arkadaşıyla birlikte sinemaya gitmiş?...
(...18’in altında olanların alınmadığını duyduğu için)
...
-Temel yaprakları süpürürken bacağını nasıl kırmış?...
(...Ağaçtan düşmüş)
...
-Temel uçakta neden cam kenarı koltuk istemiyormuş?...
(...Saçları rüzgarda bozulmasın diye)
söz der ki
“-Birçok işi yapmak; onu yapmamak için düşünülen bahaneden kolaydır...”
(...Artık müthişi bile aşan S.Ö.Z.leri)
tuzaktan kumanda
(...NTV - Senin Hikayen)
YILMAZ VURAL: Futbola ilgi duyuyor musun?...
OKAN BAYÜLGEN: Futboldan hiç anlamam hocam, bu konuda erkeksi duygularım yok...
YILMAZ VURAL: Sevilmez mi hiç, futbol hayatın kendisidir...
OKAN BAYÜLGEN: Sporda da birtakım delikanlı adamlar var... Pek bir Polat Alemdar, o yüzden izlemiyorum...
bir film diyaloğu
“-Elma şekeri gibiymiş aşk... Elinde sopa kalana kadar yersin...”
(...Haybeden Gerçeküstü Aşk’tan)
hayata dair
Aşk, ne çöl gibi devinimsiz durmaktan, ne rüzgâr gibi dünyayı dolaşmaktan, ne de senin gibi her şeyi uzaktan görmekten ibarettir...
Aşk, evreni değiştiren ve geliştiren güçtür...
İlk kez onun içine girdiğim zaman kusursuz olduğunu sandım...
Ama daha sonra onun, yaratılmış olan her şeyin yansıması olduğunu, onun da savaşları ve tutkuları olduğunu gördüm...
Evrenin ruhunu bizler besliyoruz ve üzerinde yaşadığımız dünya, bizim daha iyi ya da daha kötü olmamıza göre, daha iyi ya da daha kötü olacaktır...
Aşk’ın gücü işte burada işe karışır...
Çünkü sevdiğimiz zaman, olduğumuzdan daha iyi olmak isteriz her zaman...
(...Paulo Coelho)
İğnelik
YARGI REFORMU
Bu habere sevindim,
Meclis adım atacak...
Biraz bilgi edindim,
Yargı rahatlatacak!
Çekilmeyecek süngü,
Bu iyiye delâlet...
Bitecek kısır döngü,
Hızlanacak adâlet!
Muallaktaysa karar,
Değiştirmeli formu...
Görmeden büyük zarar,
Yapmalıyız reformu!..
> Sefa Koyuncu
sefa.koyuncu@tg.com.tr
kadınlar erkekler
(...“Kadınlar için mutsuz evliliğin sırları” başlıklı Selami Biçer’den)
-Eşinizi her fırsatta eleştirin... Kapı önü, misafir yanı dinlemeyin...
-Annesinden ve kız kardeşinden şikâyet edin, yaşamıyorlarsa geçmişte yaptıklarını anlatın...
-Sürekli sizi anlamadığından yakının, “Nişanlıyken böyle değildin ama” diye ağlayın...
-Onun yorgun olduğu zamanlara misafirlik programları yapın, gezmelere götürün...
-Zaman ne olursa olsun; son zamanlarda ilgisinin azaldığından şikâyet edin...
-Sizin dışınızda kimseyle görüşmesine izin vermeyin, görüşmeye kalkarsa kıskançlık krizleri geçirin...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder