4 Haziran 2010 Cuma
Söz Market
söz der ki
“-Seni kaybetmeyi seçeni, kazanmak için uğraşma...”
(...’Eh işte’ denebilecek, müthiş S.Ö.Z.leri)
tuzaktan kumanda
(...STAR - İzdivaç)
EVLENECEK KIZ: Siz ne mezunusunuz?...
EVLENECEK ÇOCUK: İlkokul mezunuyum...
EVLENECEK KIZ: Siz niye geldiniz ki, ben üniversite mezunu demiştim...
EVLENECEK ÇOCUK: !... !...
EVLENECEK KIZ: Hayvanları seviyorum demiştim, ondan geldiniz sanırım...
bir film diyaloğu
“-Hep sonraya ertelemek, hangi sonra?... Sonra diye bir şey yok, bugün var... Belki yarın yok!... Sadece yapamadıklarımızdan pişman oluruz...”
(...Son Ders filminden)
hayata dair
* Bir kafanın bilgeliği bir de kalbin bilgeliği vardır...
* Bir kere beyefendi olan, her zaman beyefendidir...
* Dil, pek çok doğal olayları tarif edebilecek kadar güçlü değildir...
* Her şeyin yüzeysel bir bilgi olduğunu söylemek hiçbir şey bilmemek demektir...
* Hiç kimsenin kendisinden başka düşmanı yoktur...
* Kazalar en düzenli ailelerde bile meydana gelir...
* Küçük şeyler hayatın toplamını meydana getirir...
* Sevgi ne birden var olur, ne birden yok olur...
(...Charles Dickens)
bizimkiler
HAKKI: Dosyalar çok yüklü, bilgisayarı yavaşlatıyor...
AHMET: Kullanmadıklarını sil at...
HAKKI: Hepsini iç içe koysam olmaz mı?...
***
SERDAR: Dondurma alacağız...
DONDURMACI: Ne kadar abi, 100 gram yeter mi?...
SERDAR: Bilmiyorum ki 100 gram ne kadar yapıyor... Sen koy ben dur derim...
***
GÜVENLİK: Cep telefonlarını lütfen masaya bırakın, çıkarken alacaksınız...
TALİP: Ben evde bıraktım, gidip alayım mı?...
itiraf reyonu
(...isim: mustafa yıldız ...şehir: istanbul ...yaş: yirmi yedi)
Öğretmenliğimin beşinci yılında hayatımın rezilliğini şöyle yaşadım;
İstiklal Marşı töreni için çocukları sıraya diziyoruz... Ortalıkta gezen çocuklardan birine, “Geçsene yavrum sırana” diye bağırdım... Meğer çocuk o gün öğretmenliğe başlamış kısa boylu arkadaşımızmış...
(omer.soztutan@tg.com.tr - İtiraf edin, rezil edelim...)
temel’in yeri
Temel’le Dursun şehre giderken kestirme olsun diye ıssız bir yolu seçmiş ve burada iki kişi tarafından fena bir şekilde dövülmüş...
Şehre vardıklarında Temel dönmüş, “Dursun” demiş,
“-Akşama evdekilere aynı gün içinde iki kez dövüldüğümüzü nasıl açıklayacağız?...”
“İki kez mi” diye şaşkın şaşkın sormuş Dursun...
Temel cevap vermiş; “-Dönüşte de aynı yoldan geçmeyecek miyiz?...”
kadınlar & erkekler
(... “Kadınların Genetik Özellikleri” başlıklı “Mor ve Berisi” yorumu)
* İndirimden alınmış bir şeyi, parayla alınmış saymazlar...
* Asla gerçekten düşündüklerini söylemezler... Asla...
* Her zaman anlaşılmazdırlar... Uyurken bile...
* Yıllar evvel tartışılmış konuyu gündeme getirirler... Hıçkırarak...
* Her konuda erkeğin özür dilemesi gerektiğine inanırlar...
* Hep ağlarlar ve “Hep senin yüzünden” diyerek suçlu durumuna düşürürler...
* Her yere geç kalırlar, başkası kalsa ağlarlar...
* Olay çıkmasına sebep olurlar, sonra da sakinleştirmeye çalışırlar...
* Saçlarının ucunu aldırsalar, bunun fark edilmesini beklerler...
İğnelik
ÇİN’İ DURDURUN
Beklenen daha ne yâ!
Alenen soykırım var...
Döndü Çin mezbahaya,
Katledildi Uygurlar!
Hani insan hakları,
İzleme komitesi?
Adâlet mihrâkları,
Yükseltmelidir sesi!
BM nezâretinde,
Bir komisyon kurulsun...
Müdâhale etsin de,
Çin zulmü durdurulsun!..
Sefa Koyuncu
sefa.koyuncu@tg.com.tr
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder