4 Haziran 2010 Cuma
Söz Market
söz der ki
“-Yalan söylediğin koymuyor da; bir daha sana inanmayacak olmam dokunuyor...”
(...Çevredekilerin “Artık oldun” bakışları arasında ettiği müthiş S.Ö.Z.leri)
tuzaktan kumanda
(...ATV - Mavi Şeker)
ECE ERKEN: Şimdi sihirbazımız, seyircimizin aklında tuttuğu mesleği bilecek...
SİHİRBAZ: Kuyumcu...
ECE ERKEN: Aklınızda tuttuğunuz mesleği söyleyin...
SEYİRCİ: Kınayt onlayn...
ECE ERKEN: Efendim?...
SEYİRCİ: Kınayt onlayn... Bilgisayar oyunu...
ECE ERKEN: Bilgisayar oyunu bir meslek mi?... Meslek söyler misiniz? Tutmadınız mı?
SEYİRCİ: Kuyumcu...
bir film diyaloğu
“-Eninde sonunda hepimiz öleceğiz... Ne zaman öleceğimize biz karar veremeyiz, ama arkada bir isim bırakmak için ölümle nasıl buluşacağımıza biz karar verebiliriz...”
(...Gladiator filminden)
bizimkiler
Fatih: Olur mu oğlum, kız 2002’de Kırkpınar Güzeli olmuş...
Talip: Nerde seçilmiş?...
***
Turgay: Yaz gribi en kötüsü, yatarken Aferim iç, bir şeyin kalmaz...
Serdar: Uykudan önce mi içeceğim?...
***
Emin: Adam doğuştan körmüş, ameliyatla görmeye başlamış...
Cahit: Sonradan görme yani...
kadınlar & erkekler
(...“Erkeklerin en çok söylediği yalan” serisi Mustafa Kale’den)
-Ben daha çok evime bağlı bir insan sayılırım... (...Kahvehanelerdeki sigara yasağından beri)
...
-Neden bu kadar kıskanç olduğunu gerçekten anlamıyorum?... (...Sibel, Burcu ve Hülya hiç öyle değiller)
...
-Çok çalıştığını görmek beni üzüyor... (...Sen temizliğini yaparken ben televizyon izleyeyim bari)
...
-Ne, çocuk yine ishal mi oldu?... (...Oysa kola içtikten sonra ne güzel uykuya dalmıştı)
...
-Her zaman için arkadaş kalabiliriz... (...Beni hiç arayıp sormadığın sürece)
hayata dair
İnsan bazen vermeli, almak için...
Bir yürek vermeli önce, bir gönül
O yüreğe sevgi vermeli, dostluk vermeli
Umut ekmeli o sevgi, dostluğu büyütmek için
Bir hayat olmalı; iki kişinin paylaşacağı bir ömür için
Zaman vermeli, anlayış vermeli
İsteklerine gem vermeli...
Bir ömrü paylaşmak için, iki kişilik sevgi vermeli
Dürüstlük vermeli saygılarını vermeli
Bazen taviz vermeli prensiplerinden...
Bazen sıkılmalı başkası için,
İstemediği şeyleri yapmalı paylaşmak adına hayatı
Biraz da cesur olmalı adım atmak için
Verdikten sonra beklemeli, almak için
Sabırla, umutları soldurmadan beklemeli
Bekleyişin hazzını tatmalı
Vuslatı arzulayarak, özlemlere umut ekmeli
İnsan vermeli önce kendisinden
Sonradan almak için...
...
“-Düşüncelerin neyse hayatın da odur... Hayatın gidişini değiştirmek istiyorsan, düşüncelerini değiştir...” (...William Shakespeare)
temel’in yeri
Psikiyatristin ofisinde hasta Temel sormuş, “Bana yardım eder misiniz doktor... 38 yaşındayım ve hâlâ yatağımı ıslatıyorum...”
“Sıkılmayın” demiş doktor;
“-Gelişmemiş benlik isyanı... Sorumlulukları kabullenememe durumundan kaynaklanıyor... Yatağınızı ıslatmamanızı iki yolla önleyebiliriz... Birinci yol psikanaliz.. Haftada beş terapi, saati 50 dolar...”
-Peki ikinci yol?...
“-Lastik don... Çifti iki dolar...”
itiraf reyonu
(...isim: ali taşdelen ...şehir: istanbul ...yaş: kırk üç)
Babam öve öve bitiremediği Esenköy’ün meşhur keçi peynirinden, (sipariş üzerine) Murat isimli bir arkadaşına vermek için İstanbul’a dönerken yanında getirmiş...
Bana da peyniri dükkana götürüp bozulmaması için daha sonra o kişiye vermek üzere dolaba koymamı söyledi...
Akşama doğru Murat’ın eniştesi olan Selahattin Abi’yi görünce peyniri ulaştırması için ona verdim...
Ertesi gün babam dükkana gelip, “Peynir duruyor değil mi? Ben kendim götürüp Murat`a vereceğim” deyince, o şaşkınlıkla ben de “Duruyor” deyiverdim...
İşin içinden nasıl çıkacağımı düşünürken hala oğlu Şenol Abi dükkana bizi ziyarete geldi ben de, “İyi bari, peynir işi unutulur bu muhabbette” derken, “Ziyaretin kısası makbuldür” deyip müsaade isteyen Şenol Abim tam kalkacakken babam, “Ben Murat’a sonra gene getiririm sen dolaptaki peyniri Şenol’a ver” demez mi?...
Der tabii de peynir yok, o telaş ve şaşkınlıkla dolapta bulunan meyve poşetini kaptığım gibi hala oğlunun arabasının bagajına yerleştiriverdim...
Babam müşteriyle ilgilenirken de durumu anlattım...
Ertesi sabah da peyniri aldım Selahattin Abiden, biz yiyoruz şimdi...
(omer.soztutan@tg.com.tr - itiraf edin, rezil edelim...)
İğnelik
ÇİN İŞKENCESİ
Dikta yönetim ile,
İnsanlığa Çin tuzak...
Kendi halkına bile,
Merhametten çok uzak!
Özerk olsa da Sincan,
Baskı altında mülkü...
Dehşet içinde her ân,
Müslüman Uygur Türk’ü!
İş gücü tefecisi,
Sinsi hilekâr kurnaz...
Arzın işkencecisi,
Çin’den süper güç olmaz!..
Sefa Koyuncu
sefa.koyuncu@tg.com.tr
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder