19 Mayıs 2010 Çarşamba
Söz Market
Dursun, Sebatspor’da futbolcu...
Pazar akşamı üzgün gelmiş eve... Baba Temel sormuş:
“-Hayırdır?...”
-Sorma baba... Maçın kırk beşinci dakikasında öne geçtik... Seksen beşte bir gol yedik. Doksanıncı dakikada bir tane daha... İki - bir yenildik!...
“-Hiç akıl yok mu oğlum sizde?... Öne geçtiğinizde neyi beklediniz, çıkıp gelseydiniz ya...”
Söz Der ki;
“-Vazgeçmek, kaybetmekten daha ağır bir yenilgidir...”
(...Duvarları süsleyesi müthiş S.Ö.Z.leri)
bizimkiler...
EMİN: Olum midem kazınıyor... Bugün Pazar olduğunu unuttum, bina içindeki markete indim, kapalı tabii...
SERDAR: Cumaya gitmişlerdir...
Xxx
FATİH: Yav ben Ahmet’in düğünü olduğunu unuttum biliyor musun?... Karşılaşınca çok ayıp olacak çocuğa...
SERDAR: Yav geldim yoktun dersin...
hayata dair...
Dünyada üç grup insan vardır;
- Bir şeyi ortaya çıkaran veya yapan ve birşeyler için savaşan küçük seçilmiş bir grup...
- Bir şeyin yapılmasını seyreden ve sadece konuşup yerinde sayan büyükçe başka bir grup...
- Ve neyin olup bittiğini bilmeden yaşayan muazzam bir kalabalık...
(...M.Butler)
kim ne yaptı
Davos’ta Peres‘in fırçaları karşısında Başbakan Kasımpaşalılığını konuşturup raconu kesti... Peki hiç düşündünüz mü, “Eski başbakanlarımız orada olsa nasıl tepki verirdi” diye... Arkadaşımız Murat Özfatura düşündü... Buyurun:
...
TURGUT ÖZAL: “Bak gözüm konu öyle değil” der tarihten itibaren olayı anlatırdı... Ne yapmak istediği ancak 10 yıl sonra olaylar berraklaştıkça anlaşılırdı...
...
SÜLEYMAN DEMİREL: “Şimdi, sorun Türkiye-İsrail arasında değil; sorun aslında İsrail-Filistin arasında da değil. Sorun aslında dünya ile ilgili ve biz de dünyada olduğumuza göre aslında bizimle de ilgili” der ve hiçbir şey demediği yarım saatlik bir konuşma yapardı...
TANSU ÇİLLER: “Sayın Amerika Cumhurbaşkanı ile sorunun çözüleceğine inanıyorum” der, arkasından danışmanı gelip kulağına bir şeyler fısıldayınca “Sayın İsrail Cumhurbaşkanı” diyerek gafını düzeltirdi.
...
MESUT YILMAZ: Hiçbir şey demeden 3-5 dakika düşünür. Sonra ancak dışişleri kriptoları ile çözülebilecek bir konuşma yapardı.
...
NECMETTİN ERBAKAN: Türkiye’ye gelir gelmez “Bunlar siyonizmin oyunları” diye başlayan ateşli bir miting yapardı...
...
BÜLENT ECEVİT: Sessizce salondan ayrılır, kapıda gazetecilere: “Tüm olasılık ve olanakların ivedilikle göz önünde tutularak soruna bir çözüm bulunabileceğini umut etmek istiyorum” derdi...
iğnelik...
> AZİZ İSTANBUL
İstanbul iyi yolda,
İlerliyor durmadan...
Olsa yönetim solda,
Su akmazdı kurnadan!
Solun işi her zaman,
Lâf üretmek olmuştur...
Dedirtmiştir elamân,
Sokaklar çöp dolmuştur!
Seçimde olun makul,
Var ise akıl beyin...
Sola değil İstanbul,
Sokak teslim etmeyin!
> (...Sefa Koyuncu)
bir film diyaloğu!
ANNE: Evlilik güvenli bir limandır, güzelim...
KIZ: Peki ya, aşk?...
ANNE: Aaa, aşk! Aşk başka bir şeydir... Havanın her gün güzel olmasıdır...
(...Casanova / Selin Sabit notlarından)
tuzaktan kumanda
(...FOX TV - 50 Sarışın)
MEHMET ALİ ERBİL: Siz okuyor musunuz?...
YARIŞMACI KIZ: Tıp okuyorum ben...
MEHMET ALİ ERBİL: Hangi okul?...
YARIŞMACI KIZ: Okul yok, evde tıp kitapları okuyorum...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder