19 Mayıs 2010 Çarşamba
Söz Market
tuzaktan kumanda
(...NTV - Sade Vatandaş)
OKAN BAYÜLGEN: Sokakta karşılaştığımda, ‘Meğer iyi bir insanmışsın’ derler çoğunlukla bana. Napıyorum size, elektrikli testereyle doğrar gibi bir halim mi var?...
ZUHAL OLCAY: Aslında hepimiz çok sevilmek istiyoruz ama sürekli ‘Sev beni, sev beni’ diye de dolaşmak istemiyorum...
hayata dair...
Deniz yolculuğuna çıktığım ve yalnız gökle denizi gördüğüm vakit, etrafı saran bu geniş su alanı beni korkutur...
Sanki bir kaza olursa bütün bu suyu yutacağım sanırım...
Üç kulaç suyun beni boğmaya yettiğini düşünmem...
Yine böyle bir yer sarsıntısında bütün şehrin başıma yıkılacağını sanırım ve tek bir
kiremitin kafatasımı parçalamayayeteceğini aklıma getirmem.
(...Epiktetos)
Temel’in yeri
Temel’in işlettiği sirke bir adam gelmiş ve “Ben sizinle çalışmak istiyorum” teklifinde bulunmuş...
Temel sormuş;
-Peki ne yaparsın, nasıl yeteneklerin var?...
“-Gözlerinize inanamayacağınız şeyler yapabilirim... İsterseniz göstereyim...”
Ayağa kalkmış, çadırdaki direğe tırmanmış, tepeye geldiğinde kollarını çırpmaya başlamış ve kendisini havaya bırakmış...
Bir süre uçtuktan sonra bir-iki perende atmış, direğin etrafında birkaç defa dönmüş ve yavaşça yere inmiş...
Gururlu bir şekilde Temel‘in karşısına geçmiş ve “İşte” diye ellerini açmış...
Temel anlamsız anlamsız bakmış;
“-Bütün yapabildiğiniz bu mu?... Kuş taklidi?...”
Söz der ki;
“-Kaybetmekten korkmak ile kaybetmenin korkusu aynıdır...
O yüzden kaybetmeden, kaybetmekten korkmayın...”
(... ‘Bunu da mı sen dedin’ nidalarına maruz kaldığı müthiş S.Ö.Z.leri)
bizimkiler...
Bursa’da Osmangazi Belediyesi’nin Avrupai hayvan barınaklarında kedi villasına ısıtma için soba konuldu...
Ahşap döşemeli villayı gören İhsan “Bizim evde bu konfor yok” deyip, özel haberi yapan Orhan’a, “Kedi evinden hayat hikâyesi çıkartalım” dedi...
Hep huzurevinde ilginç hayat hikâyesi yapmaya alışık olan Refik atladı,
“-Doktordu kedi evine düştü...”
...
Kedi evi ile ilgili diğer diyaloglar şöyle gelişti;
İHSAN: Abi kedilerin evi villa gibi bizim evi de öyle yap...
ABİSİ İRFAN: Sen de git orda yat o zaman...
...
REFİK: Vay be, süper ev yapmışlar valla...
İHSAN: Kediler karbonmonoksitten zehirlenmesin?...
Kılıçdaroğlu/Tekin
Bir zamanlar Bülent Ecevit nerede Hüsamettin Özkan orada idi...
Hatta, “Hüsamettin Özkan’ın yanındaki bu adam kim” diye espriler yapılıyordu.
Ecevit’in dili sürttükçe, Hüsamettin Özkan düzeltiyordu.
Kemal Kılıçdaroğlu ile Gürsel Tekin’in durumu da aynen bunu çağrıştırıyor.
Hep aynı yerde... Aynı karede...
Kılıçdaroğlu nerede? Gürsel Tekin orada...
Hatta öyle ki Kılıçdaroğlu’na soru soruluyor Gürsel Tekin cevaplıyor...
Kılıçdaroğlu’na soru sorulmak isteniyor...
Gürsel Tekin söz hakkı veriyor, Kılıçdaroğlu ısrarla “Sultanbey” diyor, Gürsel Tekin “Sultanbeyli” diye düzeltiyor.
Sahi kim başkan adayı?...
Kemal Kılıçdaroğlu mu?... Gürsel Tekin mi?
(...Mustafa Koç/Okur-Yazar)
itiraf Reyonu...
(...mernis ...şehir: bilinmiyor ...yaş: hiç bilinmiyor)
Kardeşime araba kullanmayı öğretiyorum...
Bir süre sürdükten sonra yolu boş görünce “Abi kolaymış yaa” dedi, “-Aynı bilgisayar oyunu gibi...”
Cevabım;
“-Evet ama bunda tek canın var...”
bir film diyaloğu!
“-Bize sunulan dünyanın gerçeğini kabulleniriz...”
(...The Truman
Show filminden)”
iğnelik...
SAP-SAMAN
Ülkedeki kargaşa,
Çıkarcıların işi...
Geçmek dertleri başa,
Yönlendirmek gidişi!
Uyutmuşlar milleti,
Yıllar yılı yalanla...
Yutmuşlar bu devleti,
Görülmedik talanla!
Düze çıkmaksa maksat,
Geldi seçim zamanı...
Geçti eline fırsat,
Ayır sapla samanı!
(...Sefa Koyuncu)
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder