30 Mayıs 2010 Pazar
Söz Market
(...isim: ali taşdelen ...şehir: istanbul ...yaş: kırküç)
Kardeşim eşi ve çocuğunu 10-15 günlüğüne memlekete gönderdi...
Hanımının bir süre idare etmesi için yapıp bıraktığı yemeklerin gün geçtikçe çoğalan bulaşıklarını, “Bu akşam yıkarım”, “Bir şey olmaz sabah erken kalkıp hallederim” gevşekliğiyle bir hafta biriktirme rekoruna ulaşmış...
Ama bakmış işin sonu fena, her şeyi bir kenara bırakıp kolları sıvayıp girişmiş bulaşık yıkamaya.
Fakat mutfak o kadar içinden çıkılmaz haldeymiş ki neyi nereye koyacağını bilememiş...
Kirliler ve temizler birbirine karışmış.
Ve son kararını vermiş, bütün bulaşıkları topladığı gibi banyodaki küvetin içine doldurmuş ve açmış duşun telefonunu...
Yenge hanım geldiğinde küvette çay kaşığı bulmuş bir tane...
(...osoztutan@tg.com.tr - itiraf edin, rezil edelim)
bizimkiler
FATİH: Abi ben gelemeyeceğim maça falan, biraz kırgınlık var...
SERDAR: Birinden grip kapmışsındır, evde hasta olan falan var mı?...
FATİH: Yok maalesef...
hayata dair
-Birisine bir iyilik yapın ve kimseye bundan bahsetmeyin...
-Bırakın çoğu zaman başkaları haklı olsun...
-Kendinize sorun: Bir yıl sonra bunun önemi olacak mı?...
-Unutmayın: Öldüğümüz zaman, yapılacak işler listemiz hâlâ dolu olacaktır...
-En inatla savunduğunuz beş iddianızı sıralayın ve bu konularda yumuşamaya çalışın...
-Sırf gırgır olsun diye size yöneltilen eleştiriyi kabul edin... Göreceksiniz canınız yanmayacak...
-Başkalarının fikirlerinde biraz olsun doğruluk payı arayın...
-Kendinizi iyi hissettiğiniz zaman şükredin, kötü hissettiğiniz zaman ılımlı olun...
-Sahip olmak istediğiniz şeyleri değil, elde etmiş olduklarınızı düşünün...
-Sorunlarınızı öğretmeniniz olarak görün...
-Unutmayın: Bundan yüz yıl sonra dünyada bambaşka insanlar olacak...
-Hayat sadece bir sınavdır... Altı üstü bir sınav...
-Bugünü son gününüzmüş gibi yaşayın... Öyle olabilir...
(...R.Carlson)
söz der ki
“-Başkalarının eline bıraktığınız mutluluk; eninde sonunda alınacaktır...”
(...Sevgi alınabilir, ama mutluluk içinde olandır konulu müthiş S.Ö.Z.leri)
tuzaktan kumanda
(...KANAL D - Kocam Size Emanet)
UZMAN: Eşlerinize ne diye hitap edersiniz?...
YARIŞMACI: Müdür derim ben... Yani eve gelince müdür ne yapıyorsun, müdür yemek hazır mı falan...
***
UZMAN: Akşam evde nerde oturuyorsunuz?...
YARIŞMACI: Koltukta yatıyorum...
UZMAN: Bu sırada eşiniz nerde?...
YARIŞMACI: Yandaki koltukta...
UZMAN: Neden o kadar uzakta?...
YARIŞMACI: Uzakta değil ki; aynı odadayız...
***
UZMAN: Eşinize değer verdiğinizi nasıl gösteriyorsunuz?...
YARIŞMACI: Dışarıda gezip tozabilecekken ve daha bir sürü şey yapabilecekken evime gelmeyi tercih ediyorsam bu en büyük değerdir zaten...
temel’in yeri
Temel ucu bucağı görünmeyen uçuruma düşünce Dursun arkasından bağırmış:
-Temel nereyesun, iyi misun?...
“-İyiyum...”
-Neredesun seni almaya geleyrum?...
“-Hâlâ düşeyrum...”
bir film diyaloğu
“-İki kötü seçenek arasında her zaman denememiş olduğunu
seçmelisin...” (...Lock, Stock and Two Smoking Barrels filminden)
İğnelik
> DİGOR KRİTER
Esârete aynayız,
Dönmüşüz tutsaklara...
Hürriyetten yanayız,
Karşıyız yasaklara!
Car çember yazma yaşmak,
Engelli baş örtüsü...
Ana dili konuşmak,
Hâlâ ömür törpüsü!
Kim engelsiz ileri,
Gitmek derse murâdım...
Digor kriterleri,
Tarihî büyük adım!..
> Sefa Koyuncu - sefa.koyuncu@tg.com.tr
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder