30 Mayıs 2010 Pazar

Söz Market



söz der ki
“-Aşk bir direksiyonlu iki araba, evlilik iki direksiyonlu bir arabadır...”
(...Edince de tam ettiği müthiş S.Ö.Z.leri)

tuzaktan kumanda
(...KANALTÜRK / Telegol)
AHMET ÇAKAR: Takımı şampiyon yapan Mustafa hocayı yanaklarından öpüyorum...
ZİYA ŞENGÜL: Ahmet Bey siz askerliğinizi bahriyeli olarak mı yaptınız?...
AHMET ÇAKAR: Neden sordun?...
ZİYA ŞENGÜL: Çok güzel tornistan yapıyorsunuz!

temel’in yeri
Teknik direktör ilk yarı sonrası soyunma odasında oyuncusu Temel’e sormuş;
“-Neden kendi kalene gol attın?...”
Temel cevap vermiş;
“-Kaleler birbirine o kadar çok benziyor ki...”

kadınlar & erkekler
(...Aşk hastalığının ilacı Meryem Türker’den)
Elde edilişi:
“-Aşkı elde etmek için türlü yöntemler vardır. Birinci yöntem için ilkel maddeler, para, bir çift söz ve bir çift kesici gözdür. Çeşitli randevularla kristalleştirilir ve daha sonra saf olarak elde edilir...”
...
Fiziki özellikleri:
“-Pembe renkli kristallerden oluşur. Kalpte yerleşir. Keskin lezzetlidir. Özellikle iç organlarda hissedilir...”
...
Kimyasal özellikleri:
“-Kaba sözlerden alınır. Formülü hemen değişir. Aslında aşk dayanıklı bir madde değildir. Parasızlık, sefillik, yalancılıkla “geçimsiz” bir ilaçtır...”
...
Saflık muayenesi:
“-Aşkın ne ölçüde “saf” olduğunu anlamak için ihanet, aldatma, matrak geçmeyle ne ölçüde dayanıklı olduğu anlaşılır...”
...
Miktar tayini:
“-Aşk enjekte edilmiş ve hassas tartılmış bir insan, bir haftada kilo kaybederse bu uluslararası ölçülere göre en az Romeo-Juliet, Türk ölçülerine göre Leyla ile Mecnun aşkına eşittir...”
...
İlacın kullanışı:
“-Nişan ve nikahta az dozlarla alınmalı... Aşk çeşitli biçimlerde görülebilir. Bilim aşkı, sanat aşkı, doğa aşkı gibi...”
...
Hastalığın teşhisi:
“-Kalp çarpıntısı, uçma hissi, gözlerde kararma, sevdiğinden başkasını görememe şeklinde özel bir körlük. Mantık kaybı, uykusuzluk, iştahsızlık, terleme...”
...
İlacın kullanışı:
“-Kalbi hızlandırmak için, alçak dozda... Sinir sistemini uyarmak için yüksek dozda... Moral ve cesaret verici neşelendirici... Yüksek dozda öldürücü, alçak dozda güldürücü etkisi vardır...”
...
İlacın sloganı:
“-Karanfilim ez beni, oyalı tülbentten süz beni, sen kalem ol ben divit, reçeteye yaz beni...”

bizimkiler
Müzmin bekâr Talip, dün üniversite yıllarından beri beraber olduğu mühendis arkadaşlarıyla çevre konulu bir panele katıldı.
Haftalık izninde ilk defa bir faaliyete dahil olan Talip, paneli düzenleyen mühendisler derneğine üye olmak istedi ve ekledi:
“-Buraya üye olmak için mühendis olmak şart mı?”
“Evet” cevabını alınca “Tamam öyleyse” dedi, “Ben de toplum mühendisiyim!”
Tabii üye olamadı.
İsteğinin ardından da “Burhan Altıntopvari” bir düşünce çıktı. Kendini şöyle ele verdi:
“-Ya birader sizin de hiç bayan üyeniz yokmuş. Katılanlar hep erkek!”

hayata dair
şu anda seni düşünüyorum...
ve eğer bazen sana, gizleniyorum gibi geliyorsa,
bu, seni az seviyor olmamdan değil de;
artık bazı anlarda yalnız kalmam gerektiğinden böyle...
ama sen, hiç de bu yüzden düşüncelerimin dışında kalmış,
unutulmuş değilsin...
tam tersine senin o capcanlı varlığınla doluyum ben...
senin o sadık yüreğini ne zaman düşünsem yeniden neşeleniyorum,
sen çevremde gezinip duruyorsun,
geri kalan her şey de silinip gidiyor ufkumdan...
sonsuza doğru uzanan ve artık bir tek sınırı olan ufkumdan.
işte o zaman ben sana kavuşuyorum,
ve dalgalanmakta olan düşüncem huzuru sende buluyor...
(...Sokrates)

itiraf reyonu
(...isim: ali taşdelen ...şehir: istanbul ...yaş: kırküç)
Dört yaşındaki yeğenim, esnerken eliyle ağzını kapatmayan babasının küçük dilini görüp şöyle dedi;
“-Baba ağzında parmak var...”
(...osoztutan@tg.com.tr - itiraf edin, rezil edelim)

Iğnelik

KAMU DURUMU

Kurumlar yurttaşına,
Farklı gözle bakar mı...
Devlet vatandaşına,
Ayrımcılık yapar mı!

Şu kapalı bu açık,
Şu laik bu kalanı...
Şu akıllı bu kaçık,
Şu kamu bu alanı!

Demokrasi bu mu ya,
Anlayalım durumu...
Neden karşı kamuya,
Sözde kamu kurumu!..

Sefa Koyuncu
sefa.koyuncu@tg.com.tr

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Komedi