30 Mayıs 2010 Pazar
Söz Market
kadınlar & erkekler
(...”Erkekler neyi bilmez” başlıklı, “Yunus Evren” yorumu)
-En detaylı düşünülmüş planları bile mahveden o meşhur kadın içgüdüleri, erkekleri çok şaşırtır...
-Kadınların onlara çok gereksiz olan kuşkuları ve paranoyakça davranışları karşısında, erkekler nasıl hareket etmeleri gerektiğini bir türlü bilemezler...
-Erkekler kadınların en ufak bir şeyi abarttıkları ve pire için yorgan yaktıkları konusunda hemfikirdirler... Bu gereksiz alınganlıklara bir anlam veremezler...
-Yıllar önce sıradan bir konuşma sırasında erkeklere söylenmiş bir sözün unutulmayıp, yıllar sonra tekrar açılması onları hayretler içinde bırakır...
-Kadınların yüzlerindeki kırışıklıkları ve aldıkları birkaç kiloyu büyük sorun haline getirmelerini anlamakta zorlanırlar...
-Bir türlü bitmek bilmeyen uzun telefon konuşmaları... Bunu her ne kadar gereksiz görseler de kendilerinin de aynı şeyi yaptıklarının farkında değildirler...
-Erkekler, kadınların ayna karşısında çok fazla zaman harcadıklarını, bir tutam saçın havada olmasının ne gibi bir önemi olacağını düşünürler...
temel’in yeri
Doktorlar, Temel’e “Yüzüne renk gelir” diye ıspanak tavsiye etmiş...
Yeşil yüzlü olmak istemediği için yememiş Temel ...
***
Sinemaya giden Temel gişeden bilet istemiş;
“-Bir giriş, bir de çıkış bileti lütfen...”
***
Patates tüccarlığı yapan Temel, tarlasında silindirle dolaşıyormuş...
Soranlara, “Artık püre pazarlamaya karar verdim” diyormuş...
***
Temel‘i “Figaro’nun Düğünü” adlı baleye davet etmişler, gitmemiş...
“Düğün sahiplerini tanımıyorum” demiş...
söz der ki
“-Erkeğin ilgisi sizi bunalttıysa; ondan ayrılmayın, onunla evlenin...”
(...Elini kolunu sallayarak ettiği müthiş S.Ö.Z.leri)
tuzaktan kumanda
(...STAR - Esra Erol’la İzdivaç)
EVLENECEK KADIN: Ne iş yapıyorsun?...
EVLENECEK ADAM: Çalışmıyorum, kiralarla geçiniyorum...
EVLENECEK KADIN: İşin yok, bir de eş aramak için buraya çıkmışsın, ayranım yok içmeye derler ya o hesap hani...
EVLENECEK ADAM: Beşiktaş’ta iki tane evim var kirada, bir tane de Bodrum’da yazlığım... Yaşayıp gidiyorum böyle...
EVLENECEK KADIN: Ama çok duygusal birine benziyorsunuz...
bizimkiler
(...Almanya Bizimkiler’den)
Abone servisinden Mustafa Bulut Abi’nin kasları tutulmuş perişan...
Eczaneye gidip ilaç almak ister ama ne diyecek?...
Bizim Abdullah Kanmaz’ı arar hemen, “Abdullah kaslarım çok ağrıyor, eczanenin önündeyim ne deyip de ilaç isteyeyim?... Neydi bunun Almancası?...”
Abdullah Abi cevap verir, “Muskelkater diye iste ilacını” der...
Mustafa Abi anlamaz, birkaç kere izah edince müthiş bir izah gelir;
“-Bak şimdi Muskel kas, demek kater de kedinin erkeği...”
bir film diyaloğu
-İnsanlardan nefret ediyorum...
“-Ben etmem ama çevremde olmadıklarında kendimi daha iyi hissediyorum...
(...Barbet Schroeder filminden)
hayata dair
Hiçbir çağ bu çağın bildiği bunca şeyden daha çoğunu bilmedi...
Hiçbirinin her şeyi bilivermek ve ustaca aşılamak için bunca imkanı olmadı...
Ne var ki hiçbir çağın asıl olan hakkındaki bilgisi bizim çağımızdaki kadar az olmadı...
Bugün anlayış bu denli azalmışsa, bunun nedeni çağın şimdiden genel bir sersemlemeye uğraması değil...
Dünya çapındaki doymazlığına karşılık yalın ve temel olan her şeyi, hem yükümlenmeyi hem de katlanmayı gerektiren her şeyi inatla geri tepmesidir...
Bu dengesizliğin kendisinin her tarafa yayılabiliyor olması da, günümüz insanının erdeminin, sabrının yok olmasından ileri gelmektedir...
(...M.Heidegger)
itiraf reyonu
(...osoztutan@tg.com.tr - itiraf edin, rezil edelim)
(...isim: ali taşdelen ...şehir: istanbul ...yaş: kırküç)
Bir iş için Uzunköprü`den Çorlu`ya gelen kayınpederim ve kayınvalidem Çorlu`ya vardıklarında bir sebepten dolayı kayınpederimin saatinin on dakika geri olduğunu fark etmişler.
Kayınvalidem, “Ne oldu acaba saat mi bozuldu” diye sorunca kayınpederim şaka olsun diye “Uzunköprü`yle İstanbul arası 10 dakika ya ondan geri kalmıştır” demiş...
Fakat kayınvalidem tüm ciddiyeti ve saflığıyla, “İyi de biz Çorlu`dayız beş dakika geri olması gerekmiyor mu” deyip bütün zamanı durdurmuş bir süreliğine...
İğnelik
ANDIÇ SUYU
İzolasyon kapıda,
Tasarruf ise eğer...
İktisadî yapıda,
İntiharla eş değer!
Tecrîd olmak felâket,
Dünyaya açmak hüner...
Konservatif memleket,
Kendini mahkûm eder!
Demokrasiye karşı,
Engeli millet yıktı...
İnletti sandık arşı,
Andıcın suyu çıktı!..
Sefa Koyuncu
sefa.koyuncu@tg.com.tr
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder