30 Mayıs 2010 Pazar

Söz Market




(...”Erkekler nedir” başlıklı Gülsüm Ağcadağ yorumu)

Erkekler kitaptır:
Korsanları hemen piyasaya çıkar...
...
Erkekler sigaradır:
Zararlıdır ama bırakması zordur...
...
Erkekler otomatik kapıdır:
Ne zaman çarpacağı belli olmaz ve her yerde bulunur...
...
Erkekler bebektir:
Önce konuşmasını istersiniz, sonra susmasını...
...
Erkekler reçetedir:
Karmaşıktır, anlaşılması zordur, ama mecbur kalırsınız...
...
Erkekler trafik canavarıdır:
Bir anlık dalgınlık hayatınıza mâl olur...


hayata dair
Kimseler bilemez beni,
Senin bildiğin kadar...
...
İçinde yan yana uyuduğumuz gözlerin,
Benim insan parıltılarıma,
Dünyanın gecelerinden daha iyi bir gelecek hazırladı...
...
İçinde uçtuğum gözlerin, yolların gidişine,
Dünyanın dışında bir anlam verdi...
...
Bize belirtilenler,
Gözlerindeki sonsuz yalnızlığımızı,
Artık kendilerini sandıkları gibi değiller...
...
Kimseler bilemez seni,
Benim seni bildiğim kadar...
(...Paul Eluard)

itiraf reyonu

> (...osoztutan@tg.com.tr - itiraf edin, rezil edelim)
(...isim: erbil ...şehir: istanbul ...yaş: yirmi)
Çok sevdiğimiz ama muhabbetine de pek katlanamadığımız bir hocamız var...
Bir gün yine çok konuşmasıyla bizim teneffüsü yemek üzereydi...
Biran önce bitirsin de gitsin diye beklerken, son cümlesini arkadaşımız Murat’a etti,
“-Murat’cım saçların uzamış, niye kestirmiyorsun?...”
İşte hocamızın bile hoşuna giden o müthiş cevap;
“-Siz konuşmaya başlamadan önce bu kadar uzun değildi hocam...”


söz der ki
“-Özgür ilişki; kaybetme korkusu ve elinde tutma telaşı olmadığında başlayandır...”
(...’Sevmek esarettir’i uzun yoldan anlattığı müthiş S.Ö.Z.leri)

tuzaktan kumanda
(...KANALTÜRK - Telegol)
AHMET ÇAKAR:
Şimdi kız Ali’yi seviyor... Burada kız Beşiktaş oluyor...
Veysel’in de bu kızda gözü var... Kızın babası; ki bu Kayserispor başkanı Recep Mamur ve kızın amcaoğlu Süleyman Hurma...
Veysel’den başlık parası alıyor... Bunun sonu töre cinayetidir beyler...

bizimkiler
Talip, posta kutusuna atılmış elektrik faturasını alır ve her zamanki gibi öder...
“Ödendi” damgası vurulan fatura çekmeceye atılırken üzerindeki Tarık Karakız ismini görür...
Başkasına ait faturayı ödemiş olduğu ortaya çıkar...
Parayı geri alana kadar akla karayı seçer...
Bir değil, iki değil kardeşim... Nerden geliyor bu zenginlik?...


temel’in yeri
Çiftçi Dursun’un oğlu Temel, sebze dolu kamyonetiyle giderken kaza yapmış...
Kamyonet ters dönmüş, bütün sebzeler yerlere yayılmış...
Temel kamyoneti nasıl çevireceğini düşünürken, civardaki evlerden olayı gören bir yaşlı adam seslenmiş:
“-Evladım yazık bu güneşin altında daha fazla yorulma, gel sana yiyecek birşeyler ikram edeyim...”
Temel, “Sağolun rahatsız etmeyeyim” demiş, “Hem babam kızar...”
Adam ısrar etmiş:
“Ooo hadi, gel iki lokma bir şeyler yersin, gücünü toplarsın... Hadi gel...”
Temel “Peki tamam” demiş, “Ama babam kızacak...”
Adam Temel’in karnını bir güzel doyurmuş... Sonra Temel birkaç saat uzanıp dinlenmiş...
Derken gitme vakti gelmiş ve adama, “Çok teşekkür ederim, karnım doydu, dinlendim... Şimdi çok daha iyiyim... Ama babam gerçekten bana çok kızacak” demiş...
Adam ona gülümsemiş:
“Yapmaa, birkaç saat geç döndün diye kızacak ne var?... Hem sahi, baban nerede?...”
Temel cevap vermiş:
“-Kamyonetin altında...”

İğnelik

Aynı yolda giderken,
Farklı bir kol tutmayın...
Kurtarıyoruz derken,
Milleti uyutmayın!

Kısa yoldan köşeyi,
Dönmek devri sâbıktı...
Buluveren neş’eyi,
Ânında raydan çıktı!

Yapılanı yıkmayın,
Ayar tutmuyor dümen...
Efendiler çıkmayın,
Lütfen meşrû zemînden!..

> Sefa Koyuncu - sefa.koyuncu@tg.com.tr


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Komedi