10 Ekim 2010 Pazar
Söz Market
(...Kazım Temir’den “Andırın Ağıdı”)
Kalaylı gazana tirşik bastıran
Yoğurdu torbaya koyup astıran
Pilavın üstünde horoz kestiren
Yufka ile yiyenlerin nice oldu
...
Meke unu ile yapılan çörek
Yeşil ıspanakla bişerdi börek
Haymanın altında bağdaş gurarak
Çam bardaktan içenlerin nice oldu
...
Çimenli yerlere çemlik derlerdi
Geçi yavrusuna emlik derlerdi
Tavuk kümesine pinnik derlerdi
Sabah vakti öten horozlar nice oldu
Sana söylüyorum güzel Andırın
Nerde kaldı sacın, hani tandırın
Üç asır öncesi ismin Enderun
Hani üçyüzonbeşliler nice oldu
...
Örme üzzük uzun kolanlarımız
Az kaldı bunları bilenlerimiz
Eyer semer ve de palanlarımız
Değirmene giden gölük nice oldu
...
Yol ver dağlar bir aşayım öbekten
Aş yaparlardı tevriz denen kabaktan
Ilgıt ılgıt sömelekli bebekten
Belendiğim beyaz toprak nice oldu
...
Baraja dökülür tahtanın suyu
Yeşil karapınar şu nefret köyü
Anacığım ağlardı Kazımım deyi
Başımı okşayan eller nice oldu
itiraf reyonu
(...isim: hakan yorulmaz ...şehir: istanbul ...yaş: yirmi iki)
Buna benzer bir itiraf okumuştum ama benim de başıma aynısı geldi...
Geçen hafta Büyükşehir Belediye maçını seyrederken, annem “Bunlar belediye çalışanları değil mi” diye sordu...
“Olur mu anne, onlar lisanslı futbolcu” açıklamasını kabul etmedi...
Hatta daha ileri gidip, “Ben geçen nüfus cüzdanı çıkarırken şu kara çocuk danışmadaydı” dedi...
Çay koymaya gitmese rezilliğe devam edecekti...
(omer.soztutan@tg.com.tr -
itiraf edin, rezil edelim...)
hayata dair
Dostluk, gelecek için parlak bir umut ışığıdır...
Ruhu güçsüzlüğe düşmekten ve kendini kapıp koyuvermekten alıkoyar...
Çünkü gerçek dosta bakan insan, sanki onda kendi örneğini görür...
Bu yüzden, uzaktaki dostlar yanımızdadır...
Yoksullar zengin olur, güçsüzler güçlü...
Dahası, -söylemesi güç- ölüler yaşamayı sürdürürler...
Dostlara duyulan saygı, onların anısı, özlemi o derece insanın içindedir...
Onun için onların ölümü mutlu, ötekilerin hayatı övülmeye değer sayılır...
Doğadan sevgi ve yakınlık bağı kaldırılsa, hiçbir ev, hiçbir şehir ayakta duramaz...
Tarım bile yapılamaz... (...Cicero)
...gündemin kırıntıları...
Muğla’da eşine karşı şiddet uygulayan kişiye her gün 4 saat aşçılık yapma cezası verilmiş...
Şu yemek programları yüzünden aşçılık da ceza oldu ya...
söz der ki
“-Biraz gizli kalmak; sizi sevenlere sürpriz hazırlamaktır...”
(...Sadece müthiş S.Ö.Z.’leri)
tuzaktan kumanda
(...SHOW - Yetenek Sizsiniz)
ACUN ILICALI: Yaşın kaç senin?...
YARIŞMACI ÇOCUK: On... On... On iki yaşındayım....
ACUN ILICALI: Çok heyecanlı küçük bir yarışmacımız...
YARIŞMACI ÇOCUK: Yo yo yok... Ben kekemeyim...
***
(...RİZE TV - Sokak Röportajı)
MUHABİR: Gündemdeki konuları vatandaşa soracağız, merhaba amca...
AMCA: Merhaba kızım...
MUHABİR: Amcacığım sizi tanıyabilir miyiz?...
AMCA: Bak bakayım, tanıyabilicek misin?...
bizimkiler
Arkadaşlarla nargile içmek için Tophane’deyiz...
Tabii duman yasağından dolayı küçük bir çadıra doluşmuşuz, dışarıda da yağmur var...
İşte ortamın diyaloğu;
EMİN: Olum ufacık yer zaten, şu şemsiyeyi dışarı koysana...
FARUK: Abi ıslanmasın diye içeri aldım...
temel’in yeri
Adam merakını yenemeyip Temel’e sormuş;
-Arkadaşım, her kırmızı otobüsü durdurup öpüyorsun... Deli misin sen?...
“-Bunlardan biri dün kaynanamı ezdi... Hangisi olduğunu bilmediğim için böyle teşekkür ediyorum...”
İğnelik
> KİMSE TUTAMAZ
Engelleri yardıkça,
Artacaktır şevkimiz...
Hedeflere vardıkça,
Şâhlanacak fevkimiz!
Gök kubbeye uzaya,
Uzanacak kolumuz...
Mars’a Venüs’e Ay’a,
Açılacak yolumuz!
Millet ölçüp tarttıkça,
Hizmetler unutulmaz...
Hürriyetler arttıkça,
Bu memleket tutulmaz!..
Sefa Koyuncu
sefa.koyuncu@tg.com.tr
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder