10 Ekim 2010 Pazar
Söz Market
(...”Evlilik ne demektir” başlıklı “M.Selçuk” yorumu)
-Bütün şifrelerinizi karınızın da bilmesi demektir...
-Kararlarınızı onaylatacağınız bir merci oluşturmanız demektir...
-Artık asla kendinize ait bir yorganınızın olmaması demektir...
-14 Şubat’ı sevgilinizden ayrı geçirmeniz demektir...
-Talimat denen şeyin sadece amirden alınmayacağını öğrenmek demektir...
-Eşinizin müfettişlik ve hafiyelik gibi işlere yatkın olduğunu öğrenmeniz demektir.
-Attığınız her adımın size dırdır olarak geri dönmesi demektir...
-Hayallerinizin, ideallerinizin, plan ve programlarınızın yatağınız gibi çift kişilik olması demektir...
-Her şeyi ikiye bölmek, buna karşılık masrafları ikiyle çarpmak demektir...
-Evlendiğiniz gün intihar etmeniz ve naaşınızın evlilik boyunca ortalarda sürünmesi demektir...
temel’in yeri
Temel Emniyet Müdürlüğü’nde işe giriş için imtihandaymış...
İmtihan görevlisi sormuş;
-2 kere 2 kaç eder?...
“-Dört...”
-Güzel... Peki Abraham Lincoln’ü kim öldürdü?...
“-Bilmem...”
-O zaman bugün git, evde biraz düşün... Yarın tekrar geleceksin... O zaman cevap verirsin...
Temel çıkmış, o ara Dursun’la karşılaşmış... Dursun sormuş;
“-Ne oldu senin bu emniyette iş durumu?...”
Temel heyecanla cevaplamış;
“-İşe alındım... Daha ilk günden bir cinayeti çözme görevi verdiler...”
söz der ki
“-Efendilik babadan oğula, çılgınlık oğuldan babaya geçer...”
(...Ferrarisini satışa çıkarmadan önce ettiği müthiş S.Ö.Z.’leri)
tuzaktan kumanda
(...FLASH - Rüyanız Hayrolsun)
TELEFONDAKİ KADIN: Rüyamda böyle suların içinde çırpınıp, yukarı doğru çıkıyordum...
RÜYA YORUMCUSU: Devlet kapısında bir işiniz hallolacak...
***
TELEFONDAKİ KADIN: Benim rüyam çok kısa... Ağaçtan kiraz topluyordum, bu kadar...
RÜYA YORUMCUSU: Yakın bir zamanda evlilik teklifi alacaksın... Ve maddi manevi rahatlayacağın bir dönem yaşayacaksın...
bizimkiler
Yeni televizyonunda seyretmek için CD alan Serdar; ertesi gün film satan dükkana derdini anlatıyor...
“-Dün sizden almıştım... Bu filmin sadece yarısını izleyebildik...”
-Neden efendim?...
“-Bilmem... CD bitince arkasını taktık, boş çıktı ama...”
hayata dair
İnsan;
Her zaman aynı insanları görürse, bunları hayatının bir parçası saymaya başlar...
İyi, ama bu kişiler de bu nedenle, hayatımızı değiştirmeye kalkışırlar...
Bizi görmek istedikleri gibi değilsek hoşnut olmazlar, canları sıkılır...
Çünkü, efendim, herkes bizim nasıl yaşamamız gerektiğini elifi elifine bildiğine inanır...
Ne var ki, hiç kimse kendisinin kendi hayatını nasıl yaşaması gerektiğini kesinlikle bilmez...
(...Paulo Coelho)
itiraf reyonu
- (omer.soztutan@tg.com.tr - itiraf edin, rezil edelim...)
(...isim: özgür yalçın... şehir: ankara ...yaş: yirmi yedi)
Minibüsle giderken kız arkadaşım ve kardeşi bindi... Beni fark etmeden önümdeki koltuğa oturdular...
Muziplik olsun diye arka koltuktan, ön koltuğa telefon açtım...
Ben sürpriz yapmaya hazırlanırken, o, telefon ekranını kardeşine gösterip, “Bu gerzek yine arıyor” demişti...
Beni görüp utanmasın diye, birileri inerken ben de kendimi attım aşağıya...
Ayrıldık tabii...
İğnelik
> AŞK-I MEMNÛ
İfsâd etti milleti,
Aşk-ı Memnû romanı...
Batılının cinneti,
Ahlâksızlık ormanı!
Öyle berbâd bir iş ki,
Şeytanla ramba rumba...
Konu ensest ilişki,
Pimi çekilmiş bomba!
Gençliğe kuyu kazan,
Kalem ne ilk ne de son...
Aşk-ı Memnû’yu yazan,
Hâlid Ziyâ bir mason!..
Sefa Koyuncu
sefa.koyuncu@tg.com.tr
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder