18 Mayıs 2010 Salı

Söz Market



Temel’le Dursun kahvede karşılıklı oturuyormuş...
Dursun bir anda Temel’in burnunu akarken görmüş...
Hemen uyarmış;
“-Temel burnunu temizlesene...”
Temel oralı olmamış;
“-Sen daha yakınsın, sen temizle...”


Söz der ki;
“-Kadınlar elde ettiklerinin, erkekler elde edemediklerinin peşine gider...”
(...Kadınların Dimyat’a gitmesini, erkeklerin ise bulgurdan olmasını anlattığı müthiş S.Ö.Z.leri...)

bizimkiler...
Arkadaşımız Ahmet Yedek, Neslihan Hanım’la evlendi...
Mutluluklar diliyoruz yalnız öyle, “Evlendi” deyip, geçilmeyecek bir düğün oldu...
Düğün yemeğinin ardından gelin hanım evinden alınıp kalabalık bir konvoyla yeni yuvasına doğru yola çıktı...
Apartmanın önüne gelene kadar her şey çok planlı gidiyordu...
Ancak olanlar, o dakikadan sonra oldu...
Damat önce gelinin kapısını açıp indirmek yerine, dalgınlıkla şoför kapısını açtı...
Skandal daire kapısının önüne gelindiğinde devam etti, çünkü evde oturan birileri olduğu anlaşıldı ve yeni evlerinin yan binada olduğu anlaşıldı...
Bitmedi... Çünkü damat efendi; kapıyı açacak anahtarı, eski evinde unutmuştu...
“Mahallede bir tur daha atalım” bahanesiyle bir konvoy daha yapılırken, sabahın ilk ışıkları ile eve girildi...



Bizim ora...
(...Arkadaşımız Dilaver Arvas’tan Erzurum dili ve edebiyatı)
-Abele (böyle)... Afagani def etme (Efkar dağıtma, sıkıntıyı giderme)...
-Akabuka (Züppelik, aydın kimselere özenerek konuşma tarzı)...
-Anının takkıci (Alın ortası), Avel (Bunak, kaloy aldatılan)...
-Baba çığa (İğrenilen şeyler)... Baç etmek (Öpmek)... Bayağıt (Biraz önce)...
-Kırtik (Parça)... Cascavlak (Çırılçıplak)... Cıfıt (Kötü kalpli)...
-Dadağ (Çocuk maması)... Fırı fişi yenmek (Rahatlamak, sakinleşmek)...
-Fıstığa gahmağ (Ayaklanmak)... Gamu (kibirli)... Kafter (Sevimsiz ihtiyar)...
-Mablağ (Çay kaşığı)... Oğul bali (Erkek evladın çocuğu)... Sufat (Yüz)...
-Rapata (Ekmek yapılan tahta)... Şegirt (Çırak)... Şor (Tuzlu)...
-Tırıntaz (Titiz)... Türlü tevir (Çok çeşitli)... Ürüşan (Aydınlık)...
-Yegin (Acele)... Yühli (Hamile)... Zırıncı (Sonuncu)...


iğ­ne­lik...

> DAVOS DESTANI

Buz kesti buram buram,
Bu sene meşhûr Davos...
Filistin’de var bayram,
İsrail’de şok kaos!

Haksız yere aktı kan,
Göz yumuldu bilerek...
Hesap sordu dünyadan,
Çıktı bir cesur yürek!

Getirdi hakkı dile,
Davos’ta yazdı destan...
Rest çekti İsrail’e,
Recep Tayyip Erdoğan!

> (...Sefa Koyuncu)

hayata dair...
İnsanları yücelten iki büyük meziyet vardır...
“-Erkeğin cesur, kadının iffetli olması...”
Bu iki meziyetin yanında hem erkeği, hem kadını şereflendiren bir fazilet vardır:
“-Vatana, icabında her şeyini feda edecek kadar bağlı olmak...”
Bu meziyetler ve bu fazilet en büyük kahramanlığı; hayatın elemine, kederine karşı fütursuz kalmayı ve ağır hadiselerin acılıklarına göğüs germeyi doğurur...
İşte Türkler bu çeşit kahramanlardır ve ondan dolayı:
“-Türkler öldürülebilir, lakin mağlup edilemezler...”
Türk askerlerini dalkılıç olmaya mecbur edecek kadar üstlerine varmamalıdır...
Bir defa dalkılıç olmayı göze almış birkaç yüz Türk meydana çıkarsa, önlerinde mağlup olmamak mümkün değildir...
(...Napoleon Bonaparte)


tuzaktan kumanda
(...FLASH - Desti İzdivaç)
STÜDYODAKİ KADIN: Köyden geldik buraya, evliydim ama kocam ölünce barındırmadılar bizi...
SEMRA HANIM: Neden barındırmadılar?...
STÜDYODAKİ KADIN: Kaynanamgille anlaşamadık... İstemedi beni; işte öküz öldü ortaklık bitti anlayacağınız...


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Komedi