18 Mayıs 2010 Salı

Söz Market



Magazin dergisinde kızının uygunsuz fotoğraflarını gören Temel, karısı Fadime’ye çıkışmış;
“-Senin yetiştireceğin kız ancak böyle olurdu...”
Fadime önüne atılan dergideki pozlara bakmış ve sormuş;
-Süper çıkmış... Nesi varmış kızımın?...
Temel iyice sinirlenmiş;
“-Nesi mi var?... Elindeki sigarayı görmedin mi?...”


Söz der ki;
“-İlk görüşte aşka inanmıyorum... Çünkü erkekler bir şeyin iyi olup olmadığını tek görüşte anlayamaz...”
(...Tavsiye isteyen arkadaşına
söylediği müthiş S.Ö.Z.leri...)


bizimkiler...
Serdar gazeteden haber okursa;
“-Karısına sinirlenen adam, eşini ve karnındaki çocuğunu kapıdışarı etti...”
***
Talip, Obama hakkında yorum yaparsa;
“-Baksana adamcağız dünyanın derdiyle nasıl uğraşacağım diye halsiz düşmüş... Yüzü bile düşünmekten bembeyaz kesilmiş...”
***
Turgay birini tarif ederse;
“-Kadın Adanalı dizisinde oynuyor... Yunan MİT’inde görevli bir ajan...”

hayata dair...
Bedenimizin ihtiyaçları o kadar az ki; bedenimizden acıyı uzak tutalım...
Kendimize yeni zevkler bulalım yeter... Doğamız bundan başka bir şey istemez...
Evimizin önünde, gecenin geç saatlerine kadar toplanmayan zengin sofrayı aydınlatan meşaleleriyle, altından genç adam heykelleri olmasa ne olur?...
Salonumuz gümüşlerle, altınlarla ışıl ışıl parlamasa, ud müziğinin yankılanacağı oymalı tavanlarımız olmasa ne olur?...
Oysa doğa bize ne lüksler sunar...
İnsanlar dostlarıyla birlikte bir dere kenarında, çimenlerin üstünde, koca bir ağacın gölgesi altında oturup neredeyse hiç para harcamadan hoş vakit geçirip rahatlayabilirler...
Hele de güneş parlıyorlarsa ve yılın o mevsiminde yeşil çimenlerin üstünde çiçekler açmışsa ne güzel... (...Lucretius)


iğ­ne­lik...

> SAVAŞ SUÇU

Savaş suçu makâmı,
Nâçizâne duyurum...
Kesmelisin ahkâmı,
Gazze’de feci durum!

Bu tâlihsiz insanlar,
Yaşadı büyük acı...
Şehîd edildi canlar,
Ağır ceza ilâcı!

İsrail kâtil tamam,
Kavgaysa iki uçlu...
Hamas mamas anlamam,
Bunların hepsi suçlu!

> (...Sefa Koyuncu)



bir film di­ya­lo­ğu!
-Beni hiç insan yerine koymuyor musun?
“-Hayır, kendimi koymuyorum...”
- Neden?
“-Kendime bir kez seni sevmek için izin verdiğimden...”
(...The Painted Veil filminden)



tuzaktan kumanda
(...STAR - Desti İzdivaç)
BAYAN KONUK: Beni taşıyabilecek misin?...
ALİ AMCA: Sırtıma mı pineceyisun?...
***
ESRA EROL: Nasıl olsun talibin Mustafa amca?
MUSTAFA AMCA: Göbekli olmasın da nasıl olursa olsun...
ESRA EROL: Buraya nasıl geldin?...
HIDIR AMCA: Camiye diye evden çıktım, buraya geldim...
***
ERKEK KONUK: Sonra taksici beni çiftetelliye götürdü...
ESRA EROL: Anladım İkitelli’ye gittiniz...




itiraf reyonu...
(...isim: metin gümüş ...şehir: istanbul ...yaş: on dokuz)
Babam; lacivert ceket, gri pantolon, kahverengi ayakkabı giymiş ve siyah kemer takmış...
İşte annemin bu kıyafete yorumu;
“-Toplama bilgisayar gibi olmuşsun bey!...”
> (omer.soztutan@tg.com.tr - itiraf edin, rezil edelim...)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Komedi