18 Mayıs 2010 Salı

Söz Market



tuzaktan kumanda
(...NTV - Haydi Gel Bizimle Ol)
PINAR KÜR: Bence Nazım Hikmet için orası daha iyi... Mezarı orada kalsın...
MÜJDE AR: Niye kalacakmış canım?...
PINAR KÜR: Birçok büyük edebiyatçının mezarı orada, Tolstoy, Gogol falan...
MÜJDE AR: Sen de oraya göz koydun di mi?...

itiraf reyonu...
(...isim: bulut ...şehir: erzincan ...yaş: on sekiz)
Bir gün dükkanda bizim iş yerinde çalışan bir abiyle oturuyoruz...
Ama ben camdan dışarı bakıyorum, yoldan geçenleri izliyorum...
Bir baktım karşıdan güzel bir kız geliyor, hemen yanımdaki abiye dönüp, “Şöyle bir manitamız olmadı” diyorum...
O da cama yanaşıyor sözkonusu kıza bakmaya...
Bu arada kız da bizim dükkana giriyor, yanımdaki abiye “Merhaba baba” diyor...
Bunun üstüne ne itiraf olur, ne rezillik...
(omer.soztutan@tg.com.tr - itiraf edin, rezil edelim...)

Te­mel’in ye­ri
Adam idamlık bir suç işlemiş... İdam edilmeden önce son arzusu sorulduğunda demiş ki;
“-Karadeniz’de Temel adında bir cellat var... En acısız ve çabuk o yapıyormuş... Kafamı onun kesmesini istiyorum...”
Araştırmışlar ve Temel’i bulup getirmişler... Adam kafasını koymuş, Temel kılıcı kaldırmış... Dakikalar geçmiş, adam sabırsızlıkla;
“-Eee... Hadi keseceksen kes...”
Temel kılıcını silerken;
“-Ben işimi bitirdim evlat... Ama sen sen ol sakın hapşırayım deme...”

Söz der ki;
“-Eğer kadın erkeğin bir suçunu unutmuşsa, o konuda kendinin daha büyük suçu vardır...”
(...Üzerine kafa yorunca çok da kötü olmayan müthiş S.Ö.Z.leri...)

bizimkiler...
Afrika seyahatinden dönen Osman, “Sarıkeçili” aşiretinden olmasıyla övünen Talip’e, çektiği resimleri gösteriyor...
Yanlarına yaklaşan Serdar soruyor:
“-Abi kim bu siyah adamlar?...”
Osman’dan önce Talip atlıyor:
“-Karakeçililer...”

bir film di­ya­lo­ğu!
-Bütün gün seni düşündüm...
“-Sahi mi?... Bense yine bütün günü seni düşünmemeye çalışarak geçirdim... Ama işe yaramadı...” (...Bir An İçin filminden)

hayata dair...
Eski zamanlarda yüce ruhlu olmak demek; ayrıntılarda özgür olmak demekti...
Şimdi yüce ruhlu olmak gevezelikle aynı şey sayılıyor...
...
Eskiden saygınlık demek, mesafeli olmak demekti...
Şimdiyse saygınlık iddialı olmak ve kimseyi adam yerine koymamakla bir tutuluyor...
...
Eski zamanlarda sadelik, akıllı insanların doğruluk yolunda olmasıydı...
Şimdi ise sadelik hilebazlık yapmak için maske olarak kullanılıyor...

Bizim ora
Buş ikinci oğlunu da prezident görmek isteyir
ABŞ-ın eks-prezidenti, ata Corc Buş beyan edir ki, o biri oğlunu da prezident görmek isteyir. “Fox News” telekanalına müsahibesinde Buş deyir ki, onun oğlu Corc Buşun prezidentliyinin uğursuz olduğu hagda fikirlerle razılaşmır,
“Menim oğlum Amerika üçün çohlu vacib işler gördü. Hesab etmirem ki, onun başa çatmagda olan prezidentliyi uğursuz olur”...
Ata Buşun sözlerine göre, onun ikinci oğlu Ceb de prezident olmag gabiliyyetindedir: “Men isterdim ki, o, ne vahtsa prezident ve ya senator olsun”...
(...Siyaset şöbesi
Yeni Müsavat Gazeti)

iğ­ne­lik...
HAKÎKAT
Dinle neyden ihlâsen,
Çün hikâyet etmede...
Tam İlmihâl esâsen,
Felâh için yetmede!

Lâf çok lâkin boş hepsi,
Yanlış eksik yarımdır...
Bu söz sana bir tepsi,
Baklava ikrâmımdır!

Şiddetli fırtınadan,
Korumak için evi...
En güvenilir liman,
Hakîkat Kitâbevi!
(...Sefa Koyuncu)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Komedi