29 Mayıs 2010 Cumartesi
Söz Market
Yıl 1991...
Sosyal güvenlik sisteminde SSK, Bağ-Kur, Emekli Sandığında hiç açık yok...
Demirel, rahmetli Özal’ın çıkarttığı emeklik yasasıyla ilgili olarak avaz avaz bağırıyor.
Ve diyor ki,
“-Böyle emeklilik olmaz... Bu olsa olsa mezarda emeklilik olur”...
...
Demirel 1991’de iktidara gelir...
Ve ilk yaptığı şeylerden biri de bu emeklilik yasasını ortadan kaldırmak olur...
38 yaşında, 40 yaşında vatandaşlar emekli edilmeye başlanır...
SSK, Bağ-Kur, Emekli Sandığı bu uygulama sonucunda bir türlü belini doğrultamaz...
...
Yıl 2009...
Şimdi 85 yaşında ve hiç emekli olmaya niyeti yok.
Milleti 38-40 yaşında emekli et... Kendin 85 yaşında koştur dur...
Bu hırs ne?...
Şimdi sormak hakkımız değil mi?
Siz (İsterseniz Siz’in içine Cindoruk’u da dahil edebilirsiniz) ne zaman emekli olacaksınız ve bunun adına ne deniyor?...
Bu sorumuzu emeklilik uzmanları da cevaplayabilir.
temel’in yeri
İki yazar ve Temel,
televizyondaki kültür programında sohbet ederlerken programı sunan spiker sormuş;
“-Issız bir adada kalmak zorunda kalsanız yanınıza hangi kitabı alırdınız?...
“Shakespeare’in tüm eserlerini” demiş ilk yazar,
“Ben bütün dünya klasiklerini alırdım” demiş ikincisi...
“Valla” demiş Temel,
“-Bence en akılcısı ‘Pratik Tekne Yapım Teknikleri’ kitabını alıp götürmek...”
bizimkiler
(...Dergi Grubu’ndan haftanın en çok konuşulan bombası)
Adem Saçın’la Evteks İstanbul fuarında firmaları dolaşıyoruz...
Adem çalan telefonunu açıyor, “Buyurun Feyzullah Abiciğim vs.”...
Standın yerini tarif edip kapatıyor...
Biz firma ziyaretlerine devam ediyoruz, telefon tekrar çalıyor Adem açıyor;
-Feyzullah Abi standı bulamadım... Kaçıncı holde?...
“-9’la 10’uncu holün girişinde... İçeriye girin hollere gitmek için ok işaretleri var, onları takip edin kolay bulursunuz...”
Telefon kapanıyor... Biz görüşmelere devam ediyoruz, telefon tekrar çalıyor;
-Abiciğim burada böyle bir hol yok, siz kaçıncı holdesiniz?...
“Nasıl yok yav?... Dur fuar girişindeki bayana vereyim o tarif etsin...”
Adem onunla da görüşüyor... Kapatınca söyleniyor;
“-Abi cahil birisi de değil neden bulamıyor ki?...”
Telefon tekrar çalıyor gene aynı kişi ve son konuşma;
“-Abicim Aysun Hanım’ın telefonunu verir misin, ona soralım?...
“-Aysun Hanım Gaziantep’te...”
-Ben de oradayım...
“-Yav abicim niye söylemiyorsun, ben sana İstanbul’daki yerimizi tarif ediyorum...”
Bizim ora...
Azerbaycan telefonlarında, “Aradığınız kişiye şu an ulaşılamıyor” diyorlar;
“-Aradığız nümreye zeng çatmir... Tilifon ya söndürülür ya da Eat Dairesi haricindedir. Hayis edirik biraz sonra zengeyleyesiniz...”
(...D.Delican’dan)
söz der ki
“-Yazar olmak, silah kullanamayanların intikam biçimidir...”
(...Sadece müthiş S.Ö.Z.leri)
hayata dair
Doğru ve iyi olanı bilmek ile doğru ve iyi olanı yapmak arasındaki en önemli bağlantı doğru ve iyi olanı yapacak bir karaktere sahip olmaktır...
Eğer karakter gelişmemişse tahsil işe yaramıyor...
Unutmayın ki; savaş çıkaranlar, dünyanın huzurunu bozanlar hep okumuş, tahsilli adamlardan çıkmıştır...
O yüzden Roosevelt diyor ki;
Bir insanı ahlaken yetiştirmeden sadece zihnen eğitmek topluma bir bela kazandırmak demektir...
(...Russel Gough)
bir film diyaloğu!
“-Sen benim hayatımdın bense senin hayatının bir kısmıyım...”
(...I Love You filminden)
iğnelik
> ÇİFTETELLİ
Yaşadı ya yıkımı,
Oy verme güreşinde...
Mahkemeci takımı,
Yeni işler peşinde!
Yüzsüzler halk katında,
Bakacak yüz arıyor...
Buzağının altında,
Bunlar öküz arıyor!
Bildikleri iş varsa,
İş karıştırmak belli...
Kriz çıkartırlarsa,
Oynarlar çiftetelli!..
>> (...Sefa Koyuncu)
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder