22 Mayıs 2010 Cumartesi

Söz Market



Hayata Dair
Mesleğiniz ne olursa olsun; ister başkan, ister milletvekili, doktor, avukat, gazeteci, sanatçı, işçi...
Önemli olan önce insanın kendisine olan saygısıdır...
Bunun için de, disiplinli bir çalışma gerekiyor...
Disiplinli bir hayata girmeyi planlıyorsanız, öncelikle bunu beyin olarak istemek lazım...
Sıkılmadan şartları yerine getirmek içinse hemen pes etmek yok...
Başkaları yerine, kendinizi geçmeye çalışın...
Örneğin erken kalkamıyorsunuz...
Diyelim ki sabah dokuzda uyanıyorsunuz ama hedefiniz yedide kalkmaksa, yarım saat aralıklarla uykunuzu geri çekin ki vücut, dengesini bozmadan uyum sağlayabilsin... (...Henry Kissenger)


tuzaktan kumanda
(...KANAL D - Beyaz Show)

VOLKAN KONAK: Hadi söyleyin, benim gözlerim mi güzel, Beyaz’ın gözleri mi?...
TELEFON KONUĞU: Beyaz’ın gözleri daha güzel...
VOLKAN KONAK: Yapma bee... Beyaz’ın gözleri ziraat buzağısına benziyor...



söz der ki
“-Acı çeken, bir zamanların acı çektirenidir... O yüzden aşk her zaman adildir...”
(..Ağlayanlara, ‘Oh, iyi olmuş’ tarzında cevap verirken ettiği müthiş S.Ö.Z.leri)



bir film diyaloğu!
-Biz bunu defalarca yaptık, hadi tekrar yapabilirsin...
“-Bak ölürsem bir daha seninle konuşmam...” (...Zeyna filminden)


temel’in yeri
Küçük yaramaz Temel’in teyzesi hafta sonunda onlarda kalıyormuş...
Akşam hep birlikte otururlarken Temel teyzesinin yanına gitmiş, “Fadime Teyze” demiş;
“-Sen niye bu kadar çirkinsin?...”
Fadime Teyze bunu duyunca kıpkırmızı olmuş... Bu arada annesi hemen koşup Temel’i mutfağa çekmiş ve azarlamış:
“-Sen teyzenle ne biçim konuşuyorsun?... Hiç öyle şey söylenir mi?... Çabuk şimdi git, ne kadar üzüldüğünü söyle, teyzenin gönlünü al...”
Bunun üzerine Temel koşa koşa teyzesinin yanına gitmiş, “Fadime Teyze” demiş;
“-Bu kadar çirkin olmana çok üzüldüm...”



ayaküstü...
Ligin güneşi Bursa yenerse, Fener kötü olduğu için yenmiştir...
Kıt kanaat Eskişehir yenerse, G.Saray’da iç hesaplaşma olduğu içindir...
Bu takımların hangi şartlarda kurulduğundan, hangi şartlarda çalıştırıldığından,
hangi mücadele ile hangi galibiyet alındığından bahseden yok...
Bakalım;
“Siz iyi olduğunuz için almadınız, biz kötüydük verdik”
anlayışına ne zaman son verilip, ligde söz sahibi olan Anadolu taraftarına ne zaman saygı duyulacak?...


bizimkiler
Sırrı anlatıyor;
“-Buzdolabına yanlışlıkla çok şey koydum, kumanda, tıraş köpüğü falan...
Ama hayatımda ilk kez konuştuğum telefonu buzluğa koyunca dalgınlığımın boyutunu anladım...”
...
Fatih anlatıyor;
“-İzin günümde Garanti’ye evrak vermeye gidiyorum... Oradan çıkınca da bir şeyler atıştıracağım... Sıralamayı karıştırıp dalgınlıkla Karadeniz Pide Salonu’ndaki kasada duran adama, elimdeki evrakları uzattım...”
...
Talip anlatıyor;
“-O sıralar İngilizce kursuna gidiyorum Fındıkzade’de... Adamın biri elinde kağıtla adres sordu, ‘Aksaray’da Ramada Oteli’nin oraya gideceğim” diye... Niyeyse adamın turist olduğunu düşünüp, adresi de İngilizce anlatmaya çalışmıştım...



iğnelik
SON NUMARA
Son fendi mi ne solun,
Numaramız istendi...
Kimlikte nosuz olun,
Oy kullanmak yok dendi!

Dendi hem de pek erken,
Vakit doldu dolacak...
Tam sandığa giderken,
Bir numara olacak!

İyi de sen devletsin,
Üstelik de e-Devlet...
Bu son numara yetsin,
Bozsun oyunu millet!
(...Sefa Koyuncu)


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Komedi