22 Mayıs 2010 Cumartesi

Söz Market



Karslı Elekber Dayı yeğeninin davetlisi olarak Amerika’ya gider...
Yeğeniyle gezerlerken gözü araba mezarlığına takılır...
-Ay baba, bes bu maşınlar nedi?..
“-Dayıcığım burada hiçbir şeyi 10 yıldan fazla kullanmazlar. 10 yıldan sonra hurdaya çıkar, atarlar. Buraya da araba mezarlığı diyorlar. 10 yıl kullandıkları arabaları buraya atarlar...”
Elekber Dayı şaşırıp kalır... Tam bu sırada yakındaki bir gökdelenin üst katlarından camı silen bir kadıncağız pat diye ayaklarının dibine düşüverir...
Kadıncağız ölmüştür... Elekber Dayı telaşlanır, kadının yüzüne bakar büyük bir hayıfla;
“-Ay babo; eğer bu avrat Kars’ta olaydı heç kimse bunu atmazdı... Bir 10 sene daha avratlık ederdi bu...”


temel’in yeri
Fadime, oğlu Temel’in durumunu öğrenmek için okula gitmiş... Öğretmen durumu anlatmaya başlamış;
“-Çok farklı bir öğrenci Temel... Dikkatini veremiyor derse... İşlediğimiz dersin kitabında hep yanlış sayfaya bakıyor... Hatta bazen kendi sırasına değil, yanlış sırada bile oturuyor...”
Fadime telaşlanmış;
“-Allah Allah... Acaba niye böyle davranıyor, niçin dikkatsiz bu kadar?...”
Öğretmen rahatlatmaya çalışmış;
“-Merak etmeyin okulda düzelecektir... Her şey yoluna girer yakında” dedikten sonra eklemiş;
“-Bu arada yeri gelmişken belirteyim, bizim randevumuz yarındı...”

hayata dair
-Herşeyi kontrol etmeye ve yönetmeye çalışmaktan vazgeçin...
-Sürekli “alarmda” olmanız gerektiğini söyleyen iç sesinize kulak vermeyin...
-Yeni yollar denemesi için ruhunuza izin verin.
-Bir şey için elinizden geleni yaptıktan sonrasını dert edinmeyin...
-Fırsatların karşınıza kendiliğinden çıkmasına izin verin...
-Kendinize günlük hedefler çizin...
-Kendinizi huzursuz hissettiğinizde içinizdeki barışın merkezine gidin...
-Sinirlenmenin boşa giden enerjiden başka bir şey olmadığını unutmayın...
-Tek bir doğru yoktur... Olayları algılama şeklinizi değiştirin...
-Kendinizi başkalarının yerine koyun... Böylece daha zor incinir ve incitirsiniz... (...Dr. Deepak Chopra)


bizimkiler
Cüneyt Abi askerden gelen oğlu Bahadır’ın teknik liseden arkadaşıyla karşılaşmış...
Çocuk, “Amca nasılsın” diye selamlayınca Cüneyt Abi de onun hatırını sormuş, “Ne iş yapıyorsun” diye...
“Boştayım amca” diye cevap vermiş... Cüneyt Abi; Bosch firmasında çalıştığını zannederek konuşmasını sürdürmüş, tabii durum da sarpa sarmış;
-Boştayım Cüneyt amca?...
-Aaa... Ne güzel, ne güzel... Kaç para alıyorsun?...
-Ne parası amca, boştaki adam kaç para alır?...

söz der ki
“-Kadınlar dürüst erkek olmadığını bilir, iyi yalan söyleyeni ararlar...”
(...Sırf ‘O kadar kıyağımız olsun’ diye ettiği müthiş S.Ö.Z.leri)

tuzaktan kumanda
(...KANAL D - Esra Ceyhan’la)
ESRA CEYHAN: Başka ne gibi özellikleriniz var?...
SABRİ AMCA: Kara delikten geçtim geri geldim. Güneşe dokunabiliyorum.
ESRA CEYHAN: Allah Allah, bunların şahitleri var mı?...
SABRİ AMCA: Var... Mesela koyun, kuzu gibi hayvanlarla hep iletişim içersindeyim...

bir film diyaloğu!
“-Sürekli konuşmak illa da iletişim kurmak demek değildir...”
(...Eternal Sunshine of The Spotless Mind filminden)


iğnelik

> BAYRAK YARIŞI

Taş üstünde taşı yok,
Bu memlekette solun...
Yapmaz yıkar altı ok,
Olur tıkacı yolun!

Oylarınla aç yolu,
Zafer getirsin gazâ...
Solla sandıkta solu,
Bakakalsın bas gaza!

Bu millete hizmeti,
Merhum Menderes yaptı...
Açtı Özal devleti,
Tayyip bayrağı kaptı!

> (...Sefa Koyuncu)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Komedi