22 Mayıs 2010 Cumartesi

Söz Market




Dostluklar, çıkar kaygısı ile kurulmaz...
Başkalarını minnet altına sokmak için iyilik sever ve eli açık olunmaz...
Bu nedenle de dostluk, bir ödül almak kaygısı ile değil, bütün kazancı o sevgide olduğu için aranmalıdır...
...
Bir insanın kendine güveni ne kadar tamsa,
bir insan hiçbir şeye ihtiyaç duymayacak, her şeyin yalnızca kendisinde bulunduğuna inanacak erdem ve bilgeliğine sahipse,
o denli dost edinir ve dostunun yakınlığını kazanır...
...
Dostların ahlâkı temiz olmalı.
Aralarında her konuda, düşünüşlerinde, isteklerinde, ayrımsız, tam bir anlaşma olmalı...
İnsana sevgi kazandıran erdemden ayrılmamalı...
İnsanların dostluğa elverişli olup olmadıklarına bir karar vermek için görünür belirtileri yoktur...
Onun için sağlam, değişmeyen, hep aynı kararda olan dostlar seçin...

(...Cicero)


kadınlar & erkekler
Adam kafası bozuk bir şekilde kahvede oturuyormuş...
Arkadaşı onu üzgün görünce “Hayırdır” demiş,
“Bir problem mi var?...”
“Sorma” demiş adam, “Kaynanam benimle bir hafta boyunca konuşmayacağına yemin etti...”
-Üzülme, birkaç gün içinde siniri geçer, barışırsınız?...
“-Yok yaa... Ondan değil de bugün bir haftanın son günü...”

bir film diyaloğu!
“-Hayatım boyunca bir kurala göre yaşadım... Ve kural basit; büyükleri onurlandır, kadınını sev, ülkeni koru...”
(...Troy filminden)


SÖZ’ün Gelimi...
Seçimi kazandık fakat Yazıcıoğlu’nu kaybettik
Mısır Seferi’nde Yavuz Sultan Selim düşmanı geriden çeviren kuvvetlerin başındaydı.
Memlukler Sinan Paşa’yı padişah zannederek bütün kuvvetleriyle merkez kuvvetlerine saldırdılar.
Sinan Paşa çarpışmalar sonucu şehit düştü. Ancak savaşı Osmanlılar kazanmıştı.
Zafer sonrası Selim Han çok üzgündü. Üzüntüsünü şöyle dile getirmişti;
“-Mısır’ı aldık, fakat Sinan’ı kaybettik!...”
Seçim sonrası liderlerden, seçim zaferlerini, seçimin büyük bir olgunluk içerisinde geçekleştirildiğini dinleyeceğiz.
Evet bu seçimin farkı var.
Hepimiz kendi açımızdan yine eskisi gibi seçimi kazanmış olacağız (!)...
Fakat Yazıcıoğlu’nu kaybettik.

(...Mustafa Koç / Okur-Yazar)


temel’in yeri
Temel Trabzonspor’un maçını seyretmek için stadın gişesine gelmiş...
Gişe memuruna sormuş;
“-Bilet ne kadar?...”
-Beş milyon lira...
Temel iki buçuk milyon uzatmış...
Gişe memuru:
“-Beş milyon dedik ya kardeşim...”
Temel:
“Ben sadece bizim takımı seyredeceğim” demiş,
“-Öbür takımı seyretmeyeceğim...”


bizimkiler
(...Bizimkiler’in ilk oy maceraları)
Serdar’ın etrafta parmak boyası olmadığını görüp, “Herhalde böyle oluyordur” diyerek mührü işaret parmağına basması...
***
Fatih‘in seçim pusulalarını zarfa sığdıramayıp, “Daha büyük bir zarf var mı” diye sorması, akabinde zarfa iğne ile tutturup sandığa atmaya çalışması...
***
Talip’in oyunu kullandıktan sonra seçim görevlisinin masasında imza atarken, “Kimliği seçim sonuçları açıklandıktan sonra mı alıyoruz” diye sorması...


söz der ki
“-Suçluyu bulamamak asayiş, haklıyı bulamamak adalet problemidir...”
(...Niye ettiğini kendi bile bilmediği müthiş S.Ö.Z.leri)


tuzaktan kumanda
(...ATV - Zor Karar)
AHMET ÇAKAR: Kızım bu yarışmadan alnın ak çıkıp parayı kazanırsan ne yapacaksın?...
YARIŞMACI KIZ: Ailemde çok önemli sağlık sorunları var... Babamın dişlerini yaptıracağım mesela...
***
(...KANAL D - Magazin D)
MUHABİR: Sokakta “Doktorlar” dizisiyle ilgili şaşırdığınız tepkiler alıyor musunuz?...
YEŞİM CEREN BOZOĞLU: Tabii ki alıyorum, benim kendilerini ameliyat etmemi isteyen bir kaç hasta bile oldu...

iğnelik

> DURMAK YOK

Bozdu kirli oyunu,
Tebrikler vatandaşa...
Açtı kendi yolunu,
Türk milleti çok yaşa!

İlerlemenin yolu,
Sandıklardan geçiyor...
Vatandaş dolu dolu,
Çalışanı seçiyor!

Çekti ince ayarı,
Memleket dedi da’vam...
Millet verdi kararı,
Durmak yok yola devam!

> (...Sefa Koyuncu)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Komedi