22 Mayıs 2010 Cumartesi
Söz Market
söz der ki
“-Herkesin kendisi gibi olmasını bekleyen insan, kendisinden başkasıyla geçinemeyecek insandır...”
(...Gerçekten ettiği müthiş S.Ö.Z.leri)
tuzaktan kumanda
(...FOX - 50 Sarışın)
MEHMET ALİ ERBİL: İngiltere ile Fransa arasındaki denizin adı nedir?...
YARIŞMACI NURHAN: Hazar...
bir film diyaloğu!
“-Neyle başlarsan başla, sonunda elinde daha da azı kalıyor... Kahrolası saf gurur ve aptallık... Her şeyi birden istiyoruz değil mi?...”
(...The Hours filminden)
One Minute!
Dünyaya hükmetmeye çalışan ABD’nin Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, Türkiye ziyaretine gelirken yanında neden yedek kıyafet getirmemiş.
Böylece krizin boyutunu daha iyi anlamış olduk.
...
Obama’nın Türkiye ziyareti, Atina’yı dondurmuş.
Oysa daha geçen yaz Yunanistan cayır cayır yanıyordu. Şu Obama küresel ısınmaya da çare olur mu acep?
...
Kuzey İrlanda’da ölen askerlerden biri, Türk çıkmış.
Demek ki “Bizdeki İrlandalılar” gibi, onlarda da “İrlandalı Türkler” varmış.
...
İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Tıp Fakültesi Hastanesinde tedavi altında bulunan 7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren’in sağlık durumunun iyi olduğu bildirilmiş.
Bu gidişle 12 Eylül 1.000 yıl olmasa da, Kenan Evren 100 yaşına gelinceye kadar devam edecek.
...
Erciyes Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Çevre Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. İbrahim Peker, “Cep telefonlarından yayılan mikrodalga ışınlar, tıpkı fırınlarda olduğu gibi beynimizi pişirmektedir”...
Anladık mı şimdi CHP Genel Sekreteri Önder Sav’ın niye, “no” yerine “yes” tuşuna bastığını?
(...Mustafa Koç/Okur-Yazar)
temel’in yeri
“-Temel, çayına tuz atıp karıştırdıktan sonra, içmeden döküyormuş... Neden?...”
-Tuzlu çayla arası hiç iyi değilmiş...
***
“-Temel belediye otobüsüne her bindiğinde, bir taneden fazla bilet atıyormuş... Niye?...”
-Tasarruf olsun diye...
***
“-Hiçbir sağlık problemi olmayan Temel, işitme engelliler için olan haberleri nasıl dinliyormuş?...”
-Kulaklarına pamuk tıkayarak...
***
“-Pantolonunu yanlışlıkla ters giyerek sokağa çıkan Temel, ne yapmış?...”
-O andan itibaren geri geri gitmeye başlamış...
hayata dair
Öylesine geniş ki yüreğim bir deniz gibi,
Güler yüzün bir güneş ışığınca,
Tatlı ve derin yalnızlığında,
Dalganın dalgaya sessiz karıştığı yerde...
...
Gece mi bastırdı, gün mü yoksa, bilmiyorum.
Güler bana o tatlı, o sevimli güneş ışıltılı yüzün,
Ben bir çocuk gibi mutluyum.
...
Gece yarısı bir de rüzgâr
Yavaştan yavaştan pencereme çarpar.
Bir sağanak başlamış inceden,
Damlar odama yavaşça.
Mutluluğumun düşüdür benim,
Rüzgâr gibi yalar geçer yüreğimi.
Bir buğudur o bakışında senin.
Bir yağmur tadıyla sarar yüreğimi.
(...Nietzsche)
bizimkiler
EMİN: Geçen yemekhanede biriyle tanıştım TGRT’den... Neydi adı yaa?...
ERCAN: Eren mi?...
EMİN: Yok yaa 4 harfliydi... T ile başlıyordu galiba
ERCAN: Tuna mı?...
EMİN: Değil değil, Rahmi gibi bir şeydi...
iğnelik
BURS VAK’ASI
Olayın geçtiği yer,
Maalesef Türkiye...
Öğrenciler velîler,
Kesildi burslar, niye?
Aklıevvel bir parti,
Çok oy alırım diye...
Mahkemelere gitti,
Yardımı kestirmeye!
Kestirdi mi yani, he;
Bu ne garip ülkedir...
Burs vak’ası tarihe,
Kapkara bir lekedir!
(...Sefa Koyuncu)
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder