25 Mayıs 2010 Salı
Söz Market
söz der ki
“-Kadınlar değişmeden yapamaz... Ama değişenden nefret eder...”
(...Beni eskisi gibi sevmiyorsun yakınmalarına ettiği müthiş S.Ö.Z.leri)
tuzaktan kumanda
(...ATV - Dünya Bir Oyun Sahnesi)
KENAN IŞIK: Çocukları sever misin?...
OKAN BAYÜLGEN: Ben hiç çocuk sevmem, eşim de sevmez...
KENAN IŞIK: Neden?...
OKAN BAYÜLGEN: Bana neden çocuk yapıyorsunuz diye soruyorlar, çünkü biz karımla birbirimizi seviyoruz diyorum...
Bir film diyaloğu
“-Yanında duruncaya kadar, hedefimden ne kadar uzakta durduğumdan emin olamamıştım...” (...Gattaca filminden)
Sizinkiler
Geçenlerde arkadaşlarla bizim evde toplandık, konuşuyoruz...
Ben: Arkadaşım bize gelmişti beraber çatıya çıktık...
Esra: Aaa... Düşmediniz mi?...
Bu arada hatırlatmam gerekirse bizim ev 9. katta...
(...Münevver Onur’dan)
Örgüt...
Ergenekon’u biz kurduk;
Kimimiz sivildi, kimimiz asker,
Kimimiz enteldi, kimimiz dantel,
Kimimiz Türk’tü, kimimiz başka arkadaş.
Müslüman da vardı, Hıristiyan da,
Rektör de vardı, öğretim görevlisi de,
Avukat da vardı, savcı da,
Sağcı da vardı, solcu da.
Biz böyle bir olduk.
...
Yoldaşlarım, hangi tarafımızdan vazgeçelim?
Emekli olanımız da var, muvazzaf olanımız da var,
Gazeteci olanımız da var, televizyoncu olanımız da var,
Tüccarımız da var, esnafımız da var.
Kasadarımız da var, silahtarımız da var,
Anavatanda olanımız da var, yavru vatanda olanımız da var.
Bu örgütü biz kurduk.
...
Ülkeyi biz idare edelim diye.
Bizim dediğimiz olsun diye.
Demokrasi olmasın diye.
İktidar devrilsin diye.
Hepimiz farklı olsak da, hepimiz bir olduk.
Söyleyin şimdi...
Hangi yanımızdan vazgeçelim?
(...Mustafa Koç - Okur / Yazar)
temel’in yeri
Fadime ve komşu kadın Temel’i başka bir kadınla yemek yerken görmüş...
Kadın, bir süre sonra Fadime’ye çıkışmış;
“Sen” demiş, “Sen kocanı bir başka kadınla o şekilde yakalıyorsun ve o kadının saçlarını yolmuyorsun... Neden?...”
“Bekliyorum” diye cevap vermiş Fadime...
-Bekliyor musun?... İyi ama neyi?...
“-O meymenetsizin daha ufak tefek biriyle çıkmasını...”
hayata dair...
Sabah sol gözümde bir ağrı ve biraz kanla uyandım...
Öğleden sonra soluğu doktorda aldım... Dünya tatlısı bir doktor... İlk bakışta çözdü derdimi;
“Direnç kaybına bağlı iltihaplanma...”
“Sorun gözünde değil aslında” dedi doktorum;
“Baktığın yerde... Hep karanlığa bakmaktan feri sönmüş gözlerinin... Yılgın düşmüşsün... Yorgunluk mikrobu, seni gözünden vurmuş”...
Bu teşhisin ardından öyle bir reçete yazdı ki dostlar başına:
“-Pozitif düşüneceksin... Hayata sımsıkı sarılacaksın... İşinden kafanı kaldırıp sevdiklerinle vakit geçireceksin... Sev, ki hücrelerin yenilensin... Sana enerji vermeyecek hiç kimseyle de birlikte olma...”
(...Shakespeare)
bizimkiler
TALİP: Nasıl, alıştın mı yeni arabaya?...
FATİH: Alıştım alışmasına da, boş vitesin yerini bulamıyorum...
...
MURAT: Ceza’yı dinleye dinleye rap hastası oldum...
AHMET: Senin yüzünden ben de ruh hastası oldum...
...
ALİ: Tavşan alacaktım, ama hayvanın gözleri baygın gibi geldi...
SERDAR: Çin tavşanıdır...
iğnelik
HAWAII
Parlamento oy vermiş,
Ermeni yalanına...
Soy kırımı var dermiş;
Hawaii, vay canına!
Turistik mi deliller,
Oylamış bunlar neyi...
Hawaiili vekiller,
Bilir mi Türkiye’yi?
Belli ki aşmış haddi,
Şu Hawaii adası...
Bu kadar gayr-ı ciddi,
Soy kırımı modası!..
(...Sefa Koyuncu)
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder