27 Aralık 2010 Pazartesi

Söz Market

(...isim: aşır er ...şehir: bilinmiyor ...yaş: yirmi üç)
Özellikle İtiraf Reyonu bağımlılarındanım...
Hep ben de bir itirafta bulunmak istedim ama hiç kayda değer bir olay yaşamadım...
Ta ki 24 Aralık akşamına kadar...
Saat 23:00 civarlarında bilgisayar teknikerliğinde okuyan ve bölümü gereği bilgisayarla içli dışlı olan “Küçük Başkan” dediğimiz arkadaşım, ben ve “Büyük Başkan” dediğimiz diğer bir arkadaşım etüt odasında konuşuyoruz. Konu sağlıktan açılınca, “Büyük Başkan” kulağında sivilce olduğunu ve çok acı verdiğini söyledi...
Bunun üzerine “Küçük Başkan”ın, “Evet bende de aynı hatayı veriyor” demesiyle koptuk...
Meğer onun da kulağında sivilce çıkmış ve çok acı veriyormuş.
(omer.soztutan@tg.com.tr itiraf edin, rezil edelim...)


TUZAKTAN KUMANDA
(AZERBAYCAN TV / Karışık)
Bir çizgi film:
Ash Pikaçu’ya: Seni seçtim aybalam, ceryan şoku atasan!..
...
Bir Amerikan filmi:
Kevin Costner: Men yalan
söylemirem, dogruyu söylirem... Hastanedeki uşak menim
ismimi çağırdı...
...
Bir deterjan reklamı:
Dış ses: Hanimlar...
Sınayın, beyenmezseniz gınayın...
...
Bir yarışma sorusu:
-Fikrinizde miseniz, yoksa fikrinizden taşınır miseniz?


TEMEL’iN YERi
Kangurunun birini yakalamışlar ve Temel’in bekçiliğini yaptığı bahçede kafese koymuşlar...
Ertesi sabah bir bakmışlar ki kanguru kaçmış, dışarıda dolaşıyor...
Yakalayıp tekrar geri koymuşlar. Temel kaçmasın diye çiti biraz da yükseltmiş... Bir sonraki sabah kanguru yine dışarıda...
Temel nasıl bu kadar yükseğe sıçrayacağını düşünemediğine kızarak çiti biraz daha yükseltmiş ve kanguruyu geriye koymuş...
Bu bir iki hafta devam etmiş... Görevliler kanguruyu yakalıyor, Temel çiti yükseltiyor, kanguru gece kaçıyor, sabah yakalanıyor...
Kangurunun çitinin yanındaki kafeste duran deve, bir sabah merak ederek soruyor;
“-Bekçinin daha ne kadar yükseğe çit yapacağını düşünüyorsun...”
Kanguru cevaplıyor;
“-Büyük bir ihtimalle otuz metreye kadar... Yeter ki kapıyı kilitlemediğini fark etmesin...”


UHB - Uydurma Haber Bülteni
Gençlerimiz yurda döndü...
Batının ahlaksızlığını alan gençler, dün gece geç saatlerde yurda döndü...
YÖK tarafından Avrupa ve Amerika’nın çeşitli kentlerine batının ahlaksızlığını almak için gönderilen gençler, Atatürk Havalimanı’ndan yurda giriş yaptı. Batının ahlaksızlığı karşısında dehşete düştükleri gözlerden kaçmayan gençlerden bazılarının iner inmez havalimanı pistini öpmeleri dikkat çekti.
Öğrenci Kültür Değişim Programı dahilinde Batı’ya gönderilen genç akademisyenler, gittikten kısa bir süre sonra bu ülkelerin içerisinde bulunduğu ahlaki çürüme ve yozlaşmaya dayanamayarak, bulundukları şehirlerdeki Türk konsolosluklarına sığınmışlardı.
Dün gece saatlerinde yurda giriş yapan kafileyi karşılamak için havaalanında bekleyen kalabalık arasında onlarca tam teşekküllü ambulansın yanı sıra, Emniyet Müdürlüğü Ahlak Masası’nın elit timleri ve binlerce vatandaş da vardı.
(...Asoşeytıdpres bildirdi)

BİR FİLM DİYALOĞU
(...Casablanca filminden)
“-Sana iki kelimelik, sonunu bilmediğim bir hikâye anlatayım mı?...”
-Evet... “-Seni seviyorum...”


KRAMPON
> “Servet Çetin, Beşiktaş’ı uyardı: Shevchenko diye bir oyuncuları var, çok etkili...”
...
> FIFA diğer futbol maçlarına yaşanacak ilgisizliğin önüne geçmek amacıyla, Barcelona maçlarının artık yayınlanmayacağını açıkladı...
...
> Araya adam kaçıran futbolcu polis tarafından yaka paça gözaltına alındı...
...
> Son haftaların formda ismi Cristian formunun sebebini açıkladı: “Beni Galatasaray’a göndermekle tehdit ettiler...”
...
> Takımdan yollanacağı söylenen Tabata: “Direklerden dönen şutlarım sayesinde gönderilmekten kurtuldum...”


söz der ki
“-Her şeyinle bağlı olduğun bir yer yoksa, özgürlükten bahsetme...”
(...Geri çekilip kalabalığa üstten bakarak ettiği müthiş S.Ö.Z.leri)


hayata dair
-Sanatını ulaşılmaz bir doruk olarak kabullen. Onu aşabileceğine dair hayaller besleme. Aşabilecek duruma geldiğinde, bunu zaten farkında olmadan başaracaksın.
...
-Öykünmeye mümkün olduğunca diren, üzerindeki etki yeterince güçlüyse ancak o zaman öykün. Kişilik geliştirmek, her şeyden çok sabır isteyen bir iştir.
...
-Körü körüne inan. Başarıya ulaşacak kadar yetenekli olduğuna değil, ama arzuladığın şey karşısında göstereceğin şevke. Sanatını yavuklun gibi sev, tüm kalbini ver ona.
...
-İlk sözün nereye gideceğini bilmeden yazmaya başlama. İyi kotarılmış bir öyküde ilk üç satır, hemen hemen son üç satır kadar önemlidir.
...
-İnsanoğlunun konuştuğu dilde ifadeyi vermek için belirlenmiş sözcüklerden başka sözcük yoktur. Sözlerine sen hükmet, sesli harf gelmiş sessiz harf gelmiş, bunları kafana takma.
...
-Duyguların akışına kapılarak yazma. Bırak silinsinler, ama sonra hepsini aklına getir. Bundan sonra duyguları yeniden canlandırabilecek gücün kalmışsa, zaten yolu yarılamışsın demektir.
...
-Yazarken ne arkadaşlarını düşün, ne de öykünün bırakacağı etkiyi. Bir araya getireceğin kahramanlarının içinde yaşadığı o küçücük ortamdan başka ilgini çeken hiçbir şey yokmuş gibi anlat. Öyküdeki yaşantıdan başka bir şey çıkmasın ortaya.
(...Horacio Quiroga)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Komedi