26 Aralık 2010 Pazar

Söz Market

Savcı, 3 ayrı cesedi incelemek için Adli Tıp`ın morguna gelmiş.
İdris’in cesedine bakmış, yüzü hâlâ sırıtıyor. Sormuş:
-Neden sırıtarak ölmüş?
Uzman patolog açıklamış:
“-Milli Piyango’dan büyük ikramiye çıkmış kendisine. Öylesine heyecanlanmış ki, sevinçten kalbi dayanamamış...”
Savcı Dursun’un cesedine dönmüş:
-Peki bu ceset neden sırıtıyor?
“-Ona da beklenmedik bir miras düşmüş; büyük dayısından 30 daireli bir apartman. Aşırı sevinç heyecanının sonucu, kriz kardiyak...”
Temel’in ceset ise kavrulup kömür kesilmiş...
Ama o da sırıtıyormuş.
-Bu neden ölmüş de, kömür kesilmiş böyle?
“-Yıldırım çarpması efendim...”
-Ama bu da sırıtıyor...
“-Fotoğrafını çekiyorlar sanmış efendim...”

söz der ki
“-Kaybedecek bir şeyin yoksa, kazanacak çok şeyi
vardır...”
(...’Bazen ben de edeyim’ diyen ‘Aylin Güleç’ müthiş S.Ö.Z.leri)


söz’ün gelimi
(...”Yaşlılık zenginliktir” başlıklı Haluk Eroğlu yorumu)
-Saçlar Gümüş...
-Dişlerde Altın...
-Böbreklerde Taş...
-Kanda Şeker...
-Bacaklarda Platin...
-Ve içi tamamen Doğal Gaz...
Yaşlandıkça zenginleşiyoruz be...

İTİRAF REYONU
(...isim: ümit öztürk ...şehir: antalya
...yaş: yirmialtı)
Dolmuşta gördüğüm siyahi bir adama İngilizce konuşmak için yanaştım ve onunla tanıştım...
Mesleğini sorduğumda uzunca bir şey söyledi, ben de kafamı sallayarak “Good good” diyerek
anladığımı onayladım...
Yanımdaki çocuk,
“Abi ne iş yapıyormuş” diye sorduğunda rezilliğim ortaya çıktı...
(omer.soztutan@tg.com.tr itiraf edin, rezil edelim...)


KRAMPON
> Buca yenilgisinden sonra Aykut Kocaman’dan şok açıklama:
“-Finalde kaybedince daha çok dalga geçiyorlardı”...
...
> Fenerbahçeli voleybolcu kızlar Samandıra idman tesislerini bastı:
“-Manşet bizdeydi, çaldınız...”
...
> FIFA, Barcelona hücumlarını 24 saniyeyle sınırlama kararı aldı...
...
> Türkiye Futbol Federasyonu, iyi futbol beklenmesi gereken haftaları belirlemek için düğmeye bastı...
...
> Galatasaray’da adı sır gibi saklanan oyuncunun adını hatırlayan çıkmayınca transferinden vazgeçildi...


Hayata dair...
(...Hasta olmak istemiyorsan)
Duygularını anlat:
Saklanan veya baskılanan heyecan ve duygular gastrit, ülser, bel fıtığı, bel ağrıları gibi hastalıklara yol açar...
Zamanla, duyguların bastırılması kansere dönüşür. Öyleyse, sırlarımızı, hatalarımızı birileriyle paylaşmalıyız!
Diyalog, konuşma, kelime çok güçlü birer ilaç ve mükemmel birer terapidir!
...
Kararlarını Ver:
Kararsız kişi güvensiz, endişe ve ızdırap içinde olur.
Kararsızlık, sorunları, endişeleri ve çatışmaları çoğaltır.
İnsanlık tarihi kararlardan oluşur.
Karar vermek, diğerlerinin kazanması için vazgeçmeyi ve avantajları kaybetmeyi kesinlikle bilmektir.
Kararsız kişiler mide rahatsızlığı, sinir hastalıkları ve cilt sorunlarının kurbanıdırlar.

Farklı Yaşama:
Gerçeği saklayan, rol yapan, her zaman mutlu olduğu görüntüsü veren, mükemmel görünmek isteyen kişi tonlarca ağırlığı biriktirmektedir.
Ayağı kilden olan bronz bir heykeldir.
Aldatıcı görünerek yaşamak kadar sağlık için kötü bir şey yoktur.
Kaderleri ilaç, hastane ve acıdır.
...
Gerçeği kabullen:
Reddedicilik ve kendine saygı eksikliği, kendimizi kendimize yabancılaştırır.
Kendimizle barışık olmak sağlıklı yaşamın anahtarıdır.
Bunu kabul etmeyenler kıskanç, taklitçi, aşırı rekabetçi ve yıkıcı olurlar.
Eleştirileri kabullen.
Bu bilgelik, akıllılık ve terapidir.
...
Çözümler bul:
Olumsuz kişiler çözüm bulamazlar ve sorunları büyütürler.
Üzülmeyi, dedikoduyu ve kötümserliği tercih ederler.
Karanlığı kovmak için kibrit yakmalı.
Arı ufacıktır fakat varolan en tatlı şeylerden birisini üretir.
Biz ne düşünüyorsak oyuz.
Olumsuz düşünce, hastalığa dönüşen negatif enerji üretir.
...
Hayatı üzgün yaşama:
Mizah. Gülümsemek. Huzur. Mutluluk.
Bunlar sağlığa güç verir ve daha uzun bir yaşam getirir.
Mutlu kişi yaşadığı çevresini geliştirir.
“İyi mizah bizi doktorun elinden korur”.
(...Dr. Dr·uzio Varella)


BİR FİLM DİYALOĞU
(...The Good, The Bad And The Ugly filminden)
“-Eğer yaşamak için çalışıyorsan, neden çalışarak ölüyorsun...”

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Komedi