söz der ki
“-Kadınlar elde ettiklerinin, erkekler elde edemediklerinin peşine gider...”
(...Dimyat’a gitmeyi ve bulgurdan olmayı anlattığı müthiş
S.Ö.Z.leri...)
TUZAKTAN KUMANDA...
(...FLASH / Rüyanız Hayrolsun)
TELEFONDAKİ İZLEYİCİ: Rüyamda deste deste para gördüm...
MEDYUM EMİNE: Bu sizin çok güzel ve alımlı biri olduğunuzu gösterir...
Xxx
(...FLASH / Yalçın ABi)
STÜDYODAKİ KADIN: Bakın, dişlerimi bile kırdı benim...
TELEFONDAKİ KOCASI: O dişler zaten çürüktü Yalçın Bey...
HAYATA DAİR...
Kocam Bob 1994 yılında aniden ölünce yıllardan beri hiç haber alamadığım insanlardan başsağlığı mesajları aldım...
Mektuplar, kartlar, çiçekler gönderdiler, telefonlar açtılar ve ziyarete geldiler. Keder içindeydim, ama aile dostlarımızdan, akrabalarımızdan ve hatta tanıdıklarımızdan gördüğüm bu sevgi seli üzüntümü bir derece hafifletmişti.
...
Özellikle aldığım bir mesaj beni çok duygulandırmıştı. Lisedeki en iyi arkadaşımdan bir mektup almıştım. 1949 yılında mezun olduğumuzdan bu yana hiç görüşmemiştik...
O memleketimizde hayatına devam etmiş, bense oradan ayrılmıştım. Bu arkadaşlık; araya beş ya da on yıllık ayrılık bile girse kopmayacak türden bir arkadaşlıktı...
...
Kocası Pete, belki de 20 yıl kadar önce, oldukça genç bir yaşta, onu derin üzüntüler içinde ve ağır sorumluluklar altında bırakarak hayata gözlerini yummuştu.
Bir iş bulmak ve üç çocuk yetiştirmek zorundaydı. O ve Pete, aynen ben ve Bob gibi oldukça nadir rastlanan, asla unutulamayacak aşklardan birini yaşamışlardı.
...
Mektubunda annemle paylaştığı bir anekdottan söz ediyordu.
“Pete öldüğünde, sevgili annen bana sarıldı ve ‘Trudy, ne söyleyebileceğimi bilmiyorum... O yüzden de sadece seni seviyorum diyeceğim’ dedi” diye yazmış.
...
O da mektubunu annemin yıllarca önce ona söylediği cümleyle bitirmiş;
“Bonnie! Ne söyleyebileceğimi bilmiyorum... O yüzden sadece seni seviyorum diyeceğim.”
...
Âdeta annem benimle konuşuyormuş gibi hissetmiştim. Ne kadar güçlü bir mesajdı. Arkadaşımın bunu yıllarca unutmaması ve bana aktarması ne kadar mükemmeldi. Seni seviyorum. Kusursuz kelimeler. Özel bir hediye. Bir miras.
(...Bonnie J. Thomas)
UHB/UYDURMA HABER AJANSI
Facebook fotoğrafçısı açıldı!
Dijital kamera satışlarını patlatan Facebook profil fotoğrafındaki kalite kaygısı, fotoğrafçı arkadaşı olmayan, dijital fotoğraf makinesi alamayan ya da almak istemeyen Facebook kullanıcıları için özel Facebook Profil Fotoğrafçısı, İstanbul’un güzide semtlerinden Bağcılar’da açıldı.
Facebook profil fotoğrafının kalitesi ile gelen arkadaşlık teklifleri arasındaki doğru orantının bilim adamları tarafından ispatlanması sonucunda Facebook profil fotoğraflarının önemi daha geniş bir kitle tarafından benimsenmiş olduğu halde kimi kullanıcılar fotoğraf çekememesi ve fotoğrafçı arkadaş eksikliği sebebiyle acı dolu günler geçiriyorlardı.
Ancak pazardaki bu açığı gören Kayserili iş adamı Hasan, nüfusun yoğun olduğu İstanbul’un Bağcılar semtinde Facebook imaj fotoğrafı çekme işine girerek büyük bir taleple karşılaştı.
Facebook fotoğrafı için uygun poz bulunup çekildikten sonra istenilen ruh haline uygun Photoshoplama işlemi de yapan Facebook Fotoğrafçısı dükkânında ünlüleri de görmek istiyor.
(...“Ne Güzel Haber”den N.N.J. Bildirdi)
KRAMPON...
-TT Arena ile ilgili konuşan Arda Turan:
“Ajax maçı geride kaldı. Önümüzdeki maçlara bakıp bakmayacağımıza TOKİ karar verecek.”
...
-’70 milyonluk ülke bir santrfor yetiştiremiyoruz’ diye dert yanan Türk spor yazarlarına Hindistan’dan sert cevap:
“Biz 1 milyarlık ülkeyiz hiç futbolcu çıkaramıyoruz...”
...
TAPDK’dan timsahlara uyarı tebligatı:
“Bursaspor’un yeni transferi Kenny Miller adını Kene Mahir olarak değiştirmezse lisansı iptal edilecektir...”
TEMEL’iN YERi
Dursun köyünden ayrılıp, zengin olmak için düşmüş yollara...
Aradan yıllar geçmiş ve hakikaten çok zengin olarak dönmüş köyüne... En samimi arkadaşı Temel bu serveti nasıl yaptığını sormuş... Temel hiç kimseye söylememek şartı ile sırrını açıklamış:
“-Afrika diye bir yere gittim.... Orada Nil Nehri dedikleri bir yerden timsah avladım ve zengin oldum...”
-Ula anlamadım... Ne yaptın o timsah denen hayvanları?...
“-Anlamayacak ne var, en değerli çantalar timsahlardan çıkıyor...”
Deyince Temel tarlayı takkayı satıp düşmüş yollara...
Aradan yıllar geçmiş ama geri dönmemiş...
Merak eden Dursun atlamış özel uçağına ve Nil Nehri kıyılarına gelmiş... Oradaki yerlilere arkadaşı Temel’i tarif edip nerede olduğunu sormuş...
Yerini öğrenip yanına gittiğinde Temel’in elinde bir olta ve yanında dağ gibi yığılı ölü timsahları görmüş...
Temel timsahı yakalayıp ağzını açıp içine bakıyor “Tüh be bundan da çanta çıkmadı” deyip yan tarafa atıyormuş.
BİR FİLM DİYALOĞU
(...Closer filminden)
-Onu seviyorsun yani?...
“-Ona âşığım...
Çünkü bana ihtiyacı yok...”
19 Ocak 2011 Çarşamba
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder